İhlas, Enaniyetin Terkı ve Ebedî Lezzetlerin Peşinde

İhlas, Enaniyetin Terkı ve Ebedî Lezzetlerin Peşinde: Risale-i Nur’un Meslek Esası
“Zahmetlerde rahmet, elemlerde bâki lezzetler vardır.”

“Risale-i Nur’un meslek-i esası; ihlas-ı tam ve terk-i enaniyet ve zahmetlerde rahmeti ve elemlerde bâki lezzetleri hissedip aramak ve fâni ayn-ı lezzet-i sefihanede elîm elemleri göstermek ve imanın bu dünyada dahi hadsiz lezzetlere medar olmasını ve hiçbir felsefenin eli yetişmediği noktaları ve hakikatleri ders vermek olduğu…”
Şualar

Risale-i Nur, yalnızca bir ilim değil; bir hayat tarzı, bir iman hizmeti ve bir manevî terbiye mektebidir. Onun meslek-i esası, yani temel yolu; şekilcilikten, gösterişten ve şahsî menfaatten uzak bir ihlâs, enaniyeti terk, rahmetli zahmet anlayışı ve fani lezzetlerdeki aldatıcı perdeleri yırtmak üzerine kuruludur. Bediüzzaman’ın bu tarif ettiği çizgi, çağın ruhunu tedavi eden, imanı akla ve kalbe yerleştiren bir yoldur. Bu makalede, bu esaslar çerçevesinde Risale-i Nur’un özünü ve insanlığa sunduğu hikmetli reçeteyi birlikte ele alacağız.

  1. İhlas-ı Tam: Sırf Allah Rızası İçin Yaşamak

İhlas, amelde Allah’tan başkasını gözetmemek; yaptığın her şeyi sadece Allah için yapmaktır. Risale-i Nur’un en temel düsturlarından biri budur. Çünkü bu zamanda en büyük tehlike, ibadet ve hizmetin içine riya, şöhret ve çıkarın karışmasıdır. Bediüzzaman, Risale talebelerinin “gizli kalmayı tercih eden, alkıştan ve görünmekten kaçınan” bir ahlak üzere olmalarını ister. Çünkü hizmet, yalnızca ihlas ile değer kazanır.

Amelimizde rıza-yı İlâhîden başka bir gaye takip etmiyoruz.

  1. Terk-i Enaniyet: Benlikten Arınma

Enaniyet, bu asrın en büyük illeti ve gaflet kaynağıdır. “Ben” diyen, “biz”den kopar; “ben” diyen, İlâhî kudretin tecellilerini kendine mâl eder. Risale-i Nur, enaniyetin kırılması için iki temel yol gösterir:

  1. Acz ve fakr ile Allah’a yönelmek
  2. Şahsî kemâlatı değil, hizmetteki tevazu ve mahviyeti esas almak

Bu meslekte benlik değil, hizmet öne çıkar. Zira kudsî davaların yükü şahsi kibirle değil, tevazu ve ittihadla taşınabilir.

  1. Zahmette Rahmet, Elemde Lezzet Aramak

Risale-i Nur’un en sarsıcı derslerinden biri, görünüşteki zahmet ve elemdeki bâki lezzetleri keşfetmektir. Çünkü bu dünya, meşakkat ve fâni lezzetlerle doludur. Ancak sabırla bakıldığında, zahmet rahmete; elem ebedî bir sevince dönüşür. Nasıl ki doğum sancısı neticesinde bir hayat gelir, mü’minin başına gelen sıkıntılar da rahmetin tohumudur.

> “Cennetin yolu çileli ibadetlerden geçer.”
Ve bu çileli yolda, her zahmetin içinde bir inayet gizlidir.

  1. Fani Lezzetlerdeki Elem: Sefih Hayatın Gerçek Yüzü

Risale-i Nur, fâni ve sefih (eğlenceye, heva ve hevese dayalı) hayattaki lezzetlerin aslında birer elîm elem olduğunu gösterir. Bu, göz boyayan bir hakikat değil; göz açan bir idraktir. Dünyanın cazibesi geçici, tatları bozulmaya mahkûmdur. Hevâya hizmet, ruha azap getirir. Bu nedenle Risale-i Nur, “gerçek huzur”un yalnızca iman ve ubudiyet yolunda olduğunu tekrar tekrar ders verir.

  1. İmanın Bu Dünyadaki Lezzetleri

İman yalnızca ahirette değil, dünyada da saadet ve huzur kaynağıdır. İmanlı bir insan, her nimeti nimet olarak görür. En büyük musibetlerde bile Allah’ın inayetini sezer. Kalbi rahattır, zihni berraktır. Kâinat onun için bir mekteptir; ölüm ise vuslat vesilesidir. Bu sebeple, iman sadece bir akide değil, bir hayat üslubudur.

> “İman hem nurdur hem kuvvettir.”
Bu kuvvet, insanı maddî-manevî zelzelelerden koruyan bir sığınaktır.

  1. Felsefenin Erişemediği Hakikatler

Modern felsefe, aklı merkeze koyar ama ruhu ihmal eder. Risale-i Nur ise, hem aklı tatmin eder hem kalbi doyurur. Bu sebeple, felsefenin çözemediği meseleleri –özellikle ölüm, kader, yaratılış gayesi gibi konuları– Kur’anî hikmetle çözer. İmanî dersler, bugünün çıkmazlarına hem zihnî hem kalbî şifa sunar.

Sonuç: Bir Hakikat Yolculuğu

Risale-i Nur’un meslek-i esası; şekilden ibaret olmayan, derin, ihlaslı, samimi bir imanı inşa etmektir. Bu yol; benlikten uzak, sabırla yoğrulmuş, fanilikten uzaklaşarak ebedî lezzetlere talip olanların yoludur. Risale-i Nur sadece bir kitaplar manzumesi değil; bir nefis terbiyesi, bir akıl inşası, bir kalp eğitimi ve bir ümmet ihyasıdır. Zira bu zamanda en büyük cihad, en büyük hizmet; imanı kurtarmak ve yaşatmak olmuştur.

Özet:

Bu makalede Risale-i Nur’un meslek-i esasındaki temel ilkeler ele alınmıştır:

İhlas-ı tam ile Allah rızasını merkez edinmek

Enaniyeti terk ederek tevazu ile hizmet etmek

Zahmette rahmet, elemde lezzet görebilmek

Sefih lezzetlerin ardındaki elîm gerçekliği fark etmek

İmanın dünyadaki lezzetlerini yaşamak

Ve felsefenin ulaşamadığı hakikatleri Kur’anî hikmetle kavramak

Sonuç olarak, Risale-i Nur; sadece aklı değil, kalbi de ikna eden; sadece teoriyi değil, pratiği de inşa eden bir “manevî harita”dır. Bu harita ile yürüyen, hem dünya hem ahiret saadetine ulaşır.

 

 

Loading

No ResponsesHaziran 20th, 2025