Zulümle Gelen Birlik: Tuzaklar Kurulur, Fakat Allah Bozar

Zulümle Gelen Birlik: Tuzaklar Kurulur, Fakat Allah Bozar

Al Trump’ı Vur Biden’a: Kuklalar Değişir, Perde Aynı Kalır

ABD siyasetinde başkanlar değişir ama politikaların derin özü aynı kalır. Trump’ın kaba diliyle Biden’ın sahte diplomatik üslubu arasında sadece ton farkı vardır, hedef aynıdır:
Enerji kaynaklarını kontrol etmek, İsrail’in güvenliğini sağlamak, İslam dünyasını böl-parçala-yönet stratejisiyle zayıf tutmak.
Trump, Kudüs’ü başkent ilan etti; Biden, Gazze’yi bombalayan uçaklara yakıt ve silah sağladı. İkisi de ardında kan, gözyaşı ve yıkım bıraktı.

Demokrasi perdesi arkasında emperyalizmin kıyım sahnesi sürüyor.
Bu tiyatronun figüranları değişiyor; ama kuklacı aynı: Küresel sermaye, silah lobileri ve siyonist akıl.

Zulüm Kamçısı: Dağınıklığı Birliğe Dönüştüren İmtihan

Her tarafımızda yanan bir İslam coğrafyası var: Gazze’den Yemen’e, Suriye’den Sudan’a…
Ama her zulüm aynı zamanda bir işarettir:
“Artık ayrılığa tahammülünüz kalmadı.”

İslam dünyası, ne zaman ki kendi iç kavgalarıyla meşgul oldu, işte o zaman düşman planları daha hızlı ilerledi.
Bugün Biden’ın ya da başkasının yaptığı zulümler, İslam ümmetini uykusundan uyandıran rahmet yüklü tokatlar gibidir.

Zulüm kamçısı devrede…
Ve bu kamçı, ümmeti birliğe, dirilişe ve yeniden toparlanmaya zorlamaktadır.

Âl-i İmrân 54: Tuzak Kuruldu, Fakat…
> “(Yahudiler) tuzak kurdular, Allah da onların tuzaklarını bozdu. Allah tuzak bozucuların en hayırlısıdır.”

Bu ayet, tarih boyunca kurulan bütün tuzaklara karşı ilahi adaletin ve kudretin devreye gireceğini haber verir.
Firavunların, Nemrutların, Karunların ve bugünkü Trump-Biden türü zalimlerin her biri plan kurar.
Ama Allah, onların planlarının en kritik anında devreye girer ve o planları kendi aleyhlerine çevirir.

Bazen mağlubiyet gibi görünen şey, zaferin hazırlığıdır.
Bazen dağınıklık, birliğin mecburi zeminidir.
Bazen zulüm, bir dirilişin doğum sancısıdır.

Bugün Ne Oluyor?

  1. Filistin’den İran’a uzanan kriz hattı, Müslümanları birbirine yaklaştırıyor.
  2. ABD ve İsrail’in açık zulmü, maskeleri düşürüyor, saflar netleşiyor.
  3. Sosyal medya ve alternatif medya, uyanışı hızlandırıyor.
  4. Zalimlerin küresel senaryoları, Allah’ın kader planıyla boşa çıkmaya başlıyor.

Asıl Savaş: Akıl ve İrade Savaşıdır

Savaş sadece tankla, tüfekle olmuyor.
Bugün asıl savaş, akıl savaşlarıdır.
Algı operasyonlarıyla zihinler teslim alınmak isteniyor.
Bu yüzden İslam dünyasının uyanışı, sadece siyasal değil, zihinsel bir uyanış olmalıdır.

İslam dünyası; bilgi, hikmet ve basiretle yeniden ayağa kalkmalıdır.
Çünkü Allah’ın yardımı, hazırlıksız topluluklara değil; sebat gösteren, mücadele eden, tedbir ve tevekkülle yol alanlara gelir.

Sonuç: Zulüm Devam Etmez, Birlik Doğurur

Tarih şahittir:
Zulüm, asla ilelebet sürmemiştir.
Firavun boğulmuştur, Nemrut sönmüştür, Ebrehe’nin filleri helak olmuştur.
Bugün ABD’nin, İsrail’in ve onların taşeronlarının kurduğu her plan, kendi içinde bir çöküş tohumu taşımaktadır.

Biden’ın dili farklı olabilir, Trump’ın üslubu daha hoyrat olabilir… Ama zalim zalimdir.
Ve Allah, zalime mühlet verir ama ihmal etmez.
Ümmet ise artık uyanmak zorundadır. Çünkü her gelen tokat, birliğin kapısını aralamaktadır.

Özet:

Bu makale, ABD başkanlarının görünürde farklı ama özde aynı olan Ortadoğu ve İslam dünyası politikalarını, özellikle Trump ve Biden üzerinden ele almakta; yaşanan zulümlerin aslında ümmeti birliğe zorlayan ilahi bir kamçı olduğunu vurgulamaktadır.
Âl-i İmrân 54. ayeti açısından, kurulan tuzaklara karşı Allah’ın ilahi planı hatırlatılmakta ve Müslümanlara ümit, uyanış ve basiret çağrısı yapılmaktadır.

> “Zalim plan yapar, Allah tuzaklarını bozar. Her zulüm bir dirilişin habercisidir.”

 

Loading

No ResponsesHaziran 18th, 2025