Değişen Zamanlar, Değişmeyen Hakikatler

Değişen Zamanlar, Değişmeyen Hakikatler

“Ey nefsim! Deme: “Zaman değişmiş, asır başkalaşmış, herkes dünyaya dalmış, hayata perestiş eder. Derd-i maişetle sarhoştur.” Çünkü ölüm değişmiyor. Firak, bekaya kalbolup başkalaşmıyor. Acz-i beşerî, fakr-ı insanî değişmiyor, ziyadeleşiyor. Beşer yolculuğu kesilmiyor, sürat peyda ediyor.

   Hem deme: “Ben de herkes gibiyim.” Çünkü herkes sana kabir kapısına kadar arkadaşlık eder. Herkesle musibette beraber olmak demek olan teselli ise kabrin öbür tarafında pek esassızdır.

   Hem kendini başıboş zannetme. Zira şu misafirhane-i dünyada nazar-ı hikmetle baksan hiçbir şeyi nizamsız, gayesiz göremezsin. Nasıl sen nizamsız, gayesiz kalabilirsin?”
Sözler. 14. Söz.

***********

“Zaman değişti.” Bu cümle modern insanın mazeretidir. Vicdanın fısıltılarını susturmak, ahireti unutmak, nefsin arzularına kul olmak için kullanılan sihirli bir formüldür. Fakat ne gariptir ki zaman değişmiş olsa bile ölüm değişmemiştir. Ne mezarlar küçülmüş, ne de kabir yolculuğu iptal edilmiştir.

İnsanlık değişmemiştir. Belki şekil değiştirmiştir ama fıtrat aynı kalmıştır. Acz aynıdır, fakr aynıdır. Teknoloji arttıkça ihtiyaçlar da artmış, kalabalıklar çoğaldıkça yalnızlıklar derinleşmiştir. Beşer, yıldızlara uzansa da kalbinde taşıdığı boşluk artmıştır. Çünkü nefsin aradığı tatmin, maddeyle değil mana iledir.

Bediüzzaman der ki: “Deme ‘Ben de herkes gibiyim.’” Çünkü herkes aynı sona yürür, ama herkes aynı akıbeti yaşamaz. Kabrin kapısına kadar “herkes” vardır, ama içeriye yalnız girilir. Teselliler, gaflet arkadaşlıkları ve kalabalıklar oraya kadardır. Sonrası şahsî bir hesaplaşmadır.

Ve belki en önemli uyarı: “Kendini başıboş zannetme.” Zira kâinatta hiçbir şey amaçsız değildir. Bir sineğin kanadından yıldızların yörüngesine kadar her şey nizam içindedir. İnsan gibi bir mahlûk nasıl gayesiz olabilir? Akıl verilmiş, kalp verilmiş, vicdan verilmişse bir hesap ve sorumluluk vardır.

Zaman değişse de hakikat değişmez. Dünya cazibesini arttırsa da kabir yakınlaşır. İnsan gaflete dalabilir ama hakikat, sessizce beklemeye devam eder. Ve her insan bir gün o hakikatle yüzleşir.

Makale Özeti:

Bu makalede, zamanın değişmesine rağmen ölüm, insanın aczi, fakrı ve ebedî yolculuğunun değişmediği ifade edilir. Modern mazeretlerle gaflete düşmek yerine, insanın sorumluluğunu hatırlayıp, başıboş olmadığını anlaması gerektiği ifade edilir. Herkesin aynı sona yürüse de akıbetlerinin farklı olacağı, dolayısıyla “ben de herkes gibiyim” düşüncesinin yanıltıcı olduğu anlatılır. Kâinattaki hikmetli düzenin insanda da gayesiz olamayacağını gösterdiği belirtilir.

 

 

Loading

No ResponsesMayıs 28th, 2025