MEHİR

MEHİR

Hanefî mezhebine göre mehir (mehr), evliliğin hukuken geçerli bir sonucu ve kadının evlilik sebebiyle hak kazandığı maddî bir haktır. Mehir, nikâh akdi ile erkeğin kadına vermesi gereken mal ya da değeri olan bir şeydir. İslam hukukunda “mehr” kadının mali hakkı olarak tanımlanır.

Aşağıda Hanefî mezhebine göre mehir meselesi ana hatlarıyla açıklanmıştır:

  1. Mehrin Tanımı Mehir, evlilik akdi nedeniyle erkeğin kadına vermeyi taahhüt ettiği bir maldır. Bu, para, ziynet, ev, arsa gibi mal varlığı niteliğinde olan her şey olabilir. Mehir, kadının şahsî hakkıdır ve ona aittir.
  2. Mehrin Hükmî Niteliği Hanefî mezhebine göre mehir vaciptir, yani nikâh akdinin bir şartı olmasa bile sonuç olarak kadının lehine doğar. Nikâh kıyıldığında mehrin miktarı belirtilmese bile kadın evlilikle birlikte mehir hakkı kazanır. Buna mehr-i misil (emsal mehir) denir.
  3. Mehir Türleri
  4. a) Mehr-i müsemma (Belirlenmiş mehir): Nikâh sırasında miktarı açıkça belirlenen mehirdir.
  5. b) Mehr-i misil (Emsal mehir): Nikâhta mehir belirlenmemişse veya batıl bir şekilde belirlenmişse, kadına benzer durumdaki kadınların aldığı mehir miktarına göre takdir edilen mehirdir.
  6. Mehir Ne Zaman Ödenir?

Hanefîlere göre mehir ikiye ayrılır:

Mehir-i muaccel (hemen ödenen mehir): Nikâhtan sonra kadının hemen talep edebileceği miktardır. Evlilik gerçekleşmeden kadının teslim olmasına (zifaftan önce birlikte olmaya) bağlı değildir.

Mehir-i müeccel (sonra ödenecek mehir): Evliliğin ileri bir safhasında veya boşanma, ölüm gibi durumlarda ödenmek üzere ertelenen mehir türüdür.

Mehirin tamamı, cinsel ilişki (zifaftan) sonra kadının kesin hakkı olur. Ancak zifaftan önce boşanma gerçekleşirse, belirlenen mehrin yarısı verilir (Bakara 2/237).

  1. Mehirin Miktarı

Hanefî mezhebinde mehrin alt sınırı 10 dirhem (yaklaşık 30 gram gümüş) olarak kabul edilir. Üst sınır ise sınırlanmamıştır. Ancak çok yüksek mehirleri belirlemek dinen hoş karşılanmaz (bkz. hadislerde ifratın sakıncaları belirtilir).

  1. Mehirin Ödenmemesi Durumu

Eğer erkek mehir borcunu yerine getirmezse, kadın bunu talep edebilir. Hanefî mezhebine göre kadın, mehir ödenene kadar cinsel ilişkiyi reddetme hakkına da sahiptir. Ayrıca mehir, bir borç hükmündedir ve borç gibi miras bırakılır, mirasta alacaklı sırasına konulur.

  1. Mehirin Affedilmesi

Kadın, mehrinden tamamıyla veya kısmen feragat edebilir. Bu, kadının kendi rızasıyla yaptığı bir bağış (hibe) olur ve geçerlidir (Nisâ 4/4: “Eğer size mehrinden bir şey bağışlarsa, onu afiyetle yiyin”).

Kur’ân-ı Kerim’de mehir konusu özellikle şu ayetlerde geçer:

“Kadınlara mehirlerini gönül hoşluğu ile verin…” (Nisâ, 4/4)

“Eğer onları, kendilerine dokunmadan ve mehir belirlemeden boşarsanız, size bir vebal yoktur.” (Bakara, 2/236)

“Onlara dokunmadan önce boşarsanız, belirlenen mehrin yarısı vardır.” (Bakara, 2/237)

  1. Mehirin Hikmeti

Mehir, İslam’da kadının onurunu, evliliğe değerini ve ekonomik güvenliğini temin eden bir teminat unsuru olarak değerlendirilir. Aynı zamanda erkeğin evliliğe sorumlulukla yaklaşmasını sağlar.

Sonuç:

Hanefî mezhebine göre mehir:

Evliliğin bir sonucu olarak vaciptir.

Mal niteliğinde herhangi bir şey olabilir.

Belirlenmişse mehr-i müsemma, belirlenmemişse mehr-i misil uygulanır.

Zifaftan önce boşanma olursa yarısı verilir.

Kadının rızasıyla affedilebilir ama bu zorla alınamaz.

Mehir bir borç olup, ödenmemesi hâlinde kadın bunu mahkeme yoluyla da talep edebilir.

 

Loading

No ResponsesHaziran 22nd, 2025