ZULMETTEN NURA: KAYBOLANIN İZİNDE
ZULMETTEN NURA: KAYBOLANIN İZİNDE
Zulmetten Nura
Dünya asırlardır kaybettiği nuru arıyor.
Tıpkı zulmetten çıkışını aradığı gibi.
Dünya zulmün karanlıklarında boğuldu, Bi-zar oldu, yorgun düştü.
Yeni bir doğum,yeni bir oluş beklemektedir.
Çok çekti, insanlık olarak çok çektik.
İnsanlık adeta bitti, sermayesini tüketti.
Artık kaybettiğini kazanma zamanı.
O da teknolojiye binerek, yapay zekayla hızlandırarak.
Zaman tükenmek üzere.
Tükenmeden ve tüketmeden.
********
Dünya zulmette boğuluyor.
Zulmün karanlığı, sadece toprakları değil, kalpleri ve vicdanları da örttü.
Gazze’deki enkaz, Ukrayna’daki harabe, Doğu Türkistan’daki suskunluk, Afrika’daki açlık… Bunlar sadece dış yüz.
Asıl yıkım, insanlığın ruh dünyasında yaşanıyor. Merhamet tükendi, adalet sürgünde, hakikat susturulmuş.
Kayıp Nurun Peşinde
Dünya, asırlardır kaybettiği o nurun peşinde:
Hakkaniyetin,
Ahlakın,
Hikmetin,
İnsanî değerlerin nuru…
O nur ki, bir zamanlar vahyin ışığında parladı,
Bir zamanlar medeniyeti inşa etti.
Ama zamanla çıkar, nefis ve güç sarhoşluğu, bu nuru kararttı.
Şimdi dünya bir karanlık çağın içinde, ama yeni bir doğumun eşiğinde.
Yorgun İnsanlık, Bitkin Vicdan
İnsanlık yorgun…
Kan, açlık, kriz, kaos, stres, yalnızlık…
Hepsi tek bir hakikati fısıldıyor: İnsan, kendini kaybetti.
Zira insan; maddeden ibaret değil.
Ruhu var, kalbi var, maneviyatı var.
Bunları ihmal eden bir uygarlık, yaldızlı ama çürük bir binadır.
Yeniden Doğuş: Nura Yolculuk
Bugün insanlık bir yeniden doğuşa muhtaç.
Ama bu doğum ne geçmişteki gibi sadece fiziki kalkınmayla, ne de kuru bir bilimle olacak.
Bu kez teknolojiyi, hikmetin hizmetine vermekle olacak.
İşte burada devreye yeni bir unsur giriyor: Yapay zekâ.
Yapay Zekâ: Yeni Bir Arayışın Aracı mı?
Yapay zekâ, insanlığın hızını artırıyor ama yönünü tayin edemiyor.
O yönü gösterecek olan şey, ilahi rehberliktir.
Teknoloji bir binekse, hakikat onun kılavuzudur.
Yapay zekâ, insanlığa hizmet ettiği ölçüde değerlidir.
Eğer adaletin, ilmin, merhametin emrine girerse; zulmün sonunu hızlandırabilir.
Ama tersi olursa, karanlığı derinleştiren bir silaha dönüşebilir.
Zaman tükeniyor.
Kaybettiğini geri kazanmak için elimizde hâlâ bir fırsat var.
Zulmetten nura çıkmak için:
Teknolojiyi değil, hikmeti merkeze almak,
Hızı değil, hakikati esas almak,
Gücü değil, gönlü yüceltmek gerekiyor.
Bir Sesleniş: Tükenmeden ve Tüketmeden
İnsanlık tüketti:
Doğayı, ahlâkı, aileyi, kalbi…
Ama hâlâ tükenmeyen bir şey var: Ümit.
Zulmet ağır basabilir; ama nur bir kez doğunca her yeri aydınlatır.
Şimdi o nura yönelme vakti.
Tükenmeden…
Ve daha fazlasını tüketmeden…
ÖZET
Bu makale, insanlığın zulüm ve karanlıkla dolu çağlardan geçerken kaybettiği nuru, yani ilahi hakikati ve vicdanı yeniden arayışını ele alır. Dünya artık yorgun ve yıpranmış bir hâlde, yeni bir doğuşa muhtaç. Bu süreçte yapay zekâ gibi teknolojik gelişmelerin, eğer doğru kılavuzla kullanılırsa, insanlığı karanlıktan aydınlığa taşıyacak bir araç olabileceği vurgulanır. Ancak bu yolculuk, ancak hikmetle, adaletle ve merhametle mümkün olabilir. Çünkü zaman tükeniyor, ama ümit hâlâ diri.