Karıştıran El: Ortadoğu’da İngiliz İzleri ve Güncel Gölgesi

Karıştıran El: Ortadoğu’da İngiliz İzleri ve Güncel Gölgesi

Ortadoğu, son bir asırdır sadece kendi içindeki sorunlarla değil, dıştan dayatılan entrika, işgal, sömürü ve vekâlet savaşlarıyla da şekilleniyor. Bu kıyamet coğrafyasının damarlarına en erken sızan ve hâlâ en derin izleri bırakan güç ise şüphesiz İngiliz aklı ve elidir.

🎭 Filistin’in Kirli Tepside Teslimi

1917 Balfour Deklarasyonu, sadece kağıt üzerinde kalmış bir açıklama değil; milyonlarca insanın kanıyla yazılmış bir senaryonun ilk perdesiydi. Osmanlı’nın yıkılmasıyla birlikte İngiltere, “Filistin” adını taşıyan emaneti, İsrail adlı bir işgal düzenine çeviren en büyük faaliyetin failidir.

İngiltere, Filistin’i Yahudilere verirken temiz bir diplomasi yapmadı. Aksine, içinde ihaneti, planı, sömürüyü, ırkçılığı, tek dünya düzenini ve şeytani aklı taşıyan kara bir tepside teslim etti. Bu teslimat, sadece bir toprak parçasını değil; ümmetin kalbini, izzetini ve iradesini hedef aldı.

🛰️ Bugün: Yeni Hamleler, Aynı El

Son gelişmelerde İran Donanması, Hint Okyanusu’nda tespit edilen bir İngiliz savaş gemisine müdahale etti. Gemi, İsrail’e bilgi sağladığı gerekçesiyle hedef alındı. Bu olay, “İngiliz eli”nin halen İsrail üzerinden Ortadoğu’da nasıl aktif ve derin bir rol oynadığını gösteriyor.

İngiltere, bu müdahaleye karşılık olarak Eurofighter uçaklarıyla donatılmış bir uçak gemisini Akdeniz’e gönderme kararı aldı. Yani, su sadece kaynamıyor; taşmak üzere. Fakat bu kez oyun çok daha geniş, çok daha kurnaz.

🎯 Amaç: İsrail’in Bölgesel Aygıt Olarak Kullanılması

İngiltere, bugün artık kendi eliyle değil; İsrail eliyle vuruyor. Nitekim bu strateji, “arka kapıdan dünya düzenini şekillendirme” siyasetinin parçası:

İsrail, İngiliz aklının askeri laboratuvarıdır.

İngiltere, İsrail’i kullanarak Ortadoğu’yu karıştırır, kışkırtır, yeniden dizayn eder.

İsrail’in varlığı bir “gaye” değil, küresel vesayetin aracıdır.

Ortadoğu’da bir savaş patlarsa, kazanan İsrail olmaz, asıl kazanan silah tüccarları, enerji tekelleri ve küresel efendiler olur. İngiltere bu senaryoda aklı, planı, diplomasi dili ve fitne merkezi rolünü üstlenmiştir.

🔍 Tarihten Günümüze Süregelen Sömürü

İngiltere, 19. yüzyılda Osmanlı’yı “Hasta Adam” ilan etti.

  1. yüzyılda Osmanlı’dan kalan toprakları “manda” adıyla işgal etti.
  2. yüzyılda ise o coğrafyalarda kaos üretip güvenlik bahanesiyle yeniden döndü.

İngiliz aklı; görünmezdir, ama etkilidir. Derin çalışır, bekler, sabreder ve sonra tek darbede hâkim olur. Günümüzde ise bu aklın tetikçisi çoğu zaman İsrail’dir.

💣 Fitne Üreten Zihin: Sömürgecilik Asla Bitmedi

İngilizlerin elinde Kur’an’ın saygıyla açıldığı beldeler bile İngilizce düşünmeye zorlandı. Mekke’yi, Kudüs’ü, Bağdat’ı, Şam’ı kaybetmek sadece toprağı değil; zihni ve şerefi de kaybetmek oldu. Bugün hâlâ düşünce, medya, diplomasi, eğitim gibi alanlarda İngiliz aklının etkileri hissediliyor.

🕊️ Ümmete Düşen Ne?

Artık hakikati gören gözler uyanmalı. Bir geminin gelişini sadece donanma olarak değil, “batılın yeni planı” olarak okumak gerekiyor. Zira bu mücadele artık sadece toprak, enerji veya strateji değil; iman, ümmet ve izzet mücadelesidir.

Şairin dediği gibi:

> “Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem,
Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem.”

📌 Özet:

İngiltere, Filistin’i İsrail’e teslim eden en büyük aktördür.

Bugün de İsrail eliyle Ortadoğu’yu karıştırmaya devam etmektedir.

Son olarak İran, İngiliz savaş gemisine müdahale etti ve İngiltere de buna karşılık uçak gemisi sevk etti.

İngiliz aklı, yüz yıldır Ortadoğu’da bir planı uygulamaktadır: Kontrol, dizayn, sömürü ve vekâlet.

Ümmetin yeniden uyanması ve derin planlara karşı derin iman ve şuurla hareket etmesi zaruridir.

 

 

Loading

No ResponsesHaziran 15th, 2025