Cehennem Korkusuyla Günaha Karşı Perhiz: Akıllı İnsanın Gerçek Tercihi
Cehennem Korkusuyla Günaha Karşı Perhiz: Akıllı İnsanın Gerçek Tercihi
“Hayret ederim o kişiye ki; hastalık korkusuyla yemekten perhiz eder de, Cehennem korkusuyla günahtan perhiz etmez.”
— Yahya bin Muaz (rahmetullahi aleyh)
İnsanoğlu fıtratı gereği zarardan kaçar, faydaya yönelir. Kimi şeker hastalığına yakalanmamak için tatlıdan, kimi tansiyonu yükselmesin diye tuzdan uzak durur. Doktorun “yeme” dediğini yemez, “hareket et” dediğini harfiyen uygular. Çünkü dünya hayatı değerlidir, sağlığı korumak ise akıllı bir davranıştır.
Ancak aynı insan, âhiret hekimi olan Kur’ân’ın emirlerini duyduğu hâlde, çoğu zaman kulak ardı eder. Tıpkı hasta olmamak için lokmasını dikkatle seçen birinin, kalp ve ruh hastalıklarına sebep olan günahları umursamaması gibi…
Perhiz: İrade ve Akıl İşidir
Yemekte perhiz, sadece kararlılıkla yapılabilir. Tatlı önünde dururken ona el uzatmamak bir irade gücüdür. Aynı şekilde harama karşı gözünü, dilini, elini tutmak da imanla yoğrulmuş bir irade meselesidir.
Yahya bin Muaz’ın bu sözü tam da bu noktaya parmak basar. Dünya için gösterdiğin özeni, âhiret için neden göstermiyorsun? Mideyi korumak için dikkat ediyorsun da, kalbi ve ruhu korumak için neden gayret etmiyorsun?
Dünya Korkusu vs. Âhiret Korkusu
İnsan hastalanmaktan korkar çünkü dünya hayatı tatlıdır. Fakat Cehennem korkusu, eğer kalpte yer etmemişse, insanı günahtan alıkoymaz. Oysa hastalık birkaç ay sürebilir, ama Cehennem azabı ebedidir. Buna rağmen, geçici bir dünya sıkıntısından kaçarken, ebedî bir azabı düşünmemek, insanın basiretini sorgulaması gereken bir durumdur.
Günahların Tadı, Azabın Acısını Haklı Kılar mı?
Günahlar da tıpkı tatlı yiyecekler gibi anlık haz verir. Ama sonu kalp hastalığı, ruh çöküntüsü ve âhirette azaptır. Şeytan, “Bir kereden bir şey olmaz” diyerek insanı kandırır. Tıpkı “bir dilim daha ye, bir şey olmaz” diyen nefsin fısıltısı gibi… Ama o “bir dilim” diyabetin kapısını aralayabilir. O “bir günah” ise ebedî pişmanlığın başlangıcı olabilir.
Gerçek Akıl Nedir?
Gerçek akıl, zararı önceden sezebilmek ve ona karşı tedbir almaktır. Bir doktorun önerdiği diyeti harfiyen uygulayan insan, Allah’ın ve Resulü’nün emir ve yasaklarına karşı aynı ciddiyeti göstermezse, bu bir gaflettir.
Dünya için gösterdiğin ciddiyet ve dikkat, âhiret için de gösterilmelidir. Çünkü dünya hayatı bir imtihan salonu, beden bir emanet, ruh ise ebediyet yolcusudur.
Sonuç ve Özet
Yahya bin Muaz’ın bu sözü, çağları aşan bir uyarıdır. İnsan, hastalık korkusuyla yeme-içmesini sınırlarken, Cehennem korkusunu göz ardı ederek günaha yöneliyorsa, bu durum bir akıl ve iman zaafıdır. Gerçek perhiz, hem bedeni hem ruhu koruyandır. O hâlde Müslümana düşen görev; tıpkı hastalıktan korunur gibi, günahlardan da sakınmaktır. Çünkü:
> “Günahın zevki geçici, azabı ise ebedidir.”