Tekrarın Ardındaki Hikmet: Kur’ân’da Bir Mucize Lemi’ası
Tekrarın Ardındaki Hikmet: Kur’ân’da Bir Mucize Lemi’ası
“Tekraratındaki lem’a-i i’caza bak ki; Kur’ân kitâb-ı zikir, kitâb-ı dua, kitâb-ı dâvet olduğundan içinde tekrar müstahsendir, belki elzemdir, belki eblağdır. Zira zikrin şe’ni, tekrar ile tenvirdir. Duanın şe’ni, terdad ile takrirdir. Emir ve dâvetin şe’ni, tekrar ile te’kiddir. Hem herkes, her vakit bütün Kur’ân’ı okumağa muktedir olamaz veya muvaffak olmaz. Fakat bir sureye galiben muktedir olur. Onun için mühim makâsıd-ı Kur’âniye, ekser uzun surelerde dercedilerek herbir sure, birer küçük Kur’ân hükmüne geçmiş. Demek, hiç kimseyi mahrum etmemek için Kıssa-i Musa (A.S.) gibi bâzı maksatlar tekrar edilmiş.”
Nur’un İlk Kapısı
Bediüzzaman Said Nursî’nin bu pasajı, Kur’ân’daki tekrarların hikmetini ve i’cazını (mucizevî yönünü) büyük bir derinlikle izah eder.
Kur’ân, sözlerin en yücesidir.
Her harfi bir nur, her ayeti bir kevnî delil gibidir.
Ancak bazen bir zihin, Kur’ân’daki tekrarları görünce, yüzeysel bir anlayışla sorar:
“Niçin aynı kıssa tekrar edilir? Aynı ifadeler neden defalarca geçer?”
İşte bu noktada, zahirin ötesine geçen hikmetli bir bakış devreye girer.
Bediüzzaman, bu soruya sadece cevap vermez; meseleyi i’cazın (mucize oluşun) bir penceresi olarak takdim eder:
> “Kur’ân, kitâb-ı zikir, kitâb-ı dua, kitâb-ı dâvettir. Bundan dolayı içinde tekrar müstahsendir, belki elzemdir, belki de eblağdır.”
🕊️ Zikirde Tekrar: Nûrla Yoğrulmuş Bir Aydınlık
Kur’ân bir zikirdir.
Zikir ise tekrar ile kuvvet bulur.
İnsan, unutan bir varlıktır. Unutmanın ilacı ise tekrardır.
Nasıl ki bir lamba, sürekli yanarak etrafı aydınlatır;
Aynen öyle de, Kur’ân’ın tekrarlanan ayetleri de ruhu tenvir eder, kalbi nurlandırır.
Tekrar, kalpte yer eder, hafızada kökleşir, ruhta yankılanır.
👐 Dua ve Tekrar: Israrla Kapıyı Çalmak
Kur’ân aynı zamanda dua kitabıdır.
Dua ise ısrar ister, tekrar ister.
> “Duanın şe’ni, terdad ile takrirdir.”
Yani dua, çokça dilemekle güzelleşir.
Bir dilencinin kapıyı defalarca çalması gibi, bir kul da Rabbi’ne tekrar tekrar yönelir.
Kur’ân’daki duaların tekrar edilişi, bu yalvarışın bir tezahürüdür.
Kabulü hızlandıran değil, yakınlığı artıran bir yakarıştır.
📣 Dâvet ve Tekrar: Vurguyla Seslenmek
Kur’ân, aynı zamanda bir dâvet kitabıdır.
İnsanı hakka, hayra, ebedî kurtuluşa çağırır.
Ve çağrı ne kadar önemliyse, tekrar da o kadar zarurîdir.
> “Emir ve dâvetin şe’ni, tekrar ile te’kiddir.”
Yani tebliğ, tekrar ile kuvvet bulur.
Bir annenin çocuğuna sürekli “Dikkat et, düşeceksin” demesi gibi;
Kur’ân da kullarına rahmetle tekrar tekrar seslenir:
“Sakın! Uyan! Yönel! Kurtul!”
📜 Her Sure, Küçük Bir Kur’ân’dır
Bediüzzaman bir başka nükteye dikkat çeker:
> “Herkes her vakit bütün Kur’ân’ı okuyamaz. Ama bir sûreye muktedir olur. Onun için mühim makâsıd-ı Kur’âniye uzun sûrelerde tekrar edilmiştir.”
Yani tekrar, herkesin istifade etmesini sağlamaya yöneliktir.
Bir kişi sadece Yâsîn’i okuyabilir, bir diğeri sadece Bakara’yı.
Ama her biri, birer küçük Kur’ân hükmünde olduğu için, içinde tevhid, ahiret, nübüvvet, haşir, ibadet gibi temel esaslar mutlaka yer alır.
Kıssa-i Musa gibi bazı konular, bu yüzden defalarca anlatılır.
Çünkü her tekrar, farklı bir açı, yeni bir hikmet, başka bir ders barındırır.
🌊 Kur’ân’daki Tekrar: Usanç Değil Derinliktir
İnsan beyni, aynı hakikati farklı açılardan tekrar ederek daha iyi kavrar.
Kalp ise aynı hakikati farklı duygularla tekrar ederek daha çok sever.
Bu yüzden tekrar, yüzeysellik değil;
derinliktir, kemâldir, vurgudur, şefkattir.
Kur’ân’da tekrar eden ayetler, birer şefkatli ses, birer merhametli uyarı, birer imanî davet hükmündedir.
ÖZET
Kur’ân’daki tekrarlar, basit bir yineleme değil; hikmetli bir i’cazdır. Çünkü Kur’ân bir zikir, dua ve dâvet kitabıdır. Zikir, tekrar ile kalbi nurlandırır; dua, tekrar ile kabul için ısrar eder; dâvet, tekrar ile muhatabı uyandırır. Her insan her zaman Kur’ân’ın tamamını okuyamayacağı için, temel hakikatler her sûrede farklı şekillerde yer alır. Kıssa-i Musa gibi olayların tekrarı, yeni boyutlar, derin anlamlar ve evrensel mesajlar ihtiva eder. Bu tekrarlar, usanç değil; rahmettir, te’kiddir, tebliğdir.