Siyasetin Gölgesinde Kaybolan Hakikat – Aklın Yerini Alan Taraftarlık

Siyasetin Gölgesinde Kaybolan Hakikat – Aklın Yerini Alan Taraftarlık

“Bir sâlih âlim, kendi fikr-i siyasîsine muvafık bir münafığı harâretle sena etti; ve siyasetine muhâlif bir sâlih hocayı tenkid ve tefsik etti.

   Eski Said ona dedi: “Bir şeytan senin fikrine yardım etse, rahmet okutacaksın. Senin fikr-i siyasiyene muhâlif bir melek olsa, lânet edeceksin.” Bunun için Eski Said

اَعُوذُ بِاللّٰهِ مِنَ الشَّيْطَانِ وَ السِّيَاسَةِ

   dedi ve otuzbeş seneden beri siyaseti terk etti.”
Hutbe-i Şamiye

İnsan, akıl ve vicdan sahibi bir varlıktır. Doğruyu yanlıştan, güzeli çirkinden, adaleti zulümden ayırmakla sorumludur. Ancak bu ayırma kabiliyeti, nefsin ve hevânın gölgesinde zayıflarsa; hakikat, yerini tarafgirliğe bırakır. İşte bu noktada Bediüzzaman Said Nursî’nin Hutbe-i Şamiye’de verdiği çarpıcı örnek, çağları aşan bir uyarı niteliğindedir:

> “Bir şeytan senin fikrine yardım etse, rahmet okutacaksın. Senin fikrine muhalif bir melek olsa, lânet edeceksin.”

Bu ifade, siyasî tarafgirliğin aklı nasıl bağladığını, vicdanı nasıl körelttiğini ve hakikatin nasıl ters yüz edildiğini gözler önüne serer. Bir müminin, kendi siyasî görüşüne uygun düşen bir münafığı överken, sırf zıt düşündüğü için salih bir hocayı kötülemesi; sadece bir karakter zaafı değil, aynı zamanda bir dinî körlüktür.

Siyaset Bir Araçtır, Hakikat Değil

Siyaset, bir toplumun idaresiyle ilgili yöntemlerden biridir; asla kutsal bir gaye değildir. Lakin zamanla bazı insanlar, siyaseti din gibi kutsallaştırır. Kendi fikrini “tek doğru”, muhalifini ise “mutlak yanlış” olarak görür. Böylece artık hakikate değil, kendi hizbine göre hükmeder. Bu ise İslâm ahlâkı ve adalet anlayışıyla tamamen çelişir.

Bediüzzaman’ın bu durum karşısında verdiği tepki çok anlamlıdır:
“Euzü billâhi mine’ş-şeytân ve’s-siyâse.”
Yani “Şeytandan ve siyasetten Allah’a sığınırım.”
Bu dua, siyasetin şeytanî bir mekanizma olduğu anlamına gelmez; fakat hakikatin üstünü örtmeye başladığı, nefislerin çatışma alanına döndüğü bir zeminde siyasetin, şeytan kadar zararlı olabileceğini ifade eder.

Adaletin Ölçüsü Fikir Değil, Hakikat Olmalıdır

Bir Müslüman için ölçü, fikir değil, hakikattir. Bir insan, hangi görüşten olursa olsun, eğer doğru söylüyorsa takdir edilmeli; haksızlık ediyorsa tenkit edilmelidir. Fakat siyasî taassup, bu ölçüyü bozar. Artık kişi, karşısındakine değil, onun kim olduğuna göre hüküm verir. Dostunun zulmünü örter, düşmanının faziletini inkâr eder. Böylece toplumda adalet kaybolur, güven sarsılır ve kutuplaşma büyür.

Bu durum, sadece bireyleri değil, ümmeti de parçalar. Siyaset farklılıklarının din kardeşliğini örselediği bir zeminde, birlik mümkün olmaz. Oysa İslâm’ın emri açıktır:
“Müminler ancak kardeştir.”
Kardeşliğin temeli, aynı partiye değil; aynı Allah’a, aynı Peygamber’e, aynı Kitap’a inanmaktır.

Eski Said’in Terk Ettiği Siyaset

Bediüzzaman’ın hayatında “Eski Said” ve “Yeni Said” dönemleri bir dönüşümün göstergesidir. Eski Said, siyasete temas etmiş; fakat bu temasın insanları nasıl körleştirdiğini görerek, otuz beş yıl boyunca siyaseti terk etmiştir. Bu, sadece bireysel bir tercih değil; aynı zamanda siyasetin dinin önüne geçtiği her yerde hakikatin nasıl gölgelendiğine dair bir ikazdır.

Bediüzzaman, dine hizmetin yolunu siyasette değil; imanda, ahlâkta ve ilimde aramıştır. Çünkü asıl değişim, sandıkta değil, kalpte başlar. Toplumlar, iktidar değişince değil; ahlâk değişince dönüşür.

Özet:

Bu makalede, Hutbe-i Şamiye’de geçen siyasî tarafgirliğin hakikati nasıl örttüğüne dair örnek açıklanmıştır. Bir Müslümanın, sırf kendi görüşüne yakın diye münafığı övmesi, zıddına düşen salih bir kişiyi kötülemesi; adaletin ve aklın kaybı demektir. Siyaset, dinin önüne geçtiğinde insanlar dostuna şeytanı bile rahmetle anar, düşmanına melek olsa lânet eder hâle gelir. Bediüzzaman, bu fitneden kaçarak siyaseti terk etmiş ve hizmetini iman temelli yapmıştır. Makale, siyasetin değil, hakikatin esas alınması gerektiğini ve ümmetin birliğinin siyasî değil mânevî kardeşlik temeliyle korunabileceğini anlatır.

 

Loading

No ResponsesHaziran 27th, 2025