Din Savaşının Eşiğinde: İttihad-ı İslam’ın Zorunluluğu

Din Savaşının Eşiğinde: İttihad-ı İslam’ın Zorunluluğu

Giriş: Yeni Bir Kırılma Noktası

2025 yılının Mayıs ayında, Hindistan’ın “Sindoor Operasyonu” adı altında Pakistan’a düzenlediği hava saldırıları, iki nükleer gücün yeniden savaşın eşiğine gelmesine neden oldu. Hindistan, bu saldırıların, Keşmir’de 26 Hindu turistin öldürülmesine misilleme olduğunu iddia etti. Ancak Pakistan, hedef alınan yerlerin sivil bölgeler, camiler ve eğitim kurumları olduğunu belirterek, saldırıları “savaş ilanı” olarak nitelendirdi. Özellikle Muzafferabad’daki Bilal Camii’nin bombalanması, olayın dinî bir boyut kazandığını gösterdi .

1. Camiye Yönelik Saldırılar: Dinî Savaşın Ayak Sesleri

Hindistan’ın saldırılarında camilerin hedef alınması, çatışmanın sadece siyasi değil, aynı zamanda dinî bir boyut kazandığını gösteriyor. Bahawalpur Camii’ne düzenlenen saldırıda, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 13 kişi hayatını kaybetti . Bu tür eylemler, sadece askeri değil, aynı zamanda dinî değerleri de hedef alarak, çatışmanın boyutunu derinleştiriyor.

2. Tarihî Perspektif: Böl ve Yönet Politikası

Tarih boyunca, Müslüman toplumlar arasındaki birlik eksikliği, dış güçlerin “böl ve yönet” politikalarına zemin hazırlamıştır. Hindistan ve Pakistan arasındaki gerilim de, bu stratejinin bir yansımasıdır. Müslüman ülkelerin birlik içinde hareket etmemesi, dış müdahalelere açık hale gelmelerine neden olmaktadır.

3. İttihad-ı İslam: Birlikte Güçlü Olmak

Bediüzzaman Said Nursî, İttihad-ı İslam’ı, ümmetin kurtuluşu için vazgeçilmez bir hedef olarak görmüştür. Farzı Ayn olarak nitelemiştir. Ona göre, Müslümanların birlik içinde hareket etmesi, sadece dinî bir gereklilik değil, aynı zamanda siyasi ve sosyal bir zorunluluktur. Bugün, Hindistan ve Pakistan arasındaki gerilim, İttihad-ı İslam’ın önemini bir kez daha gözler önüne sermektedir.

Sonuç: Birlikte Direnmek, Ayrı Düşmek

Hindistan ve Pakistan arasındaki son gelişmeler, Müslüman toplumların birlik içinde hareket etmemesinin ne gibi sonuçlar doğurabileceğini göstermektedir. Camilere yönelik saldırılar, sadece bir ülkenin değil, tüm İslam dünyasının değerlerine yapılmış bir saldırıdır. Bu nedenle, İttihad-ı İslam’ı gerçekleştirmek, artık bir seçenek değil, bir zorunluluktur.

Makale Özeti:

Hindistan’ın Pakistan’a yönelik saldırıları, özellikle camilerin hedef alınması, çatışmanın dinî bir boyut kazandığını göstermektedir. Bu durum, Müslüman toplumların birlik içinde hareket etmemesinin ne gibi sonuçlar doğurabileceğini ortaya koymaktadır. İttihad-ı İslam, sadece dinî bir gereklilik değil, aynı zamanda s

Loading

No ResponsesMayıs 8th, 2025