İÇ OPERASYON: MİLLETİN KENDİNE DÖNÜŞÜ

İÇ OPERASYON: MİLLETİN KENDİNE DÖNÜŞÜ

Asıl operasyon içte yapılacak operasyondur.
Asıl temizlik sağlamlaşan veya sağlamlaştırılıp sağlığına kavuşan vücudun kendini savunmasıdır.
İstifrağ edip, içindeki pisliklerini dışarıya atarak, bünye temizliğine gitmesi gerekir.
Millet olarak büyük bir manevi temizliğe ihtiyacımız var.
İmanî ve ahlâkî bir değişime ve dönüşüme ihtiyacımız var.
Peygamberimizin Mekke dönemi gibi bir iman inkılabına, cehaletin dar ve sıkıcı elbisesinden sıyrılmaya zaruri bir ihtiyacımız var.
Bitip tükenmeden bu ihtiyacımızı bitirmenin ve yerine getirmenin zamanı çoktan gelmiş ve geçmektedir.

*********

Zaman, dış düşmanla değil; iç düşmanla yüzleşme zamanıdır. En tehlikeli bozguncu dışarıdan gelen değil, içeride beslenendir. En büyük tehdit, sınır ötesinde değil; gönül içindedir. Çünkü asıl yıkım, bir milletin dış surlarının yıkılmasıyla değil, iç direncinin çökmesiyle başlar. Ve bugün, topyekûn bir iç operasyon ihtiyacındayız. Öyle bir temizlik ki, makyajla değil; yürekle yapılacak.

Bir vücut düşünün; içinde zehir biriktirmiş, yıllarca ihmal edilmiş. Artık ne ilaç fayda ediyor, ne pansuman. İstifrağ etmeli. İçindeki kiri dışa vurmalı. Vücut, kendini savunmalı. Pisliklerin bastırılması değil, boşaltılması gerekir. Çünkü bastırılan her günah, bir başka yerden irin gibi patlar. Temizlik, yüzeyde değil; özde başlar.

Bugün bize lazım olan; sokakların değil, kalplerin temizliğidir. Caddelerin değil, vicdanların dezenfekte edilmesidir. Ve bu da ancak imanla, ahlâkla, hakikatle mümkündür. Zira temizlik, süpürgeyle değil; tevbe ile yapılır.

Millet olarak bizi bekleyen en büyük inkılap, teknolojik devrimler, ekonomik sıçramalar ya da siyasi zaferler değildir. Asıl inkılap, iman inkılabıdır. Peygamberimizin Mekke döneminde yaşanan köklü dönüşüm gibi; şirkten tevhide, zulümden adalete, ahlâksızlıktan hayâya, sefahetten istikamete uzanan bir inkılap…

Cehaletin dar elbisesi üzerimizde, sıkıyor bizi. Ama farkında değiliz. Geniş ufuklara, derin manalara, ilahi rehberliğe muhtacız. İlimle değil, hikmetsiz ilimle ifsad olmuşuz. Güçle değil, ahlâksız güçle yoldan çıkmışız. Artık yeni bir sabah doğmalı içimizde. Artık karanlık içimizden başlamalı dağılmaya.

Zaman; ekranlardan önce aynaya bakma zamanı. Zaman; günahı başkasında değil, kendinde teşhis etme zamanı. Çünkü bu milletin kurtuluşu, ne yabancı yardımında, ne yeni ittifaklarda. Bu milletin kurtuluşu, kendi içindeki manevî şahlanmadadır.

Ve şunu unutmamalıyız: Allah, bir topluluğu onlar kendi nefislerinde olanı değiştirmedikçe değiştirmez. (Ra’d, 11)

Öyleyse değişim dışarıdan değil, içeriden başlamalı.
Öyleyse kurtuluş başkasından değil, kendimizden gelmeli.

ÖZET:

Bu makale, millet olarak asıl ihtiyaç duyduğumuz temizliğin dış değil, iç dünyamızda olması gerektiğini ifade eder. Asıl operasyonun nefisle ve maneviyatla yapılacak bir inkılap olduğunu anlatır. İmanî ve ahlâkî bir dönüşümün, Peygamberimizin Mekke döneminde yaşanan sahih değişim gibi toplumu yeniden inşa edeceği belirtilir. Kurtuluşun başkalarında değil, milletin kendi içinde gerçekleştireceği manevî uyanışla mümkün olduğu ifade edilir.

 

 

Loading

No ResponsesMayıs 17th, 2025