Çığlıklar Arşa Yükselirken: Sessizliğin Suça Ortaklığı

Çığlıklar Arşa Yükselirken: Sessizliğin Suça Ortaklığı

“İşgal ordusu bir evden 19 kişiyi öldürdü.
Katiller, Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Cibaliye el-Beled bölgesinde bir evde 19 Filistinliyi katletti, çok sayıda kişiyi yaraladı.
Soykırımcı 7 günde 10 hastaneyi vurdu.
İsrail, geçen hafta boyunca Gazze Şeridi’nde en az 10 hastane ve kliniğe saldırı düzenledi. Bölgede halihazırda yaklaşık 400 bin kişi tıbbi hizmete ulaşamıyor.
Bu alçak katiller yok edilmeden insanlığa huzur yok: Çocukları diri diri yaktı.
İsrail, Gazze’de kıyı şeridinin kuzeyinde, yerinden edilmiş Filistinlilerin sığındığı Fehmi el-Cercavi Okulu’nda 18’i çocuk en az 36 kişiyi yaktı. Kömürleşmiş bedenlerin arasında insanların çığlıkları arşa yükseldi. Son 48 saatte Gazze’ye 200 kez saldırdığını adeta övünerek açıklayan terör devleti 7 Ekim 2023’ten bu yana 53 bin 977 Filistinliyi şehit etti.
Susanlar katliama ortaktır: İslam İşbirliği Teşkilatı’nın harekete geçmesi için Gazze’de daha kaç çocuk ölmeli?”(İktibas)

************

Gazze’de bir çocuk daha yandığında dünya biraz daha karardı. Bir anne daha evladının parçalanmış bedenini toplarken insanlık biraz daha öldü. Bir hastane daha vurulduğunda merhamet, yeryüzünden gökyüzüne hicret etti.

Artık sayı vermeye gerek yok. 1, 10, 100, 1000, 50 bin… Rakamlardan ibaret değil bu acı. Her biri bir ömür, bir dua, bir tebessüm, bir umut… Her biri bir çocuk, bir anne, bir aile…

İsrail, insanlığı yaktı. Fehmi el-Cercavi Okulu’nda 18’i çocuk olmak üzere onlarca masumu yakarak küle çevirdi. Hastaneleri hedef aldı, yaralıların son umutlarını yok etti. Evleri başlarına yıktı, yeryüzünü çocuk mezarlığına çevirdi. Bu bir savaş değil; bu, soykırımın canlı yayınıdır.

Peki ya İslam âlemi? Peki ya İslam İşbirliği Teşkilatı? Adı “İslam”, fiili “suskunluk” olan bu yapılar daha kaç çocuk cesedi görmeli? Daha kaç cami, daha kaç yetimhane, daha kaç okul yıkılmalı? Hangi “kırmızı çizgi” aşıldıktan sonra harekete geçecekler?

Zulme sessiz kalan dilsiz şeytandır.
Zulme tepki vermeyen kurumlar, sadece acziyet içinde değil; ahlakî çöküşün de temsilcileridir. İsrail’in bombaları kadar tehlikelidir bu suskunluk. Çünkü zulmün devamı, sessizliğin gölgesinde mümkün olur.

Unutulmasın:
Firavun kadar suçlu, Musa’yı yalnız bırakanlardır.
Yezid kadar zalim, Hüseyin’in feryadına kulak tıkayanlardır.

Gazze’de çocuklar diri diri yakılırken, dünyanın başkentlerinde ekonomi zirveleri, futbol şampiyonaları, lüks sofralar sürüyor. Medeniyet dedikleri şeyin içi boş, kalbi taş, vicdanı yok. Ama bu ümmetin vicdanı hâlâ yaşıyor. Mazlumların duası hâlâ semaya yükseliyor.

Şimdi karar zamanı:
Ya bu zulme sessiz kalarak insanlık makamından düşeceğiz…
Ya da bu ateşe rağmen doğrulup, “Yeter!” diyeceğiz.

Çünkü bu alçaklığı dur demeden insanlığa huzur yok.

Makale Özeti:

Bu makale, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü sistematik soykırımı ve özellikle sivilleri, çocukları hedef alarak insanlık suçu işlediğini ifade etmektedir. Aynı zamanda İslam dünyasının ve uluslararası kurumların sessizliği eleştirilmekte; bu suskunluğun zulme ortaklık anlamına geldiği belirtilmektedir. Makale, hem vicdanî bir çağrı hem de ümmetin sorumluluğunu hatırlatan güçlü bir haykırışla sona ermektedir.

 

Loading

No ResponsesMayıs 27th, 2025