Her Yerde Hazır ve Nâzır: Kudretin Sonsuz Aynaları
Her Yerde Hazır ve Nâzır: Kudretin Sonsuz Aynaları
İnsanoğlu ne zaman tefekküre dalsa, iki yönlü bir seyahate çıkar: Biri içe, kalbine ve varlığının derinliklerine; diğeri dışa, yıldızlara ve kâinatın sonsuz katmanlarına doğru… Bu iki seyahatte de karşılaştığı hakikat tektir: Kudreti sonsuz, sanatı benzersiz, iradesi mutlak bir Yaratıcı…
Mikro âleme bakıldığında, bir hücrenin içindeki DNA’nın matematiksel mucizesi, atomların düzenli hareketi, protonlarla elektronlar arasındaki hassas denge; hepsi ilimsiz, iradesiz, hikmetsiz olamayacak derecede muhteşem bir planın ürünüdür. Mikroskobik bir canlı olan amipten, insanın göz hücresine kadar her şey birer kudret mühürlü sanat eseridir.
Makro âleme dönüldüğünde ise gökyüzündeki yıldız kümeleri, galaksilerin nizamı, gezegenlerin yörüngedeki itaatleri, Güneş’in ısı ve ışığını yeryüzüne taşıyacak şekilde belirlenmiş uzaklığı; tesadüfleri imkânsız kılan bir kudretin tecellileridir. Kâinat adeta dev bir saray, her gezegen onun bir lambası, her yıldız bir süsü, her sistem bir bölmesi gibidir.
İnsanın enfüsî dünyasında ise kalbin atışından beynin çalışma ritmine, ruhun manevî hislerinden vicdanın ince ayarına kadar her şey bir sanat mucizesidir. İnsan, küçük bir kâinat gibidir. Her zerresi, kudretin ince ayarını, ilmin derinliğini ve sanatın büyüklüğünü gösterir.
Bütün bu ahenk, bütün bu denge, bütün bu ihtişam; kör, sağır, şuursuz tesadüflerin değil, her şeyi bilen, her şeye gücü yeten, her şeyi iradesiyle tanzim eden Cenab-ı Hakk’ın varlığının ve birliğinin en büyük şahididir.
Zira ne bir atom yerinden izinsiz oynar, ne de bir galaksi yolunu şaşırır. Ne bir hücre görevini unutur, ne de bir yıldız istikametinden sapar. Her şey yerli yerinde, hikmetli ve mizanlıdır. Bu da gösterir ki, görünen ve görünmeyen bütün âlemler, kudretin parlak bir aynasıdır.
Özet:
Bu makalede, Cenab-ı Hakk’ın hem mikro (iç) hem makro (dış) âlemdeki kudret, irade ve sanatının açık delilleri anlatılmaktadır. Atomlardan yıldızlara, hücrelerden galaksilere kadar her şey, O’nun mükemmel yaratışıyla bir nizam ve denge içinde hareket eder. Bu düzen, her şeyi bilen ve her şeye gücü yeten bir Yaratıcı’nın varlığını ve birliğini apaçık şekilde gösterir.