BİR KURDUN KUZUYU YEME MASALI: NÜKLEER YALANI VE ASIL HEDEF TÜRKİYE

BİR KURDUN KUZUYU YEME MASALI: NÜKLEER YALANI VE ASIL HEDEF TÜRKİYE

La Fontaine’in meşhur hikâyesinde bir kurt, suyun yukarısında dururken, aşağıdaki kuzuya “Suyu bulandırıyorsun” bahanesiyle saldırır. Kuzu, suyun akış yönü gereği böyle bir şeyin mümkün olmadığını söylese de kurt çoktan kararını vermiştir. Kuzu suçludur; çünkü kurt onu yemek istemektedir.

Bu hikâye sadece bir masal değil, çağların ötesine taşan bir stratejinin özetidir.

Nükleer Silah Yalanı: Yeni Dünya Yalanı

2003 yılında Irak’a “kitle imha silahları var” yalanıyla girildi. ABD, İngiltere ve müttefikleri bu bahaneyle Irak’ı işgal etti. Sonuç: Bir milyondan fazla insan hayatını kaybetti, medeniyetin beşiği olan bir ülke paramparça edildi. Yıllar sonra dönemin İngiltere Başbakanı Tony Blair ve ABD yetkilileri “yanılmışız” dedi. Ama ölenlerin hesabı sorulmadı.

Bugün aynı hikâye İran için yazılıyor. CNN’in geçtiği son haberde, ABD istihbaratının İran’ın aktif bir nükleer silah yapma sürecinde olmadığı sonucuna vardığı açıklandı. Yani yine bir “su bulandırma” bahanesiyle “kuzuya saldırma” planı masaya konmuş durumda.

Asıl Hedef: İslam Dünyası ve Türkiye

Tüm bu oyunların maksadı yalnızca İran değil. İran sadece bir merhale. Gerçek hedef, İsrail’in güvenliğini pekiştirmek, “Arz-ı Mev’ûd” planı çerçevesinde Ortadoğu’yu yeniden dizayn etmek ve Türkiye’yi zayıf düşürmektir.

PKK, PYD, DEAŞ, PJAK gibi taşeron örgütler bu planın taşlarıdır. 50 bin tır silah bu örgütlere sadece “terörle mücadele” için verilmedi. Bu silahlar, yeni haritalar çizmek, sosyalist Kürt devleti kurmak ve ikinci bir İsrail kurmak için bölgede yerleştirildi.

Oyun Kurucuların Niyetlerini İtirafı

Bu planları yalnızca istihbarat raporlarından veya analizlerden değil, bizzat onların ağızlarından da öğreniyoruz. İsrailli eski futbolcu ve sunucu Eyal Berkoviç’in canlı yayında kullandığı şu sözler oldukça manidardır:

> “Çeyrek finalde Hamas’la berabere kaldık ve onları penaltıda yendik. Sonra yarı finalde İran’ı yendik. Finalde Türkiye var!”

Bu cümle, bir spor programı lafı gibi dursa da gerçekte İsrail’in ve arkasındaki güçlerin stratejik hedefini özetliyor: Türkiye, final hedefidir.

Haçlı Akıl ve Dini Maskeler

Haçlı zihniyetinin tarih boyunca uyguladığı yöntem hep aynıdır: Önce şeytanlaştır, sonra izole et, ardından saldır. Bunu yaparken ya “medeniyet götürüyoruz” derler ya da “tehdit var” deyip halklarını korkuyla ikna ederler. 11 Eylül sonrası İslam dünyasının “terörle eşleştirilmesi” bu algı mühendisliğinin çağdaş versiyonudur.

Ancak unuttukları bir şey var: Kuzu masumdur ama çaresiz değildir. Bugün İslam coğrafyasında uyanan bilinç, diriliş işaretleri vermekte; mazlumların duası semayı inletmektedir.

Türkiye’nin Konumu ve Sorumluluğu

Türkiye hem hedef hem umut merkezidir. Coğrafi, kültürel ve tarihî mirasıyla İslam dünyasının yeniden toparlanmasında öncü rol oynamaktadır. Bu yüzden Türkiye’nin içte ve dışta zayıflatılması, siyasî ve ekonomik olarak yıpratılması büyük oyunun bir parçasıdır.

Fakat Türkiye aynı zamanda direnişin ve uyanışın da simgesidir. Bu sebeple, hakikati haykırmak, ittihad-ı İslam’ı kurmak, stratejik akılla hareket etmek artık bir tercihten ziyade zaruret halini almıştır.

ÖZET:

La Fontaine’in masalındaki kurt ile kuzu hikâyesi bugün Ortadoğu’da tekrar sahneleniyor. İsrail ve Batı, İran’ın nükleer silah bahanesiyle saldırı hazırlığında. Gerçek amaç ise; İslam coğrafyasını bölmek, İsrail’i güçlendirmek ve Türkiye’yi kuşatarak Arz-ı Mev’ûd planını gerçekleştirmektir. CNN’in ifşasıyla bu yalan çökerken, asıl hedefin Türkiye olduğu İsrailli isimlerin sözleriyle ortaya çıkmıştır. Türkiye’nin uyanık, birlik içinde ve stratejik hareket etmesi artık önemli bir görevdir.

 

 

Loading

No ResponsesHaziran 18th, 2025