Çöküşten Kaosa: Batı’nın Telaşı, Doğu’nun Dirilişi

Çöküşten Kaosa: Batı’nın Telaşı, Doğu’nun Dirilişi

Giriş: Gölgeyi Büyütmekle Güneş Söndürülemez

Tarih boyunca hak ve batılın mücadelesi sadece silahlarla değil, fikirle, kültürle, inançla, hatta ümitsizlik ve korku üretimiyle yürütülmüştür. Günümüzde küresel ölçekte yaşanan savaşlar, ekonomik krizler, ahlaki çöküntüler ve toplumsal kaosların arka planında, iki derin korku ve iki büyük hedef vardır:

  1. Tahrif edilmiş dinlerin yıkılışını geciktirmek,
  2. İslam’ın yükselişini engellemek ve hiç olmazsa geciktirmek.

Bu iki hedefin motor gücü ise korkudur. Çünkü hakikatten korkanlar, hakikatin doğmasını geciktirmek için karanlık üretirler.

  1. Tahrifin Çöküşünü Ötelemek: Batı’nın İçten Çürüyen Mabedi

Hristiyanlık ve Yahudilik, asli ilahi kaynaklardan uzaklaşarak zamanla hem mana hem de yapı itibarıyla tahrif edilmiş ve ruhunu yitirmiştir. Kiliseler boşalmakta, genç nesiller inanç ve ilah fikrini sorgulamakta, ahiret inancı bir mitoloji gibi anlaşılmaktadır.

Bu çöküş, Batı’yı bir varoluş krizine sürüklemiştir.

İnsanî değerler yerini bencilliğe ve materyalizme,

Dinî yönelimler yerini sihir, paganizm ve okültizme bırakmıştır.

Fakat bu çöküş durdurulamaz. Çünkü hakikat, yıkılan putların arasından doğrulmaktadır.
Bu yüzden Batı, kendi iç çürümüşlüğünü saklayabilmek için dışarıda kaos üretmek zorundadır.
Zira huzurlu bir İslam toplumu, kendi perişanlığını daha görünür kılar.

  1. İslam’ın Güneşini Perdelemek: Terör, Savaş ve Medya Kalkanı

İslam, özünde neş’e veren, umut sunan, nizam ve huzur getiren bir dindir. Ve bugün hem aklı hem kalbi doyuran tek sahih din olarak dünyada hızla yayılmaktadır.

Avrupa’da camilere dönüşen kiliseler,

Amerika’da İslam’a giren binlerce insan,

Asya ve Afrika’da Kur’an merkezli uyanışlar,

batıl sistemleri rahatsız etmektedir. Çünkü bu uyanış, onların saltanatını sarsar.

İşte bu sebeple:

Terör İslam’a yamandırılır,

Müslüman coğrafyalar sürekli kaosa sürüklenir,

Medyada İslam, korku nesnesi olarak gösterilir.

Amaç, ümmeti ümitsizliğe düşürmek ve kendi çürüyen ideolojilerine suni bir canlılık katmaktır.
Zira kendi gençleri boşlukta ve ümitsizdir; Müslümanların imanındaki huzur, onların karanlık dünyasında yıldırım gibi parlamaktadır.

Batı’nın Telaşı, İslam’ın Dirilişinin Delilidir

Bugün İslam aleminin yaşadığı krizler, iç kargaşalar ve ekonomik darboğazlar, dışarıdan bakıldığında zayıflık gibi görünse de; aslında yeniden doğuşun sancılarıdır.
Çünkü tarih göstermiştir ki:

Zulüm arttığında adalet doğar.

Baskı büyüdüğünde iman yükselir.

Karanlık çoğaldığında sabah daha parlak doğar.

Batı’nın telaşı, İslam’ın uyanışının delilidir.
Tahrif edilmiş dinlerin çatırdayan mabedi, Kur’an’ın hakikat güneşinden kaçmaktadır.
Ama güneşin doğuşu engellenemez.

Bir Medeniyetin Sonu, Diğerinin Başlangıcıdır

Hristiyan Batı ve Siyonist sistem, modern sömürü düzenlerini ahlaksızlık, savaş, korku ve medya illüzyonlarıyla yürütmeye çalışsa da, bu çabalar bir çırpınıştır.

Artık güç ile değil hakikat ile hüküm sürülecek bir çağa girilmiştir.

Batıl ideolojiler çatırdamakta, Kur’an’ın sesi yeryüzünü sarmaktadır.

Zihinler arınmakta, kalpler uyanmaktadır.

Bu yüzden her Müslüman, kendi içindeki ümidi diri tutmalı, Kur’an ve sünnet ekseninde hayatını inşa ederek bu yeni doğuşa omuz vermelidir.

Sonuç ve Mesaj:

Bugün dünyayı kasıp kavuran savaşların, terörlerin, krizlerin arka planında iki temel korku vardır:

  1. Tahrif edilmiş dinlerin çöküşünü geciktirme korkusu.
  2. İslam’ın uyanışını perdeleme korkusu.

Ancak ne yaparlarsa yapsınlar, hakkın yükselişi mukadderdir.
Çünkü batıl zail olmaya mahkûmdur.
Kur’ân şöyle buyurur:

> “De ki: Hak geldi, batıl yok oldu. Şüphesiz batıl yok olmaya mahkûmdur.” (İsrâ, 81)

Özet:

Makale, küresel krizlerin ardındaki asıl sebebin; Batı’da çürümekte olan dinî yapının yıkılışını geciktirmek ve İslam’ın dirilişini perdelemek olduğunu vurgulamaktadır.
İslam coğrafyasında çıkarılan savaşlar, terör olayları ve medya propagandaları, hakikatin yükselişini bastırmaya yöneliktir.
Ancak Kur’an ve sünnete dayalı bir diriliş, bu oyunları boşa çıkaracaktır.
Hakkın doğuşu geciktirilebilir ama asla engellenemez.

 

 

Loading

No ResponsesHaziran 18th, 2025