“İnsani Yardım” Maskesi Altında Cani Planlar: Zalimler İçin Yaşasın Cehennem!
“İnsani Yardım” Maskesi Altında Cani Planlar: Zalimler İçin Yaşasın Cehennem!
Tarih boyunca zalimler daima mazlumların kanı üzerinden medeniyet kurma iddiasında bulundu. Ancak her yalanın bir ömrü, her zulmün bir vakti vardır. Bugün Gazze’de yaşananlar, tarihin gördüğü en alçakça planlardan biri olarak hafızalara kazınıyor. “İnsani yardım” adı altında kurulan sözde vakıflar, danışmanlık şirketlerinin hazırladığı “sürgün planları” ve “kamplarda yaşam” kurguları, bir soykırım senaryosunun diplomatik kılıfa bürünmüş hâlidir.
500 Bin Filistinliyi Sürgüne Hazırlayan Akıl
Boston Consulting Group (BCG) gibi büyük danışmanlık şirketlerinin, 500 bin insanı yerinden edecek planlar hazırlaması, sadece bir stratejik plan değil, bir insanlık suçudur. Bu şirketlerin “yardım” adı altında hazırladığı belgeler, Hitler döneminin toplama kamplarını aratmayacak cinsten projelerdir. Gazze Yardım Vakfı (GHF) ise yardım perdesi ardına gizlenmiş modern bir Siyonist tuzaktır.
Sözde “insani şehir” planı, aslında bir mezar şehirdir. İsrail Savunma Bakanı Katz’ın açık açık “Bu kamplara giren bir daha çıkamaz” sözleri, niyetin ne olduğunu çok net ortaya koyuyor. Bu, bir “etnik temizlik” değil, doğrudan “varlık silme” girişimidir.
Bebek Cesetleri ve Bombalanan Hastaneler: Sessizliğe İsyan
Gazze’de hastanelerin bombalanması, bebeklerin top mermileriyle parçalanması, sıradan bir savaşın değil, insanlığa karşı işlenen bir suçun izleridir. Şu ana kadar 57 bini aşkın şehit… Aralarında binlerce çocuk… Ve dünya, bunu hâlâ bir “çatışma” olarak tanımlıyor.
Her gün bir katliam, her gece bir ağıt yükseliyor Gazze’den. Fakat her defasında bu sesler “insani yardım” paketlerinin ambalajına sarılıyor, batı medyasının çarpıtmalarıyla boğuluyor.
Kızgın Boğalardan Kaçan İspanyollar, Filistin İçin Durdu
İspanya’daki San Fermin Festivali’nde 1 milyon kişinin hep bir ağızdan “Özgür Filistin” diye haykırması, dünyanın vicdanının hâlâ ölmediğini gösteriyor. Bu tür çıkışlar, küçük gibi görünse de, insanlık onurunun hâlâ bazı yüreklerde yaşadığının isbatıdır. Filistin için yükselen her ses, zulmün karanlığında bir kandildir.
Kurtarıcı Diye Gelen ABD ve Trump: Ateşe Benzin Dökenler
Dünyaya barış vadeden Trump’ın, Ukrayna’ya yeni silah sevkiyatı açıklaması, “barış” söylemlerinin içinin ne kadar boş olduğunu bir kez daha isbatladı. Trump ya da başka biri… ABD siyaseti, halklar üzerinden çıkar devşirme sistemine dönüşmüştür. Aynı anlayış şimdi İran’da da devreye girmiş görünüyor. Pezeşkiyan’a suikast girişimi ve nükleer tesislere yapılan saldırılar, bölgeyi yangın yerine çevirmeye yemin etmiş karanlık odakların işidir.
Kur’an’dan Ders: Zulmün Haritası Hep Aynıdır
Kur’ân, “Zalimler için hazırlanmış olan cehennem” (Furkan, 25/19) ayetiyle bu tür planların sonunu çok önceden haber vermiştir. İsrailoğullarının kendi içindeki zalimlerinin nasıl azaba uğradığını anlatan onlarca kıssa, bugünkü İsrail’in benzer akıbetine işaret eder. Bir milleti topyekûn mahkûm etmeyen Kur’ân; zalim olanı ayırır, mazlumu ayakta tutar.
Bu sebeple Müslümanların yapması gereken şey, sadece protesto değil, aktif bir şekilde şuurlu dayanışmadır. Gazze sadece bir coğrafya değil, imanın ve zulme karşı direnişin adıdır.
Özet:
Bu makalede, İsrail ve ABD destekli kuruluşların Gazze’de “insani yardım” adı altında yürüttüğü etnik temizlik ve toplama kampı planlarına dikkat çekilmiştir. İsrail’in saldırıları altında binlerce Filistinli hayatını kaybetmiş, hastaneler ve bebekler hedef alınmıştır. Buna rağmen dünya kamuoyunun sessizliği sürmektedir. Ancak İspanya’daki vicdani çıkış gibi bazı gelişmeler, insanlığın tamamen ölmediğini göstermektedir. Kur’ân perspektifiyle değerlendirildiğinde bu zulmün geçici, mazlumun ise kalıcı olduğu açıkça ortadadır.