Sünnetullah’tan Kaçış Yok: Zulüm ve Hile Kendi Sahibine Döner

Sünnetullah’tan Kaçış Yok: Zulüm ve Hile Kendi Sahibine Döner

“Yeryüzünde büyüklendiler ve kötü planlar yaptılar. Oysa kötü planlar, sahibinden başkasını kuşatmaz. Öyleyse onlar, öncekilerin sünnetinden başkasını mı bekliyorlar? Halbuki Allah’ın sünnetinde asla bir değişiklik bulamazsın. Allah’ın sünnetinde asla bir sapma bulamazsın.”
(Fâtır Suresi, 43)

Tarih, zulmün ömrünün kısa olduğunu defalarca göstermiştir. Nice zalim devletler, kibirle ve hileyle yükselmiş; ama aynı hilelerin içinde boğulmuştur. Bugün İsrail’in işgal ettiği topraklarda yaşananlar, bu ilahi yasaya meydan okunamayacağının yeni bir ispatıdır.

1. Kibir Üzerine Kurulan Hükümler Yıkılmaya Mahkûmdur

İsrail, Filistin topraklarında yalnız bir işgalci değil; aynı zamanda küresel kibirin, teknolojik üstünlüğün ve siyasi despotluğun simgesidir.

Mescid-i Aksa’nın gölgesinde işlenen cinayetler,

Bebeklere ve kadınlara uzanan zulüm,

Hastaneleri bombalayacak kadar alçalan hırs…

Bu zulüm ve büyüklük taslama, Kur’an’ın ifadesiyle bir “istikbâr” (kibirli tutum)dır. Ancak bu kibir, Allah’ın değişmeyen yasaları (sünnetullah) karşısında er geç yıkılır.

2. Hile ve Tuzaklar Kendi Sahibine Döner

Ayet açıkça bildiriyor:

> “Kötü planlar sahibinden başkasını kuşatmaz.”

Siyonist rejimin propaganda savaşları, bilgi kirliliği, medya manipülasyonu, uluslararası diplomatik oyunları birer “mekr-i seyyi” (kötü plan)dir. Lakin bu tuzaklar, sonunda o tuzağı kuranları yakalayacaktır. Zira:

Zulümle abat olunmaz,

Masumun ahı yerde kalmaz,

Ve mazlumun gözyaşı arşı titretir.

3. Allah’ın Sünnetinde Değişiklik Yoktur

Ayetin en çarpıcı mesajı şudur:

> “Allah’ın sünnetinde asla bir değişiklik ve sapma bulamazsın.”

Firavun’un zalimliği ne kadar büyükse, denizdeki boğuluşu da o kadar ibretliydi.
Nemrud’un kibrini sivrisinek alt etti.
Ebrehe ordusu taşlarla yok oldu.

Tarih, bu örneklerle doludur. Şimdi aynı sünnetin, işgalci İsrail’in akıbeti için de çalışmakta olduğunu görmek için basiret yeterlidir.

4. Zulüm Geçici, Direniş Kalıcıdır

Bugün mazlum Filistin halkı, Hz. Musa’nın duasını, Hz. İbrahim’in teslimiyetini, Hz. Muhammed’in sabrını miras alarak direnmektedir.

Şehitler, zulme karşı feda-i can etmekte,

Anneler, “Ya Rab!” diyerek zalimin kalbini titreten dualar etmektedir,

Çocuklar taşlarla tanklara meydan okumaktadır.

Bu direnişin ruhunda, Allah’ın değişmez yasalarına olan güven yatmaktadır:

> Zulüm devam etmez, ama sabır zafere gebedir.

5. Son Söz: İbret Alan Kurtulur, Unutan Kaybeder

Bugün, İsrail ve onu destekleyenler, Allah’ın evrensel adalet yasasına (sünnetullah) kafa tutmaktadırlar. Lakin bu yasa, ne Amerikan siyasetine, ne BM kararlarına ne de diplomatik çevre oyunlarına boyun eğer. O yasa hak ile batılı ayırır, zulmün sonunu hazırlar ve ilahi adaleti tecelli ettirir.

Onlar Allah’ın sünnetine meydan okurken, biz sünnetullahın yaklaştığını görüyoruz.

> “Zulüm ile abat olanın sonu berbat olur” sözü, sadece atasözü değil; Kur’an’ın dilinde değişmeyen bir kanundur.

Dua ve Umutla Bitirelim:

Allah’ım!
Zulme rıza gösterenleri rezil eyle.
Zulme karşı direnenlere sabır, izzet ve zafer ver.
Mazlumların gözyaşını rahmet, zalimlerin planlarını felaket eyle.
Ve bizleri bu büyük imtihanda, safını doğru belirleyen kullarından eyle. Âmin.

 

 

Loading

No ResponsesMayıs 3rd, 2025