Perde Arkasındaki El: Darbelerde Mason Eli ve Milletin Kırılan İradesi
Perde Arkasındaki El: Darbelerde Mason Eli ve Milletin Kırılan İradesi
27 Mayıs 1960…
Milletin hür iradesine ilk baltanın vurulduğu, gölgelerin iktidara yürüdüğü o kara gün. Sandıkla gelen bir hükümet, tankla indirildi. Demokrasinin mezar taşı dikildi; merhum Adnan Menderes ve arkadaşları darağaçlarında milletin gözünün içine bakarak şehit edildi. Ama bu sadece bir darbe değildi. Bu, uzun vadeli bir planın, derin ve karanlık bir projenin sahneye çıkışıydı.
Darbe yapan ellerin arkasında görünmeyen bir akıl vardı: Masonik yapılar.
Bu yapılar, sadece bir ideoloji değil; bin yıllık medeniyet düşmanlığının örgütlü şeklidir. Dinle, milletle, mukaddesatla kavgalı olan bu yapılar; her darbede perde arkasındaydı. Loca üyeleri, batı hayranları, halktan kopuk elitler…
27 Mayıs, masonların devlete nüfuz ettiği en kritik virajlardan biridir. Darbenin mimarları arasında mason localarına kayıtlı generaller, akademisyenler ve bürokratlar vardı. Amaç, halkın inanç temelli yükselişini durdurmak; batıcı, seküler bir düzeni tahkim etmekti. Ve bu sadece bir başlangıçtı.
12 Mart 1971…
12 Eylül 1980…
28 Şubat 1997…
Ve hatta 15 Temmuz 2016…
Hepsinde aynı iz vardı:
Halktan değil, locadan emir alan bir zihin yapısı.
Masonluk, sadece bir dernek değil; bir zihniyettir. “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” ilkesine karşı, “hâkimiyet kayıtsız şartsız bizdedir” sapkınlığının örgütlü hâlidir. Batıdan ithal bir din, aklı ilahlaştıran, vahyi dışlayan bir sapma…
Her darbeyle milletin ruh kökleri kesilmeye çalışıldı. İmam Hatipler hedef alındı, Kur’an kursları kapatıldı, başörtüsü yasaklandı, inanç küçümsendi, ahlak alaya alındı. Amaç, toplumun İslam’la bağını koparmak, milletin çocuklarını mankurtlaştırmaktı.
Ancak unuttukları bir şey vardı:
Bu milletin mayasında tevhit vardı.
Secdeyle yoğrulmuş alınlar, hiçbir locaya eğilmezdi.
Bugün hâlâ o karanlık odaklar, farklı kisvelerle varlıklarını sürdürüyor. Ama millet artık uyanık. Tarihini okuyor, dostu düşmanı tanıyor, darbe virüsünü kodlarından ayıklamaya kararlı.
Çünkü artık biliyoruz:
Her darbenin ardında sadece tanklar değil; loja mühürlü karanlık planlar vardır.
Ve her ihanete karşı, imanla dirilen bir millet vardır.
Makale Özeti:
Bu makale, 27 Mayıs 1960 darbesiyle başlayıp sonraki darbelerde de devam eden masonik yapıların etkisini ele almaktadır. Masonların halktan kopuk, batıcı ve vesayetçi zihniyetle darbeleri desteklediği ve yönlendirdiği anlatılmaktadır. İnanç, ahlak ve millet değerlerine savaş açan bu yapılar; milletin imanî direnciyle karşılaşmış ve tarihin çöplüğüne gömülmeye başlamıştır. Makale, uyanış çağrısı ve tarihî farkındalıkla sona ermektedir.