GÖRÜNMEYEN VAZİFE: DEĞERİN SESSİZ HİKÂYESİ

GÖRÜNMEYEN VAZİFE: DEĞERİN SESSİZ HİKÂYESİ

Hayatın sahnesinde her göz önünde olan rol başrol değildir.
Bazen bir figüran, hikâyenin kaderini belirler.
Bazen de bir “noktadır” cümleyi tamamlayan, bir “virgüldür” anlamı değiştiren.

İşte insan da böyledir.
Her insan bir görünmez vazifenin emanetçisidir.
Değer, görünür başarıda değil, görünmeyen vazifededir.

KÂİNATTA HERKESİN YERİ VAR

Kâinat, Allah’ın yazdığı büyük bir kitap, çözülemeyen bir mektuptur.
Ve insan, bu kitabın ya bir harfi, ya bir kelimesi, ya da bir noktalama işaretidir.
Hiçbiri fazlalık değildir.
Her biri bütünü anlamlı kılar.

Tıpkı bir romanda, görünmeyen ama kritik bir karakter gibi…
Bir insan sadece birkaç kelimeyle bir ömrün yönünü değiştirebilir.
Bir tebessüm, bir sabır, bir duruş…
Belki binlerce kişinin kaderine dokunur da kendisi bunun farkında bile olmaz.

TESADÜF DİYE BİR ŞEY YOKTUR

Bu âlemde hiçbir şey rastgele değildir.
Kötü karakter bile başroldeki kahramanın kahramanlığını açığa çıkarmak için vardır.
Firavun olmasa, Musa’nın sabrı ve cesareti anlaşılmazdı.
Nemrut olmasa, İbrahim’in tevhid davası bu kadar parlamazdı.

Yani kötülük, imtihanın perdesidir.
Ve o perde, hakikatin ışığını daha net gösterir.
Görünüşte zararlı olan, gerçekte hayrın doğumuna vesile olur.

Bu yüzden yaratılan hiçbir şey anlamsız değil, hiçbir rol boş değildir.
Ve her bir kişi, ilâhî senaryonun vazgeçilmez bir parçasıdır.

İNSANIN GÖRÜNMEYEN ROLÜ

Nice insan vardır ki adı bilinmez, eseri görünmez ama
onun ettiği bir dua,
gösterdiği bir sabır,
yaptığı bir iyilik,
koca bir fırtınayı durdurur.
Belki de Allah, onun bu görünmeyen hizmetine bütün bir beldeyi bağışlar.

İşte bu yüzden insan, kendi yerini küçük görmemeli.
Bir nokta, bazen büyük bir cümleyi bitirir.
Bir virgül, anlamı değiştirir.
Senin yerin, senin değerindir.

SONUÇ: HİKÂYENİN GİZLİ KAHRAMANI

Ey insan!
Sen belki görünmeyen bir görevdesin.
Ama gökte kaybolan yıldızlar gibi, fark edilmese de yol gösteriyorsun.
Unutma:
Hiçbir iyilik küçük değildir, hiçbir görev değersiz değildir.
Çünkü kâinatta tesadüfe yer yoktur.
Her şey hesaplı, her şey hikmetlidir.
Ve sen bu hikmetli düzende ilâhî bir cümlenin anlamısın.

ÖZET:

Kâinatta her şeyin bir yeri, her insanın bir görevi vardır. Görünür başarılar kadar, görünmeyen hizmetler de değerlidir. Her insan, kâinat kitabının bir parçasıdır; kimi harf, kimi kelime, kimi de nokta gibidir. Kötülükler bile hakikati ortaya çıkarmak için yaratılmıştır. Bu yüzden tesadüf yoktur; her şey ilâhî bir senaryonun parçasıdır. İnsan, küçük gördüğü vazifede büyük bir değerin taşıyıcısı olabilir.

 

 

Loading

No ResponsesMayıs 4th, 2025