YÜKSELEN SÖZLER VE AMELLER: KALPTEN ARŞA GİDEN YOLCULUK

YÜKSELEN SÖZLER VE AMELLER: KALPTEN ARŞA GİDEN YOLCULUK

“Kim izzet ve şeref istiyorsa bilsin ki, izzetin tamamı Allah’a aittir. Güzel sözler (kelime-i tayyibe) O’na yükselir, salih amel ise onu yükseltir. Kötü işler çevirenlere ise çetin bir azap vardır; onların tuzağı boşa çıkar.” (Fatır, 35/10)

İnsan izzet arar, şeref ister, yücelik peşindedir. Fakat çoğu zaman bu izzeti makamda, parada, güçte ya da alkışta arar. Oysa Kur’ân, asıl izzetin kaynağını apaçık ilan eder: İzzetin tamamı Allah’a aittir! Ve bu ilâhî izzete ulaşmanın yolu da yalnızca iki şeyden geçer: Kelime-i Tayyibe ve Salih Amel.

Peki nedir bu “kelime-i tayyibe” ve onu yükselten “salih amel”? Bu iki kavram neden bu kadar kıymetlidir? Ve nasıl “yükselir”?

Kelime-i Tayyibe Nedir?

Kelime-i Tayyibe, özü doğru, niyeti halis, manası temiz, kalpten çıkan ve Allah’a yönelen sözlerdir. En yücesi La ilahe illallah olan bu güzel söz, bir ruh gibidir. Tevhid, zikir, dua, hamd, şükür, tesbih, istiğfar ve bütün güzel sözler bu kategoriye girer. Ama sadece söz olarak değil; samimiyetle, ihlasla söylenirse değer kazanır.

Kur’ân’da bu güzel söz, kökü sabit, dalları göğe ulaşan bereketli bir ağaca benzetilir. Çünkü bu söz, insanın kalbine kök salar; niyetini arındırır, yönünü belirler. Fakat her kelime-i tayyibe Allah’a ulaşmaz. Zira kelimenin yükselişi, ancak onunla birlikte yükselen salih amel ile mümkündür.

Salih Amel Onu Nasıl Yükseltir?

Bir sözün Allah katına ulaşması için, kalpten çıkması ve davranışlarla desteklenmesi gerekir. Yani salih amel, kelime-i tayyibenin kanadıdır. İhlâsla yapılan namaz, sadaka, yardım, dürüstlük, merhamet, sabır ve her türlü hayır; güzel sözü göğe taşıyan bir asansör gibidir.

Bir insan günde yüz defa “Allah’ım seni seviyorum” dese ama davranışları tam tersini gösterse, bu söz Allah katında bir değer ifade etmez. Ama bir başka kişi az konuşur, çokça ihlasla amel ederse, onun az sözü çok kıymet kazanır. Çünkü söz, ancak amel ile kemale erer.

Yükselişin Yolu: Kalpten Arş’a

Kur’ân’ın bu ayeti, bizlere dua, zikir ve tevhidin ne kadar değerli olduğunu öğretirken, bir yandan da sadece sözle yetinmenin yetersizliğini gösterir. “Benim kalbim temiz” demekle temiz kalınmaz. Temizlik, amel ile isbatlanır. Dillerde dönen güzel sözler, eğer ihlasla, gayretle, güzel fiillerle desteklenmezse yerinde sayar. Ama amel ile desteklenirse, o söz arşa kadar yükselir. İşte bu, bir insanın Allah katında değer kazanmasının en sade ama en derin yoludur.

Tuzağı Bozulanlar: Kötülük Peşindekiler

Ayetin sonunda, kötülükle hile kuranların akıbetine de dikkat çekilir. Onlar, Allah’a karşı mücadele edercesine bir hayat kurarlar. Planları kötülük üzerinedir. Fakat bu tuzaklar, sonunda kendi başlarına döner. Çünkü Allah, hakikati gözetir. Hakikate karşı kurulan her plan, Allah’ın adaletiyle yerle bir olur. Güzel söz ve amel yükselirken, hile ve günah çöker.

Sonuç: İzzet ve Yücelik Arayanlar İçin Rehber

Her insan bir izzet peşindedir. Kimi yanlış yolda arar, kimi doğru yolda. Kur’ân bize bu izzeti kazanmanın şaşmaz yolunu gösterir:
Güzel söz + Salih amel = İlâhî yükseliş.

Allah katında yükselmek, kalbin temizliğiyle ve amelin doğruluğuyla olur. Zira Allah, sadece sözlere değil, niyetlere ve gayretlere de bakar. O hâlde biz de dilimizi güzel sözlerle süsleyelim, hayatımızı da o sözlerin şahidi olan salih amellerle donatalım.

Özet:

Fatır Suresi 10. ayet, gerçek izzetin yalnızca Allah’a ait olduğunu, bu izzete ulaşmanın yolunun ise kelime-i tayyibe (güzel söz) ve salih amelden geçtiğini bildirir. Güzel sözler tek başına değil, amel ile desteklenirse Allah katına yükselir. Samimiyetsiz sözler ise değer kazanmaz. Ayet ayrıca, kötü planlar kuranların tuzaklarının bozulacağını ve ağır bir azaba uğrayacaklarını haber verir. İzzet arayan insan için bu ayet, hem bir uyarı hem de bir kurtuluş reçetesidir.

 

 

Loading

No ResponsesMayıs 14th, 2025