KALBİN ÇEKİRDEĞİ: YEŞERMEK YA DA YANMAK

KALBİN ÇEKİRDEĞİ: YEŞERMEK YA DA YANMAK

“İnsanın çekirdeği olan kalb, ubudiyet ve ihlâs altında İslâmiyet ile iska edilmekle imanla intibaha gelirse, nurânî, misâlî âlem-i emirden gelen emirle öyle bir şecere-i nurânî olarak yeşillenir ki, onun cismânî âlemine ruh olur. Eğer o kalb çekirdeği böyle bir terbiye görmezse, kuru bir çekirdek kalarak nura inkılâp edinceye kadar ateş ile yanması lâzımdır.” (bk. Nursi, Mesnevi-i Nuriye, Habbe)

İnsanın Hakikat Yolculuğunda Kalbin Terbiyesi

İnsan, görünen varlığından ibaret değildir. Onun asıl hakikati, gözle görülmeyen ama varlığının özünü teşkil eden kalbinde saklıdır. Kalb burada mecazî anlamda değil, varlık âleminin merkezî noktası olan manevî kalp olarak ifade edilmiştir. Çünkü Bediüzzaman’a göre “insanın çekirdeği kalbidir.” Tıpkı bir ağacın kaderini belirleyen tohumu gibi, insanın da kaderini onun kalbi tayin eder.

Bu kalp, her insanın içinde potansiyel olarak bulunan ve ubudiyet (kulluk) ile ihlâs (samimiyet) altında, İslâmiyet ile iska edilerek yeşerebilecek bir çekirdektir. Eğer bu manevî çekirdek, Kur’ân’ın rahmetiyle, ibadetle, tevazu ve teslimiyetle sulanırsa; “âlem-i emr”den gelen ilahî emirle öyle bir şecere-i nurânîye (nurdan ağaç) dönüşür ki, sadece sahibini aydınlatmakla kalmaz, başkalarına da ışık olur. Bu kalp, o zaman insanın bedenine ruh gibi sirayet eder, onu canlı ve anlamlı kılar.

Fakat ya bu çekirdek terk edilirse? Eğer kalp, gafletle, inkârla, isyanla, kibirle terk edilirse; o zaman neşv ü nemâ bulamaz. Kurur. Çürür. Sadece kuru bir kabuk gibi kalır. O zaman da nura inkılâp edebilmesi için ateşle terbiye edilmesi gerekir. Yani manevî eğitimle yetiştirilemeyen kalbin, cehennemin elemli arındırmasından geçmesi gerekir. Bu, merhametli bir adaletin neticesidir.

Bu yüzden hayat, kalbin nasıl bir yol tutacağını belirleme imtihanıdır. Her insanın içinde bir çekirdek saklıdır. Kimisi bu çekirdeği imanla, ibadetle, sabırla, teslimiyetle sulayarak manevî bir cennet ağacına dönüştürür. Kimisi de dünyaya dalarak, hevâya uyarak, o çekirdeği kurutur, karartır, taşlaştırır.

Kalbin kaderi, onun terbiyesiyle ilgilidir. Nasıl bir tohum, içinde dev bir ağacı saklar; insan kalbi de içinde ebedî saadeti veya felâketi taşır. Bu yüzden Allah, kuluna önce kalbini gösterir, sonra o kalbi neyle besleyeceğini kendisine bırakır. Tercih bizimdir. Ya rahmetle yeşermek ya da ateşle arınmak…

Makale Özeti:

Bu makalede insanın manevî çekirdeği olan kalbin, ubudiyet ve ihlâs ile İslâmiyet yoluyla terbiyeye muhtaç olduğu ifade edilmiştir. Kalp imanla yeşerirse nuranî bir ağaca dönüşür, insana ruh olur. Aksi halde kuru kalır ve arınması için ateşe muhtaç hale gelir. Kalbin kaderi, onun neyle beslendiğine bağlıdır. İnsan, bu hakikat karşısında ya yeşerenlerden ya da yananlardan olur.

Loading

No ResponsesMayıs 13th, 2025