Sessiz Şahitler de Dirilecek: Hayvanların Âhiretteki Akıbeti Üzerine

Sessiz Şahitler de Dirilecek: Hayvanların Âhiretteki Akıbeti Üzerine

“Hayvanların ruhları bâki kalacağı ve Hüdhüd-ü Süleymanî (as) ve Neml’i; ve Naka-i Salih (as) ve Kelb-i Ashab-ı Kehf gibi bazı efrad-ı mahsusa hem ruhu hem cesediyle bâki âleme gideceği ve her bir nev’in ara sıra istimal için bir tek cesedi bulunacağı rivayat-ı sahihadan anlaşılmakla beraber; hikmet ve hakikat hem rahmet ve rububiyet öyle iktiza ediyorlar.”
Şualar

İnsan, akıl ve irade ile donatılmış bir varlık olarak âhirete iman eder ve hesap gününe hazırlanır. Peki ya hayvanlar? Onlar da Allah’ın mahlûku değil midir? Onlar da bir hikmetle yaratılmadılar mı? İşte bu sorular, insanı derin tefekküre götürür. Bediüzzaman Hazretleri bu konuda kapıyı aralayan şu ifadeyi kullanır:

> “Hayvanların ruhları bâki kalacağı ve Hüdhüd-ü Süleymanî (as) ve Neml’i; ve Naka-i Salih (as) ve Kelb-i Ashab-ı Kehf gibi bazı efrad-ı mahsusa hem ruhu hem cesediyle bâki âleme gideceği… hikmet ve hakikat hem rahmet ve rububiyet öyle iktiza ediyorlar.”

Bu ifade, hayvanların mahiyeti ve ahiretteki yeri hakkında hem Kur’an’a hem de sünnete dayanan sahih rivayetleri işaret eder. Gelin birlikte bu derin hakikate eğilelim:

  1. Hayvanlar da İlâhî Kudretin Tecellîsidir

Her bir hayvan, Allah’ın bir isminin tecellîsidir. Kimisi Rezzâk ismini, kimisi Halîk ismini, kimisi Musavvir ve Mukaddir isimlerini gösterir. Bu yönüyle her biri bir sanat eseridir. Dolayısıyla hakikatsiz, maksatsız yaratılmamışlardır. Mademki bu kadar kıymetli vazifeleri var, onların da bir karşılığı olmalıdır. İşte bu karşılık, bâkî âlemde vücut bulacaktır.

  1. Bâki Kalacak Ruhlar ve Misalî Cesetler

Her hayvan bu dünyada kendi türü adına bir vazife yapar. Bu vazifenin, âhirette karşılıksız kalması hikmetle bağdaşmaz. Bediüzzaman’ın beyanıyla bazı özel hayvanlar —örneğin Hz. Salih’in devesi veya Ashab-ı Kehf’in köpeği— hem ruh hem ceset olarak bâkî âleme geçecektir. Diğer hayvanlar ise ya ruhlarıyla ya da temsilî birer cesetle orada bulunacaklardır.

  1. Hayvanlar Şahitlik Edecek

Kıyamet gününde, zulme uğrayan koyunun boynuzsuz olanı, kendisini vuran boynuzlu koyundan hakkını alacaktır. Bu sahih hadisten anlaşılıyor ki, hayvanlar da adaletin tecellisine şahit olacaklardır. Onların mazlumiyetleri zayi edilmeyecek. Her canlının, kendi cinsine göre bir muhakemesi olacaktır. Böylece adaletin tam tecellisi sağlanacaktır.

  1. Bediüzzaman’ın Vurguladığı “Rahmet ve Rububiyet”

Allah’ın rahmeti, sadece insana mahsus değildir. O, bütün varlıkları kuşatmıştır. Rububiyeti yani terbiyesi de yalnızca insan üzerinde değil, bütün mahlûkat üzerindedir. O halde, hayvanların da yaratılış gayesi ile çektikleri zahmetlerin karşılıksız kalmayacağı; bir nevi karşılıklarının bâkî âlemde verileceği, rahmetin ve rububiyetin bir gereğidir.

Özet:

Hayvanlar da Allah’ın rahmetiyle yaratılmış, vazifeli varlıklardır. Bazı özel hayvanlar hem ruh hem cesetle bâkî âleme geçecek; diğerleri ise ruhlarıyla devam edecektir. Hikmet, adalet, rahmet ve rububiyet; onların da ebedî bir karşılığı olmasını gerektirir. Ahirette onlar da birer şahit ve hak sahibi olarak diriltilecektir.

 

Loading

No ResponsesHaziran 14th, 2025