Kur’ân’ın Övgüsünde Saklı Olan Sır: Medhedilen Kulların İzinde
Kur’ân’ın Övgüsünde Saklı Olan Sır: Medhedilen Kulların İzinde
Kur’ân-ı Kerîm, sadece emir ve yasakları bildiren bir kitap değildir; aynı zamanda örnek şahsiyetleri öne çıkararak insanlığa yol gösteren bir ahlak rehberidir. Bu rehberlikte Allah Teâlâ, bazı kullarını açıkça över. Bu övgü sadece bir takdir değil, aynı zamanda bir davettir: “Siz de onlar gibi olun!”
Medih Ayetlerinin Gayesi: Taklit Edilecek Örnekler Sunmak
Kur’ân, övdüğü kimseleri rastgele seçmez. Onlar, hem iman hem de amel yönünden örnek şahsiyetlerdir. Allah Teâlâ’nın onları övmesi, sadece yüceliklerini göstermek için değil, onların izinden gidilmesi gerektiğini bildirmek içindir. Övülenler arasında peygamberler, sahabiler, sabredenler, infak edenler, takvalılar, Allah’a tevekkül edenler vardır.
> “İbrahim de, İshak da, Yakub da güçlü ve basiretli kimselerdi. Biz onları içten bir ihlasla seçtik, onları ahiret yurduna yönelen kimseler kıldık.”
(Sâd, 45-47)
Bu ayette geçen övgü, sadece geçmişe ait bir övme değil, aynı zamanda geleceğe uzanan bir örnek modellemedir.
Kur’ân’da Övgüye Layık Olan Özellikler
Allah Teâlâ’nın övdüğü kulların sahip olduğu bazı temel vasıflar şunlardır:
- İhlas ve samimiyet:
> “Onlar, ancak Allah’a ibadet etmekle ve dini yalnız O’na has kılarak emrolunmuşlardı.” (Beyyine, 5)
- Takva:
> “Allah, takvâ sahiplerini sever.” (Tevbe, 4)
- Sabır:
> “Sabredenleri müjdele!” (Bakara, 155)
- İnfak ve cömertlik:
> “Gece-gündüz, gizli-açık mallarını infak edenler…” (Bakara, 274)
- Allah’a tevekkül:
> “Allah, tevekkül edenleri sever.” (Âl-i İmrân, 159)
Kur’ân’ın medhettiği kişilerde bu vasıfların her biri ya doğrudan zikredilir ya da onların yaşantısından örneklerle işaret edilir.
İlahi Medih: İnsan İçin En Büyük Paye
Kur’ân’da medhedilmek, bir insanın erişebileceği en yüce mertebelerden biridir. Çünkü bu, insanların değil, Allah’ın takdiridir. O hâlde bir mümin için en büyük hedeflerden biri, Allah katında medhedilmeye layık bir hayat sürmek olmalıdır.
> “Mümin erkeklerle mümin kadınlar, birbirlerinin dostudurlar. İyiliği emreder, kötülükten sakındırırlar… İşte onları Allah rahmetiyle mükâfatlandıracaktır.”
(Tevbe, 71)
Bu ayette Allah Teâlâ, cemiyet içinde aktif görevler üstlenen müminleri övmekte ve onları rahmetiyle ödüllendireceğini bildirmektedir.
Modern Dönemin Yanılgısı: İnsanların Medhine Kapılmak
Bugünün dünyasında insanlar, Allah’ın değil insanların övgüsünü kazanma peşindeler. Halbuki insanların övgüsü fani ve çoğu zaman samimiyetten uzaktır. Oysa Kur’ân’ın övdüğü kullar, çoğu zaman tanınmayan, gösterişten uzak, ihlaslı insanlardır.
İmam Şafiî şöyle demiştir:
“İnsanların seni övmesinden çok, Allah’ın seni övüp övmediğine bak.”
Medhedilen Hayat, Hesap Günü İçin En Büyük Sermayedir
Kıyamet günü nice insanlar vardır ki dünyada alkışlanmış ama Allah katında hiçbir değeri yoktur. Ve nice insanlar vardır ki dünyada tanınmamış, fakat Allah onları meleklerine övdürmüştür. Kur’ân’ın medihleri, işte bu ilahi terazinin nasıl çalıştığını gösterir.
Sonuç ve Hikmetli Mesaj:
Kur’ân’da medhedilen kullar, hem geçmişin yıldızları hem de geleceğin rehberleridir. Onlar övüldüler çünkü sabrettiler, infak ettiler, ihlasla yaşadılar ve Allah’a tevekkül ettiler. Kur’ân’ın medihlerini okumak yetmez; onları yaşamak gerekir. Zira gerçek değer, Allah’ın takdiridir; insanın değil.
Özet:
Kur’ân-ı Kerîm’de geçen medih (övme) ayetleri, insanlığa örnek olacak şahsiyetleri ve vasıfları ön plana çıkarır. Bu övgüler, iman, ihlas, sabır, takva, infak gibi yüksek ahlaki değerlere sahip olan kulları tanıtır ve onların izinden gidilmesi gerektiğini bildirir. Allah’ın övgüsü, fanilerin takdirinden üstündür. Bu sebeple müminin hedefi, Allah’ın razı olacağı bir hayat sürmek ve kıyamet günü ilahi övgüye mazhar olmaktır.