Peygamber Sevgisi Kırmızı Çizgimizdir: Hakaretin Masumlaştırılmasına Geçit Yok
Peygamber Sevgisi Kırmızı Çizgimizdir: Hakaretin Masumlaştırılmasına Geçit Yok
Zırva tevil götürmez.
Herhangi bir milletin en hassas değerleri, o milletin ortak vicdanının merkezidir. Türkiye gibi Müslüman bir memlekette ise bu değerlerin başında Kur’ân-ı Kerîm’e saygı ve Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’e (s.a.v.) sevgi gelir. Bu iki sütun, bin yıldır bu milleti ayakta tutmuş; onun medeniyet, feraset ve sabırla yoğrulmuş manevî bünyesini korumuştur.
Bugün bu değerlere karşı yapılan her saldırı, yalnızca bir inanç grubunu hedef almamakta; bilakis milletin bütünlüğüne, tarihine ve istikbaline kast etmektedir. Leman dergisinin yayınladığı ve Hz. Muhammed (s.a.v.) ile Hz. Musa’nın (a.s.) isimlerini açıkça kullanarak yaptığı karikatür, sıradan bir “çizim” değildir. Bu, bir hakaretin, alaycılığın ve sinsice provoke etmenin görüntüsüdür. Peygamberlerin isimlerini taşıyan çocukları resmettiğini iddia ederek yapılan “masumlaştırma” ise sadece zehri bal ile sunmaktır. Çünkü:
Zehiri bal ile sunmak, daha tehlikeli bir suikasttır.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in yaptığı açıklama ise milletin aklıyla alay etmekten başka bir şey değildir. “Gökyüzünde tanışan çocuk melekler” ifadesiyle bir yandan duygusallık katmaya çalışırken, diğer yandan Peygamberimizin isminin karikatürize edilmesini meşrulaştırmaya çalışmak, aslında açık bir provokasyona çanak tutmaktır.
İnsanımız bu çelişkiyi gayet iyi görmektedir. Çünkü bu topraklarda her çocuk, daha küçük yaşta Mevlânâ’nın şu beyitini öğrenerek büyür:
> “Men bende-i Kur’anem eger cân dârem,
Men hâk-i reh-i Muhammed muhtârem.”
“Ben Kur’an’ın kölesiyim, Hz. Muhammed Mustafâ’nın (sav) ayağının tozu toprağıyım.”
Bu topraklarda, Peygamber Efendimiz’in ismi saygıyla anılır, onun sözüyle tartılır, onun izinden yürünür. Bu milletin mayasında “Muhammed” ismi vardır. Ona uzanan her dil, aslında bu milletin ta kalbine saplanan bir hançerdir. Kimse bunu “ifade özgürlüğü” ya da “sanat” maskesiyle örtbas edemez.
İçimizdeki Kriptolar ve Provokatörler
Bu tür hakaret içerikli saldırılar, çoğunlukla yalnız yapılmaz. Arkasında iyi örgütlenmiş bir sosyal ve ideolojik zemin vardır. İsrail’in Gazze’deki zulmüne karşı dünya kamuoyunda yükselen tepkiler, bir şekilde iç tartışmalarla gölgelenmek istenmektedir. Kripto yapılar, içimizdeki piyonlarını harekete geçirerek, milletin dikkatini dış düşmandan iç kargaşaya çevirmeye çalışmaktadır.
Tarih tekerrür etmektedir. Bir asır önce, dinin toplumsal hayattaki tesirini kırmak isteyen zihniyet, şimdi bu milletin peygamber sevgisini hedef almaktadır. PKK gibi silahlı terör örgütleriyle mücadele edilirken, aynı ölçüde fikir ve inanç terörüne karşı da mücadele edilmelidir.
Müslüman mahallesinde salyangoz satmak ne demekse, İslam’ın kutsallarına dil uzatmak da o kadar aşağılık ve kışkırtıcıdır. Üstüne üstlük bunu alenen yapmak ve ardından “ama”larla başlayan açıklamalarla suçu masumlaştırmak, halkın aklıyla, sabrıyla ve vicdanıyla oynamaktır.
Devlet Sessiz Kalmamalıdır
Bu noktada görev yalnızca halkın değil, devleti yönetenlerin de omuzlarındadır. Müslüman bir milletin hakkını korumakla yükümlü devlet erkanı; “bu kabul edilemez” gibi süslü ama etkisiz ifadeler yerine, kararlı bir duruş sergilemeli, gereken yaptırımları derhal uygulamalıdır.
Bu tür hakaretlerin cezasız kalması, yeni provokasyonlara davetiye çıkarmaktır. Hukuki düzenlemeler bu alanı açık bırakmamalıdır. Toplumun sinir uçlarıyla oynamak, basit bir “ifade özgürlüğü” meselesi değildir. Bu, milletin birliğini bozmaya yönelik bir kalkışmadır.
Sonuç: Peygamberimiz Bizim Onurumuzdur
Bu millet, tarih boyunca imanıyla yükseldi. Onun en kıymetli hazinesi, Peygamberine duyduğu sevgidir. Bu sevgi; şiirlere, destanlara, gözyaşlarına sığmayacak kadar derindir. Ona uzanan dil, bir milletin onuruna uzanmış demektir.
Sözümüz nettir:
> Hz. Muhammed (s.a.v.)’e dil uzatmak, milletin kalbine hançer saplamaktır.
Bu millet o hançeri çıkarır ve sahibini asla affetmez.
Zehirli dillerin susması için artık gerekli hukuki, sosyal ve siyasal adımlar atılmalı; bu milletin değerleri siyasi hesaplarla kurban edilmemelidir. Çünkü bu millet, peygamber sevgisiyle var olmuştur, onun davasını yaşatmakla diridir.
Özet
Leman dergisinin Hz. Muhammed (s.a.v.) ve Hz. Musa’yı (a.s.) isimleriyle resmettiği karikatür, açık bir hakarettir. CHP lideri Özgür Özel’in bu hakareti meşrulaştıran yorumu ise halkın aklıyla alay etmektir. Bu olay, milletin iki kutsal değeri olan Kur’an’a saygı ve Peygamber sevgisine yönelik sinsi bir saldırıdır.
İsrail’in içimizdeki piyonları bu tür provokasyonlarla toplumu bölmek istemektedir. Devlet bu saldırılara karşı etkili yaptırımlar uygulamalı, milletin değerlerini korumalıdır. Çünkü bu millet, peygamber sevgisiyle yaşayan bir millettir. O sevgiye uzanan her dil, karşılığını mutlaka bulacaktır.