Babalar Kaybolunca: Avrupalı Kadınlar Neyi Arıyor?

Babalar Kaybolunca: Avrupalı Kadınlar Neyi Arıyor?

Bir medeniyetin çöküşü, savaşla değil, aile ile başlar. Aile çöktüğünde toplum, toplum çöktüğünde insan yalnız kalır. İşte modern Batı’nın kadınları, bu yalnızlığın içinde neyi aradıklarının bile farkında olmadan “baba”yı arıyorlar. Kaybolan sadece biyolojik bir baba değil; otoriteyi, koruyuculuğu, değerleri temsil eden “baba” figürüdür.

Modernleşmenin Bedeli: Babanın İntiharı

Avrupa, Aydınlanma Çağı ile birlikte Tanrı’yı göğe gönderdi; ardından baba otoritesini evden kovdu. Freud, baba figürünü psikanaliz masasına yatırdı; feminizm, ataerkil düzeni yıkarak “baba”yı suçlu ilan etti. Neticede, kadının karşısında artık yol gösteren, koruyan ve kimlik inşa eden bir baba değil; ya çekilmiş bir gölge ya da bir istismar faili kaldı.

Ve şimdi, o büyük özgürlük çığlıkları arasında büyüyen Avrupalı kadınlar, iç dünyalarının derinliklerinde bir boşlukla karşı karşıya: “Kime sığınacağım? Kim beni sevecek ama satın almayacak? Kim beni özgürleştirecek ama terk etmeyecek?”

“Baba” Ne Demektir?

Baba, İslam medeniyetinde sadece bir geçim kaynağı değil, bir istikamet işaretidir. Kur’ân’da Hz. İbrahim’in duasında, Hz. Yakup’un oğullarına öğüdünde, Hz. Lokman’ın evladına vasiyetinde hep bir “baba” hikmeti vardır. Baba, çocuğuna sadece ekmek değil, hedef verir; sadece ev değil, yön tayin eder. Kadın için ise baba, değerini hissettiren, sınır çizen, himaye eden ilk şahsiyettir.

Baba giderse ne olur?

Kadın kendini değerli hissetmez, çünkü değeri ilk kez babasından duymamıştır. Bu defa sevgiyi sokakta, şefkati internette, kimliği ise ideolojide arar.

Batı’da Kadın Kimliksizleşti, Çünkü Baba Yok

Avrupa kadını, geçmişte kilisenin baskısından kurtulmak isterken, sonrasında “serbest piyasanın metası” oldu. Bugün bir reklam afişinde bir kadının bedeni, bir ürünün tanıtım malzemesi olabilir. Kadın, özgürleştiğini sanarken, belki de tarihin en büyük sömürüsüne uğradı: Ne baba kaldı, ne eş, ne evlat…

Sonuç? Şiddet, depresyon, yalnızlık, evliliğe yabancılaşma, annelikten uzaklaşma.

Bugün Avrupa’da evlilik yaşı 30’ları aşmış, doğum oranı çöküşe geçmiş, tek ebeveynli aileler çoğunluk haline gelmiştir. Kadın özgürleşti ama yalnızlaştı. Çünkü aradığı “otorite” değil “otoritenin rahmeti” idi. Onu da yalnızca gerçek bir baba verebilirdi.

Mültecide Baba Arayan Avrupa Kadını

Günümüzde ilginç bir toplumsal kırılma yaşanıyor: Avrupalı birçok kadın, göçmen ve mülteci Müslüman erkeklerle evleniyor. Sosyologlar bunun ardında “sert erkek” arayışını, “otorite ve sorumluluk sahibi erkek” ihtiyacını görüyorlar. Zira batılı erkek, artık ne bir baba ne de bir eş olma sorumluluğunu taşıyor. Kadın ise ilahi bir sevk duygusu olarak sığınılacak bir “gölge” arıyor. Bu gölgeyi bazen İslam kültüründen gelen bir erkekte bulabiliyor.

Bu tablo, modernitenin maskesini düşürmektedir. Çünkü kadının kalbi, kendisini özgürleştirecek olanın “sınırsız özgürlük” değil, “şefkatli sınır” olduğunu fark etmiştir.

İslam’ın Babanın Yerini İnşa Eden Medeniyeti

İslam toplumu, aileyi “rahmet merkezli” bir yapı olarak kurar. Baba, Allah’ın “Kavvam” (koruyucu, ayakta tutucu) isminin tecelligâhıdır. Bu görev bir tahakküm değil, bir emanet ve mesuliyettir. Otoriteyi sevgiyle yoğuran, varlığıyla huzur, adaletiyle denge kuran bir yapı…

Bu yüzden İslam toplumunda kadın, özgürlüğünü babasının gölgesinde hissederdi. O gölge onu örtmezdi sadece; aynı zamanda değerli kılardı. Bugün Avrupa’nın “özgürlük” diye sattığı şey, İslam’da “emanet” ve “itibar” olarak vardı.

Sonuç: Baba Yoksa Kadın Arar, Toplum Yıkılır

Batı’nın kaybettiği şey, sadece bir aile babası değil; aynı zamanda toplumu ayakta tutan “hikmetli otorite”dir. Bu otoritenin yokluğu, sadece kadınları değil, bütün insanlığı arayışa sürükledi.

Avrupalı kadınlar babalarını arıyor… Fakat ne sokakta ne medyada ne de ideolojilerde o babayı bulabilecekler. O baba, ancak fıtrata, vahye ve merhametli adalete dönülerek bulunabilir.

Ve belki de bu yüzden, İslam’a yöneliş, bugün kadınlar arasında artıyor. Çünkü kalp, fıtraten bildiği bir şeyi arıyor: Bir sığınak… Bir baba…

Loading

No ResponsesMayıs 3rd, 2025