İTTİHÂD-I İSLÂM: KADERİ TERSİNE ÇEVİREN İLAHÎ BİRLİK

İTTİHÂD-I İSLÂM: KADERİ TERSİNE ÇEVİREN İLAHÎ BİRLİK
Bediüzzaman’ın Umumî Reçetesi Üzerine Hikmetli Bir Makale

Giriş:

Her toplumun tarihinde şanlı sayfalar, her coğrafyanın kaderinde yüksek potansiyeller ve her milletin yüreğinde büyük umutlar gizlidir. Ancak bu değerlerin boşa gitmemesi için bir ruh, bir hedef, bir birlik lazımdır. Bediüzzaman Said Nursî, Hutbe-i Şamiye’de bu hakikati çarpıcı bir cümleyle dile getirir:
“Azametli bahtsız bir kıt’anın, şanlı tali’siz bir devletin, değerli sahipsiz bir kavmin reçetesi; ittihâd-ı İslâm’dır.”

Bu cümle, sadece bir dönemin değil, bütün bir ümmetin, İslam coğrafyasının ve mazlum milletlerin manevî haritasını çizer. Azametli ama perişan, şanlı ama istikametini kaybetmiş, değerli ama yetim bırakılmış bir dünyanın en büyük ihtiyacını haykırır: İttihâd-ı İslâm.

  1. Azametli Bahtsız Bir Kıta: İslâm Coğrafyasının Hazin Manzarası

Asya, Afrika ve Ortadoğu… Yer altı ve yer üstü zenginlikleriyle, tarihi ve kültürel mirasıyla dünya medeniyetlerinin beşiği olan bu kıta, bugün emperyalist müdahalelerin, iç çatışmaların ve fikrî dağınıklıkların pençesindedir. Bediüzzaman’ın “azametli” ifadesi bu kıtanın potansiyeline; “bahtsız” nitelemesi ise bu potansiyelin heba edilişine işaret eder. Bu bahtsızlığın temelinde ise; birlik eksikliği vardır.

  1. Şanlı Talihsiz Bir Devlet: Osmanlı’nın Mirası ve İbretli Düşüşü

Bediüzzaman’ın bu ifadeyi özellikle Osmanlı Devleti için kullandığı açıktır. Asırlarca İslam âleminin hizmetkârı olan bu devlet, şanlı mazisiyle tarihe yön vermiştir. Ancak son asırlarda içte ayrılıklar, dışta kuşatmalar, ilimde geri kalma ve fikirde dağınıklık onu “talihsiz” hâle getirmiştir. Şanlı tarihi, zayıf günlerini örtmeye yetmemiştir. Bediüzzaman, bu düşüşe karşı reçeteyi net ortaya koyar: İttihad-ı İslam.

  1. Değerli Sahipsiz Bir Kavim: Ümmetin Yetime Dönüşmesi

Ümmet-i Muhammed (s.a.v), Allah katında en kıymetli ümmettir. Kur’ân, onu “hayırda en ileri giden topluluk” olarak tarif eder. Ancak bu kavim, bugün parçalanmış, yönsüz ve sahipsizdir. Herkes kendi mezhebi, meşrebi, ırkı ve ideolojisi için mücadele ederken; ümmet bilinci silinmiş, kardeşlik bağları kopmuştur. Bu sahipsizlik hissi; hem ümmeti savunmasız bırakmış, hem de içe dönük bir kırılganlık oluşturmuştur.

  1. Reçete: İttihâd-ı İslâm

İttihâd-ı İslâm, sadece siyasî bir birlik değil, daha çok kalbî, fikrî, ilmî ve vicdanî bir bütünleşmedir.

Aynı kıbleye dönen,

Aynı kitaba inanan,

Aynı peygamberin ümmeti olan milyonların; mezhep, ırk, coğrafya ve menfaat ayrılıklarını aşarak, vahdet içinde hareket etmesi demektir.
Bu ittihad; düşmanın değil, kardeşin sesini duymak, farklılıkları düşmanlık değil rahmet saymak demektir. Çünkü İslam düşmanlarının en çok korktuğu şey, bu birlik ruhunun dirilmesidir.

  1. Günümüz İçin Ne Anlama Geliyor?

Bugün İslam dünyasında yaşanan kan, gözyaşı ve perişanlık; sadece maddî sebeplerle değil, manevi bir dağınıklığın neticesi olarak da görülmelidir. Mazlum milletlerin sesi kısık, ümmetin çocukları yetim, liderleri dağınık, kalpleri ayrıdır. Bu sebeple İttihad-ı İslam fikri, artık bir hayal değil, bir beka meselesidir. Bediüzzaman’ın yüzyıl önce sunduğu bu reçete, bugün çok daha acil ve hayati hâle gelmiştir.

Sonuç:

Bir kıtanın azameti, bir devletin şanı ve bir kavmin değeri; ancak iman, ilim, adalet ve birlik ile korunabilir. Bu birlik ise mecburî değil, meşru ve mukaddes bir ihtiyaçtır. Bediüzzaman’ın sunduğu reçete, ne bir ideoloji ne de siyasî bir sistemdir; o, kalplerin, zihinlerin ve niyetlerin Kur’ân etrafında birleşmesidir. İttihâd-ı İslâm; sadece geçmişin değil, geleceğin de inşasıdır.

ÖZET:

Bu makalede, Bediüzzaman Said Nursî’nin Hutbe-i Şamiye’deki “Azametli bahtsız bir kıt’anın, şanlı tali’siz bir devletin, değerli sahipsiz bir kavmin reçetesi; ittihâd-ı İslâm’dır.” cümlesinden yola çıkılarak İslâm dünyasının coğrafî, siyasî ve sosyal manada yaşadığı çöküş ve buna karşı sunulan reçete olan İttihâd-ı İslâm fikri ele alınmıştır. Neticede; kurtuluşun, izzetin ve dirilişin yolu, ümmetin kardeşlik bilinciyle birleşmesinden geçmektedir.

 

Loading

No ResponsesHaziran 29th, 2025