SARPA TIRMANMAK: İNSANIN RUH YÜKSELİŞİ

SARPA TIRMANMAK: İNSANIN RUH YÜKSELİŞİ

“Biz ona iki göz, bir dil ve iki dudak vermedik mi? Ona iki yolu (doğru ve eğriyi) göstermedik mi?
Fakat o, sarp yokuşu aşamadı. O sarp yokuş nedir bilir misin? Köle azat etmek veya açlık gününde yakını olan bir yetimi, yahut aç-açık bir yoksulu doyurmaktır.” ( Beled.8-16)

*********

Kur’an-ı Kerim’in ifadesiyle insan, kolay bir yola değil; sarp ve meşakkatli bir yola çağrılmıştır. Çünkü insan sıradan bir varlık değildir. Ona iki göz, bir dil, iki dudak, düşünecek bir akıl ve hissedecek bir kalp verilmiştir. Yani sadece görmesi, konuşması, duyması değil; seçmesi, yönelmesi ve yücelmesi beklenmiştir.

“Biz ona iki göz vermedik mi?”
Evet, göz sadece dış dünyayı değil, iç hakikati de görmeli. Harama değil, Hakk’a bakmalı. Göz doğruya yönelirse, kalp dirilir.

“Bir dil ve iki dudak vermedik mi?”
Evet, bu azalar sadece konuşmak için değil, hakkı söylemek, kötülükten sakındırmak, yetime sahip çıkmak içindir. Dilin görevi sadece ses değil, hikmet üretmektir.

“Ona iki yolu göstermedik mi?”
Evet, Allah insana hem doğruyu hem de yanlışı göstermiştir. Yol bellidir. Sarp da olsa, yokuş da olsa, o doğru yoldur. Kolay olan eğri yoldur ama sonu uçurumdur. Zor olan ise sarp yokuş, yani nefisle mücadele, başkası için yaşamak, iyilikte yarışmak yoludur.

Peki, insan neden bu sarp yokuşu aşamıyor?
Çünkü nefs, kolay olanı ister. Kendine hizmeti sever. Gözünü eğriye çevirir, kulağını boşluğa verir, dilini gıybetle kirletir. Kalp kararır, akıl sapar. Artık insan; sadece yiyen, konuşan, tüketen ama görmeyen, duymayan, hissetmeyen bir varlık hâline gelir.

Oysa sarp yokuş, insana verilen cevherleri Hakk’ın rızası için kullanmaktır.
Köle azat etmektir: Birini özgürleştirmek… Bugün de her türlü bağımlılıktan kurtulmasına vesile olmaktır.
Yetimi doyurmaktır: Sadece midesini değil, yüreğini doyurmaktır.
Yoksula el uzatmaktır: Sadece ekmek vermek değil, derdine ortak olmaktır.

İşte bu yokuş, ruhun yükseliş yoludur. Gözünü nefisten çeviren, kulağını hikmete veren, dilini hakikatle süsleyen ve kalbini merhametle yoğuran insan; artık kanatlanan bir ruha dönüşür.

Yokuş zordur ama zirveye çıkarır. Kolay yol rahattır ama aşağılara götürür.

O hâlde bugün bize düşen şudur:
Gözümüzü yeniden hakikate, kulağımızı hayra, kalbimizi iyiliğe ve aklımızı hikmete çevirmektir.
Sarp yokuşa tırmanmak zor ama insanı insan yapan da tam olarak budur.

ÖZET:

Bu makalede, Beled Suresi’nin 8-16. ayetleriyle insanın gözü, dili, kalbi ve aklı arasında kurulan hikmetli bağ anlatılır. İnsana verilen göz, dil ve aklın sırf dünya için değil, hakikat için kullanılması gerektiği; zorlu ama faziletli bir yol olan “sarp yokuş”un ise nefse karşı mücadele, yetime ve yoksula sahip çıkmakla aşılabileceği vurgulanır. Kolay yollar geçici, zorlu yollar ise kalıcı yükselişin vesilesidir.

 

 

Loading

No ResponsesMayıs 17th, 2025