Zerre ile Yıldız Arasında Rahmetin Eli: Kudretin Sonsuzluğu ve Birliğin Delili
Zerre ile Yıldız Arasında Rahmetin Eli: Kudretin Sonsuzluğu ve Birliğin Delili
İnsanoğlu, kainatı gözlemledikçe büyüklük karşısında hayrete düşer. Yıldızlar, gezegenler, galaksiler; milyarlarca ışık yılı genişliğindeki boşlukta muazzam bir düzen içinde hareket eder. Ve yine aynı insan, bir atomun, bir hücrenin, bir damla suyun içindeki hikmeti düşündüğünde; küçüklükteki büyüklüğü fark eder.
Bediüzzaman Said Nursî bu derin tefekkürü veciz bir hakikatle ifade eder:
> “Bütün yıldızları elinde tutmayan, bir tek zerreye rab olamaz.”
Bu cümle hem aklı, hem kalbi derinden sarsacak bir gerçeği dile getirir: Bir zerrenin idaresi ile bir yıldızın idaresi aynı elden çıkmadıkça, evrende düzen bozulur. Çünkü her şey birbirine bağlıdır. Güneş’in ışığı olmasa dünya karanlıkta kalır. Atmosferin dengesinde bir değişiklik olsa canlı hayat yok olur. Bir hücredeki enzimin eksikliği, bir canlının ölümüne sebep olur. Bu kadar ince bir düzen, ancak sonsuz bir kudretle mümkündür.
İşte bu düzenin arkasında, Bediüzzaman’ın ifadesiyle “bilbedahe rahmet” vardır.
Şu hadsiz kainatı şenlendiren rahmettir.
Karanlık varlıkları ışıklandıran rahmettir.
İhtiyaç içinde yuvarlanan mahlukatı terbiye eden yine rahmettir.
Bu Rahmet; her şeyin yerli yerinde, tam vaktinde, mükemmel ölçüyle yaratılmasında görünür. Güneşin yakıcı ama yaşatıcı ışığı, suyun tatlılığı, toprağın verimi, annenin şefkati, kalbin atışı, gözün görmesi… Hepsi Rahmet’in imzasını taşır.
Eğer kainatın her bir zerresi başka ellere verilseydi, bu kusursuz uyum mümkün olmazdı. Çünkü çoklukta birlik olmaz, birlik ise birliğin sahibini gösterir. İşte tevhid hakikati buradan doğar. Allah bir olduğu için, kainat bir nizam içinde işler. Kudret bir olduğu için, karınca ile galaksi aynı adalet ve hikmetle yönetilir.
Bu düşünce insana büyük bir ders verir:
> Eğer Rabbimiz yıldızları elinde tutuyorsa, senin de kalbini bilir.
Eğer O, galaksileri yönlendiriyorsa, gözyaşını da görür.
Eğer O, zerrat ordularını sevk ve idare ediyorsa, senin yolunu da çizer.
İnsan, bu Rahmet ve Kudret’e dayanırsa küçüklüğü içinde sonsuz bir huzur bulur. Yoksa, yıldızlara hükmeden bir Rabbin olmadığını düşünen kişi, bir zerrenin tehdidiyle bile perişan olur.
Özet:
Kainattaki en büyük yıldızlardan en küçük zerrelere kadar her şey, tek bir Rabbin kudretiyle ve rahmetiyle idare edilir. Zerre ile yıldız arasındaki düzen aynı elin eseri olduğu için, hem birlik (tevhid) hem rahmet (şefkat ve hikmet) açıkça görünür. Bediüzzaman’ın ifadesiyle, her şey Rahmet’tir ve Rahmet’i gösterir. İnsan, bu Rahmet’e dayanarak ebedî huzura kavuşabilir.