Şirk: Kâinata Yapılan En Büyük Haksızlık

Şirk: Kâinata Yapılan En Büyük Haksızlık

“Evet şirk, kâinata karşı büyük bir tahkir ve azîm bir tecavüzdür. Ve kâinatın kudsî vazifelerini ve hilkatin hikmetlerini inkâr etmekle şerefini kırıyor.”
Şualar

Varlıklar bir kitap gibi…
Her zerresi anlam yüklü; her hareketi bir görev ifası…
Semâlar bir mescid, yıldızlar onun kandilleri; yeryüzü bir sahne, içindekiler ilahi kudretin tecelligâhı…
İşte böyle azametli ve hikmetli bir âleme şirk nisbet etmek, yalnız Allah’a ait olan işleri başkalarına mal etmek; hem akla hem kalbe hem de kâinata karşı büyük bir zulümdür.

Şirk Nedir? Sadece Put Değil, Hikmeti Görmezliktir

Şirk, yalnızca taştan putlara tapmak değildir.
Şirk, Rabbimizin fiillerini başka sebeplere vermek, hayatın içindeki düzen ve mânâyı sahipsiz saymaktır.
Bir sanat eserine bakıp onu sanatkârından bağımsız düşünmek ne kadar abes ise, kâinatı da yaratıcısından bağımsız hayal etmek o kadar çirkin bir gaflettir.

Üstad Bediüzzaman Hazretleri der ki:

> “Evet şirk, kâinata karşı büyük bir tahkir ve azîm bir tecavüzdür. Ve kâinatın kudsî vazifelerini ve hilkatin hikmetlerini inkâr etmekle şerefini kırıyor.”

Şirk, Varlığın Şerefini Kırar

Kâinat boşlukta değil, hikmette yüzmektedir.
Her bir mevcudun yaratılışında, görevinde, şekil ve ahenginde derin manalar, yüce gayeler vardır.
Güneşin doğuşu, bir tesadüf değil; ayın devri, bir rastlantı değil; insanın göz kırpması bile boşa değildir.

Şirk ise bu anlamları çiğner.
Yaratılanı sahipsiz, görevi nedensiz, düzeni başıboş sanır.
Bu, varlığın şerefini inkâr etmektir.
Çünkü her şey, yaratıcısına bir ayna olduğu kadar; bir görevli, bir elçi, bir delildir.
Onu Allah’tan koparan, manasını öldürür.

Şirk, Zihne Kaosu, Kalbe Zulmeti Getirir

Tevhid kalbe huzur getirirken;
Şirk, aklı dağınıklığa, ruhu korkuya ve vicdanı boşluğa mahkûm eder.
Çünkü Allah’a teslim olmayan zihin, her şeye mahkûm olur.
Her sebep bir put, her tesadüf bir ilah gibi görülür.
Bunun sonu, belirsizliktir, huzursuzluktur, karanlıktır.

Halbuki:
Birlik varsa, düzen vardır.
Bir yaratıcının hükmü varsa, her şey yerli yerindedir.
Kâinatın bir sahibi varsa, insanın da bir değeri vardır.

Kâinat Tevhid ile Anlamlıdır

Gözle görülmeyen atomdan galaksilere kadar her şey, tek bir elden idare ediliyor.
Birlik varsa uyum vardır.
Tevhid varsa ahenk vardır.
Yüz binlerce kudret mucizesi bir araya gelmiş ve “Allah birdir!” diye bağırmaktadır.
Bu sesi duymazdan gelmek, kâinata yapılabilecek en büyük hakarettir.

Özet:

Bu makalede, şirk kavramının yalnızca inançla değil; kâinatın anlam ve düzeniyle ilişkili olduğu anlatılmaktadır. Şirk, kâinata karşı büyük bir saygısızlık ve yaratılış hikmetine karşı işlenen bir tecavüzdür. Çünkü her varlık, Allah’ın bir ismine aynadır. Tevhid bu anlamı korur, şirk ise onu inkâr eder. Sonuç olarak, tevhid kâinatı anlamlı ve değerli kılar; şirk ise varlığı anlamsız ve başıboş hale getirerek şerefini kırar.

 

 

Loading

No ResponsesHaziran 15th, 2025