ON SEKİZ BİN ÂLEM: GÖRÜNENDEN ÖTEYE BAKABİLMEK
ON SEKİZ BİN ÂLEM: GÖRÜNENDEN ÖTEYE BAKABİLMEK
“Elhamdülillahi Rabbi’l-âlemîn”… Hamd, âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur.
Bu ayetle her gün namazlarımızda tekrar ettiğimiz bir hakikattir: Allah, sadece insanların değil; bütün âlemlerin Rabbidir. Peki, nedir bu “âlemler”? Ve niçin bazı İslami kaynaklarda “on sekiz bin âlem” ifadesi geçer?
Âlem Ne Demektir?
“Âlem” kelimesi, Arapça’da “alem” kökünden gelir; “iz, nişan, işaret” manasındadır. Yani her âlem, Allah’ın varlığına ve birliğine işaret eden bir levhadır. “Âlem” bir yönüyle “kâinat”, bir yönüyle de her farklı varlık katmanıdır.
Bediüzzaman Said Nursî’nin ifadesiyle:
> “Cenâb-ı Hak, insanı, kâinata câmi bir nüsha ve on sekiz bin âlemi hâvi şu büyük âlemin kitabına bir fihrist olarak yaratmıştır. Ve esmâ-i hüsnâdan her birisinin tecellîgâhı olan her bir âlemden bir örnek, bir nümune, insanın cevherinde vedîa bırakmıştır.”
Yani,Her bir âlem, Esmâ-i Hüsnâ’dan bir ismin tecellîsine mazhar olan bir dairedir.
Yani âlemler çoktur, çünkü Allah’ın isimleri sonsuzdur. Her bir isim, ayrı bir âlemde hükmünü icra eder.
“Eğer insan, maddî ve mânevî herbir uzvunu Allah’ın emrettiği yere sarf etmekle hamdin şubelerinden olan şükr-ü örfîyi îfa ve şeriate imtisal ederse, insanın cevherinde vedîa bırakılan o örneklerin her birisi, kendi âlemine bir pencere olur. İnsan, o pencereden, o âleme bakar ve o âleme tecellî eden sıfatla o âlemden tezahür eden isme bir mir’at ve bir âyine olur.”
“O vakit insan, ruhuyla, cismiyle âlem-i şehadet ve âlem-i gayba bir hülâsa olur ve her iki âleme tecellî eden, insana da tecellî eder. İşte bu cihetle, insan, sıfât-ı kemâliye-i İlâhiyeye hem mazhar olur, hem muzhir olur.” (İşaratül İ’caz)
On Sekiz Bin Âlem Ne Demektir?
“On sekiz bin âlem” ifadesi, rakamsal bir sınır değil; çokluğun ifadesidir. Bu sayı, kainattaki sonsuz varlık mertebelerini ve çeşitliliğini temsil eder. Bu âlemler şunları ihtiva eder:
Melekût Âlemi: Görünmeyen, nuranî varlıkların âlemidir.
Ceberût Âlemi: İlâhî irade ve kudretin yüce tecellîlerinin alanıdır.
Şehâdet Âlemi: Gözle görülen fiziki kainattır.
Berzah Âlemi: Ölümle kıyamet arası geçiş âlemidir.
Cinler Âlemi, Ruhlar Âlemi, Kalpler Âlemi, Nefs Âlemi, Bitkiler Âlemi, Hayvanlar Âlemi, hatta hücreler, atomlar, galaksiler, zaman ve mekân… Her biri bir âlemdir.
Ayrıca insanların da her biri, duygularıyla ve latifeleriyle birer küçük âlemdir. Göz bir âlemdir, akıl bir âlemdir, vicdan bir âlemdir.
Hikmetli Bir Temsil: Ayna ve Işık
Bir ışık düşünün. Bu ışık beyazdır. Ama prizma ile kırıldığında yedi renk olarak açığa çıkar. Tıpkı bu misal gibi, Allah’ın nurunun tecellîleri de tek değil, çoktur. Her bir tecellî, bir âlem doğurur. Rahman ismi hayvanlar âleminde, Hakîm ismi atomlarda, Vedûd ismi kalplerde görünür. Her âlem, bir ismin aynasıdır.
Niçin Bu Kadar Âlem Var?
Cenâb-ı Hak sonsuz isim ve sıfat sahibidir. O hâlde sonsuz tecellî sahaları da olacaktır. Sanatkârın çok sanatı, ressamın çok tablosu, yazarın çok kitabı olduğu gibi… Allah da kudretini, ilmini, rahmetini, cemâl ve celâlini sergilemek için her biri diğerinden farklı sayısız âlem yaratmıştır. Ve bu âlemler, birbiriyle bağlantılı, iç içe geçmiş devâsâ bir sistemdir.
İnsan Nereye Düşer?
İnsan, bu on sekiz bin âlemin tam ortasındadır. Onlara nazır ve onlar içinde en sorumlu olandır. Çünkü:
O, şehâdet âlemini yaşar,
kalbiyle melekût âlemine açılır,
rüyalarıyla berzah âlemine temas eder,
aklıyla ceberût âlemini anlar,
ve ibadetiyle bütün âlemlerin Rabbine yönelir.
İnsan, bu âlemleri tanımakla Allah’a yaklaşır. Her bir âlem, O’na giden bir yol, bir delil, bir aynadır. Onlara bakmak; sadece gözle değil, kalple olur.
İbretli Sonuç: Gaflet Körlüğü
Bunca âlem varken, sadece dünya menfaatine kilitlenen insan, ruhunu dar bir hücreye hapseder. Oysa ki ona, âlemler içinde seyyahlık verilmişti. Ama o, televizyon ekranına takılıp kâinat kitabını kapattı. Göğe bakmadı, kalbine inmedi, ibretle düşünmedi.
Halbuki her âlem, insana “Beni oku!” diyor. Ağaç, yıldız, karınca, atom, melek… Her biri bir mektup, bir davetname. Gafletle bakan için sessiz; hikmetle bakan için sonsuz mânâlarla dolu.
ÖZET
“On sekiz bin âlem” tabiri, Allah’ın yarattığı sayısız varlık katmanlarını ve kudret tecellîlerini ifade eder. Her bir âlem, Allah’ın farklı bir isminin aynasıdır. İnsan, bu âlemlerin merkezinde bir seyyah ve temsilcidir. Bu âlemleri tanımak ve tefekkürle okumak, insanı marifet ve kulluk yolunda yüceltir. Gafletle bakan için âlemler suskun, hikmetle bakan için ise sonsuz birer delildir.