ZAMAN TERBİYESİ: EDEBİ ZAMAN ÖĞRETİRSE
ZAMAN TERBİYESİ: EDEBİ ZAMAN ÖĞRETİRSE
Her çocuk, dünyaya tertemiz bir sayfa olarak gelir. Kalbi bembeyazdır, ruhu pürüzsüzdür. Ona yazılacak ilk kelimeler, anne babanın elinden çıkar. Edebi, ahlakı, vicdanı, hayayı, hakkı ve sabrı; önce ailede öğrenir insan. Fakat zaman olur ki, anne-baba ihmalkâr davranır, çocuğun gönül tarlasını boş bırakır. İşte o zaman devreye hayatın sert ama öğretici hocası olan zaman girer.
Nezaketin öğretilmediği yerde, zaman insanı zilletle eğitir.
Şükrün verilmediği gönüllerde, zaman yoksullukla ders verir.
Sabır aşılanmayan nefislerde, zaman musibetlerle terbiye eder.
Zamanın Dershanesi Serttir, Ama Tesirlidir
Anne-babanın edep vermediği çocuk, büyüdüğünde dünyanın çetin yollarında yürümeye başlar. Kimse ona saygı göstermeyince, saygının ne kadar kıymetli olduğunu öğrenir. Hakkını gasp edince biri, hak yemenin acısını anlar. Gözü tok olmayı bilmeyen, bir lokma ekmeğe muhtaç kalınca kanaatin değerini kavrar.
Zaman, insanı olaylarla terbiye eder.
İhmalkâr evlatlara pişmanlık, kibirli gençlere yalnızlık, merhametsiz kalplere acizlik ve nankör gönüllere nimet kıymeti ile ders verir.
Bazen zaman bir hastalık olur, bazen yalnızlık, bazen gurbet, bazen de fakirlik… Ama her haliyle öğretir. Çünkü hayat, boş bırakılmış terbiyesiz kalpleri mutlaka bir yolla tedib eder.
Edep Evde Verilirse, Hayat Az Yakar
Eğer edep küçük yaşta verilirse, zaman yumuşar, hayat kolaylaşır. Anne babanın verdiği edep, evladın kalkanı olur. Başına gelen musibetlerde sabrı hatırlar, başarıda şımarmaz, düşüşte isyan etmez. Hayat onu sarsmaz, yıkmaz, yolunu şaşırtmaz. Çünkü terbiyesi içtedir, değerleridir.
Ama edep verilmediyse, hayat öğretmeye devam eder…
Fakat bu dershane, evdekine benzemez. Serttir, acıtıcıdır, geri dönüşü zorlaştırır.
Evde Edep, Hayatta Şeref
Anne-babanın ihmal ettiği her şey, bir gün çocuğun kaderine yansır. Ve o zaman, hem evlat ağlar hem anne-baba…
Zira çocuğunu kendi eliyle zamana teslim eden ebeveyn, neticede hem onun yükünü hem pişmanlığını taşır.
O halde: Çocuk, küçükken eğilir; büyüyünce bükülmez.
Terbiye erken verilir; geç kalanın terbiyesi zamanın tokadına kalır.
Edep bir zırhtır; çocuk o zırhla hayata çıkmazsa, yaralanmadan dönmesi zordur.
ÖZET:
Bu makalede, “Anne babanın edeblendirmediğini, zaman tedib edip edeplendirir” sözü açıklanmıştır. Edep, terbiyenin temelidir ve en güzel haliyle çocuklukta, ailede verilir. Eğer verilmezse, zaman ve hayat insana kendi sert yollarıyla edebi öğretir. Musibetler, yalnızlıklar, pişmanlıklar ve yokluklar birer eğitim aracı olur. Anne-babanın ihmali, evladın kaderini zorlaştırır. Sonuç olarak, evde verilen edep, hayatta şeref olur; ama ihmâl edilirse, hayatın tokadı kaçınılmaz olur.