Her Şeyin Üzerinde Sanatkârın Mührü: Güzellikte Hikmetin Dili

Her Şeyin Üzerinde Sanatkârın Mührü: Güzellikte Hikmetin Dili


اَلَّذٖٓى اَحْسَنَ كُلَّ شَىْءٍ خَلَقَهُ

sırrınca her şeye, o şeyin kabiliyet-i mahiyetine göre kemal-i mizan ve intizam ile biçilip hüsn-ü sanat ile tertip edilip en kısa yolda, en güzel bir surette, en hafif bir tarzda, istimalce en kolay bir şekilde (mesela, kuşların elbiselerine ve her vakit tüylerini kolayca oynatmalarına ve istimal etmelerine bak) hem israfsız, hikmetli bir tarzda vücud vermek, suret giydirmek, eşya adedince diller ile bir Sâni’-i Hakîm’in vücub-u vücuduna şehadet ve bir Kadîr-i Alîm-i Mutlak’a işaret ederler.”
Sözler.731

Kur’ân şöyle buyurur:
“اَلَّذٖٓى اَحْسَنَ كُلَّ شَىْءٍ خَلَقَهُ”
“Her şeyi yaratan ve onu en güzel bir şekilde yapan Allah’tır.” (Secde, 7)

Bu ayet, yaratılışın sadece bir var etme fiili değil; aynı zamanda bir güzellik, ölçü, denge, sanat ve hikmet meselesi olduğunu ilan eder. Yani kâinattaki her şey; bir hikmetle yaratılmış, en uygun biçimde var edilmiş, en güzel şekilde suret giydirilmiş ve israf edilmeden yerine konmuştur.

Bediüzzaman da bu kudsî hakikati şuurlu bir bakışla açar: Her varlık, kabiliyetine uygun bir vücutla, en kısa yoldan, en kolay biçimde, hikmetli bir tarzda yaratılmaktadır. Bu ise; tesadüfü değil, bir Sanatkâr-ı Hakîm’in irade ve ilmini göstermektedir.

Yaratılışta Güzellik ve Ölçü: İlâhî Mühendislik

İnsan bir sanat eseri yaparken bile ölçüye dikkat eder, israf etmez, en uygun yolu arar. Peki ya bir kuşun tüyleri? Hem güzeldir, hem dayanıklıdır, hem hafiftir, hem de her an kullanılmaya hazırdır. Uçuş için ideal olan bu yapı, estetik olduğu kadar fonksiyoneldir de.

Bu nasıl olabilir? Kuşun kendisi mi planladı bu kusursuz sistemi? Yoksa tesadüf mü böyle ince bir sanat icra etti? Elbette hayır. Bu, ilim sahibi, kudret sahibi, hikmet sahibi bir Zât’ın eseri olabilir.

Ve sadece kuşlar mı? Her varlık aynı sırra bağlıdır:

Balığın pulları,

Kedinin dili,

İnsanın parmak izi,

Yaprağın damarları…

Her biri, kendi mahiyetine uygun biçimde, en hafif tarzda yaratılmış ve fonksiyonel hale getirilmiştir. Ve her biri, bir “mühendislik harikası” değil, bir “ilâhî sanat” örneğidir.

Her Suret, Bir Dil Gibidir

Bediüzzaman’ın ifadesiyle, yaratılan her şey, sanki bir lisan gibi konuşur. Her şekil, her oran, her dokunuş, bir mesaj verir:

> “Ben kendi başıma olmadım. Bana bu şekli, bu faaliyetleri, bu güzelliği veren bir Sanatkârım var!”

Bu nedenle yaratılış, sessiz bir vaazdır. Göze görünmeyen bir ders, kalbe inen bir hakikattir.

Mesela, bir çiçeğin yaprakları: Renkleriyle güzellik, kokusuyla ruhaniyet, yapısıyla fonksiyon taşır. O hâlde her çiçek, üç dille konuşur:

Sanat diliyle: “Beni yapan güzeli sever.”

Hikmet diliyle: “Yaratılışımda fayda ve maksat var.”

Varlık diliyle: “Ben, Vâcibü’l-Vücud’un eseri ve deliliyim.”

İsrafsız, Hikmetli ve En Güzel

Allah’ın yaratışı sadece sanatlı değil, aynı zamanda hikmetlidir. Yani faydalı, yerli yerindedir. Ne fazla ne eksik… Ne karmaşık ne de gereksiz…

Bu hikmetli sistem, bize şu üç temel hakikati gösterir:

  1. Vücub-u vücud: Varlığı zorunlu olan bir Yaratıcı’nın mevcudiyetini.
  2. Vahdet: Bu yaratıcı, birdir; çünkü her şeyi aynı hikmetle yaratan, farklı ellerden çıkmış gibi değil, tek elden çıkmış gibi bir birlik sergiler.
  3. İlim ve kudretin mutlaklığı: Çünkü bu kadar farklı ve çeşitli varlığı, en uygun biçimde yaratmak ancak sonsuz bir bilgi ve mutlak bir kudretle mümkündür.

Sonuç: Kâinat, Hüsn-ü Sanat ile Dolu Bir Kitaptır

Varlıkların yaratılışında rastgelelik değil; ince bir ölçü, hassas bir denge, zarif bir güzellik ve sonsuz bir hikmet vardır. Kuşun tüyünden, kelebeğin kanadına; insanın elinden, ağacın yaprağına kadar her şey, en güzel şekilde yaratılmıştır.

Ve her biri, adedince lisana sahip birer şahit gibidir. Yaratıcılarını tanıtır, bildirir, sevdirir. Çünkü:

Güzellik, güzeli anlatır.

Hikmet, hikmet sahibini gösterir.

Sanat, sanatkârı işaret eder.

Bütün bunlar gösterir ki: Her şey, Allah’tan bahseder.

Özet:

Bu makale, yaratılışın “en güzel” ve “hikmetli” olduğunu ifade  eden Kur’ân ayeti ve Bediüzzaman’ın açıklamaları doğrultusunda hazırlanmıştır. Her varlık, kendine en uygun biçimde, hikmetli ve israfsız bir şekilde yaratılmıştır. Özellikle kuşların tüylerinden yola çıkarak, yaratılıştaki bu sanat ve ölçünün rastgele değil, bilinçli ve ilim sahibi bir Yaratıcı’nın eseri olduğu ortaya konmuştur. Her varlık, diliyle Allah’ın varlığını ve birliğini ilan eden bir delil gibidir.

 

 

Loading

No ResponsesHaziran 5th, 2025