Kutsayan mı, Kanla Yıkanan mı? Evanjelizm, İsrail ve Amerika’nın Karanlık İnancı


Kutsayan mı, Kanla Yıkanan mı? Evanjelizm, İsrail ve Amerika’nın Karanlık İnancı

Dünya uzun zamandır bir tiyatronun sahnesi gibi… Ancak bu sahnede dökülen kan gerçek, yıkılan yuvalar sahici, ağlayan çocuklar temsil değil. Ve perde arkasındaki güçler, savaşın tetikçileri, silahın tüccarları ve gözyaşının sponsoru olarak rollerini büyük bir iştahla oynamaktalar. Onların başında ise bir devlet var: Amerika Birleşik Devletleri. Ve onun değişmez tetikçisi: İsrail.

ABD, görünürde özgürlük ve demokrasi ihracatçısı; fakat hakikatte savaş, ölüm ve istikrarsızlık ithalatçısıdır. Bugün nerede bir çatışma, nerede bir darbe, nerede bir işgal varsa, perde arkasında onun soğuk gölgesi durmaktadır. Çünkü onun ekonomisi barışla değil, savaşla büyümektedir. Silah pazarı daraldıkça savaş pazarını genişletmek zorundadır.

Savaşın İlâhîleştirilmesi: Evanjelik Zihniyet

ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson’un ifadeleri, bu karanlık yapının yalnızca politik değil, teolojik bir damar tarafından da beslendiğini açıkça göstermektedir:

> “Tanrı, İsrail’i kutsayan milletleri kutsayacaktır.”

Bu söz, yalnızca politik bir bağlılık değil, dini bir takıntı, hatta kutsal görülen bir savaşın işaretidir. Zira Evanjelikler, yalnızca İsrail’in bir müttefik değil, kıyametin sahnesi, İsa’nın dönüş kapısı olduğuna inanırlar. Onlara göre İsrail güçlenmeli, düşmanlarını ezmeli, Kudüs Yahudilerin eline geçmeli ve ardından Mesih gelmelidir.

Bu inanç, artık sadece bir mezhep görüşü değil, dünyayı yönlendiren bir dış politika doktrinidir. İsrail’in işlediği cinayetler, yıktığı şehirler, öldürdüğü masumlar bu “kutsal hedef” uğruna meşrulaştırılmaktadır. Çünkü onlara göre bu bir “İlahi Plan”dır. Ve kim bu plana destek verirse, Tanrı tarafından kutsanacaktır!

Ancak gerçek, çok farklıdır…

Tanrı Adına Talan: İnanç Sömürüsü ve İlahi Gazap

İsrail’in “kutsanmış” adı altında işlediği zulümler, tarihin en kirli sayfalarında yazılıdır. Ve Amerika’nın ona verdiği koşulsuz destek, o sayfaların mürekkebidir. Fakat bu destek, onları korumayacak; belki de yıkımın kendisi olacaktır.

Çünkü hakikat şu ki: Allah adalet sahibidir. Zulme rıza göstereni de zalim sayar. Mazlumun duası, gece karanlığında yıldırım gibi iner ve ilahî adalet mutlaka tecelli eder.

Amerika, gücüne güvenerek, “kutsanmış” olduğu zannıyla dünyayı kana bularken, farkında olmadan kendi sonunu hazırlamaktadır. Bir milletin kaderi, başkalarının kanı üzerine inşa edilirse, onun üzerine bela yağar. Nice azametli imparatorluklar, mazlumların ahı ile tarihin çöplüğüne gömülmüştür. Amerika da aynı yolda ilerlemektedir.

Düşünülmesi Gereken:

Gerçekten Tanrı, çocuk katillerini mi kutsar?

Bir devletin gücü, başkalarının yıkımı üzerine bina edilebilir mi?

Ve kutsallık, kanla mı yoksa adaletle mi ölçülür?

Bu sorular, sadece Amerika’ya değil, tüm insanlığa sorulmalıdır.

Özet:

ABD, İsrail’e koşulsuz destek verirken yalnızca siyaset değil, aynı zamanda Evanjelik inançlarla da hareket etmektedir. Evanjelikler, İsrail’in Tevrat’taki kehanetlerin gerçekleşme noktası olduğunu, Mesih’in dönüşünün buradan başlayacağını savunur. Bu sapkın inanç, masumların ölümünü meşrulaştırmakta, savaşları kutsal göstermektedir. Ancak tarih göstermiştir ki zulüm üzerine kurulu hiçbir medeniyet ayakta kalmaz. ABD, bugün İsrail’e verdiği bu destekle aslında kendi sonunu hazırlamaktadır. Tanrı adalet sahibidir, zulme rıza gösterenleri de zulmedenlerle beraber yargılar.

 

Loading

No ResponsesHaziran 22nd, 2025