Engellenen Yükseliş: Bir Asrın Direnişi ve Dirilişi”

Engellenen Yükseliş: Bir Asrın Direnişi ve Dirilişi”
Milletin İradesine Konulan Ambargo ve Onu Aşan Azim

Bugün gökyüzünde süzülen İHA’lar, SİHA’lar, sadece birer hava aracı değil; yüz yıllık bir azmin, direnişin ve yeniden dirilişin sembolüdür. Kolay gelmedik bu noktaya. Yol taşlarla değil, engellerle döşendi. Her başarının ardında bir sabotaj, her ilerleyişin gerisinde bir ayak kaydırma vardı. Ama düşmedik. Her düşüşte kalkmasını bildik. Çünkü bu milletin toprağa gömülen her tohumu, bir gün mutlaka yeşerir.

İHA’lar, SİHA’lar yapılmasın diye, “Demir parçalarıyla ne uğraşıyorsunuz?” diye alay edildi. S-400 gibi savunma sistemleri alınmasın diye içeriden ve dışarıdan şantaj yapıldı. Bilim adamlarımız faili meçhullerle susturuldu, intihar süsüyle unutturulmaya çalışıldı. 15 Temmuz gibi karanlık bir işgal girişimiyle milletin iradesi esaret altına alınmak istendi. 50 yıl boyunca PKK belasıyla, iç kavgalarla, mezhep oyunlarıyla Türkiye, kendi içine kapanmaya zorlandı.

Ama bütün bunlar, yalnızca dışarıdan gelen saldırılar değildi. Esas savaş içeriden veriliyordu. Asıl işgal, milletin zihninde, yüreğinde, iradesinde yapılmak isteniyordu. Tarihine yabancı bir nesil, inancına güvensiz bir toplum, birbirine düşman kardeşler… Hedef buydu. Ve bu plan, yüzyıl boyunca parça parça uygulandı.

Fakat unuttukları bir şey vardı. Bu milletin mayası, sabırla, imanla ve istikametle yoğrulmuştu. Anadolu’nun kalbine atılan her hançer, orada bir uyanışa, bir dirilişe vesile oldu. Tıpkı küllerin altındaki kor gibi, yanan ama sönmeyen bir azim taşıyorduk.

Bugün geldiğimiz nokta, sadece teknolojik bir seviye değil, aynı zamanda tarihî ve ruhî bir dirilişin ifadesidir. İHA’lar, tanklar, savunma sistemleri… bunlar birer araç. Esas olan; yeniden kendi ayakları üzerinde duran, iradesine sahip çıkan, kendi gök kubbesinde kendi sesiyle yankılanan bir Türkiye’dir.

İran’ın yaşadığı abluka, Gazze’nin yaşadığı kuşatma, bizim de yüz yıl boyunca içimizde yaşadığımız görünmeyen bir savaşın daha açık versiyonudur. Fakat biz, bu iç savaşı sabırla, ferasetle, imanla aşmaya başladık.

Şimdi sorulması gereken soru şudur:
Bu dirilişi tamamlamak için ne kadar daha sabır ve sebat göstereceğiz?
Daha ne kadar birbirimizle değil, istikbalimizle uğraşacağız?

Özet:

Bu makalede, Türkiye’nin bir asır boyunca yaşadığı sistematik engellemeler, darbeler, terör belası ve iç çökertme planları ele alınmıştır. Bugün ulaşılan teknolojik ve stratejik seviyeye, büyük bedeller ödenerek gelindiği anlatılmaktadır. İran ve Gazze’de yaşanan açık kuşatmaların, Türkiye’de uzun yıllar içten ve gizli bir şekilde uygulandığı belirtilmektedir. Sonuç olarak ise milletin sabrı, iradesi ve yeniden diriliş ruhu sayesinde bu ambargoların kırılmaya başlandığı ifade edilmektedir.

 

Loading

No ResponsesHaziran 23rd, 2025