UĞRUNA HERŞEYİN FEDA EDİLDİĞİ DÜNYA

UĞRUNA HERŞEYİN FEDA EDİLDİĞİ DÜNYA:
Başında: Ezan ve Kamet
Sonunda: Sela ve Namaz
Ya ortada?
Ve birde; Ezan,Kamet ve Sela ve Namazsız ise!

DEĞER Mİ? KISA BİR HAYAT İÇİN, EBEDİ BİR HAYATI FEDA ETMEK?

UĞRUNA HER ŞEYİN FEDA EDİLDİĞİ DÜNYA: BAŞI, ORTASI, SONU

“Dünya bir misafirhanedir. Gelen gider, kalan göçer. Akıllı olan, kalıcı olanı geçici olana feda etmez.”

1. Başlangıç: Ezan ve Kamet ile Gelen Bir Hayat

İnsan, dünyaya gözlerini açtığında kulağına ezan ve kamet okunur. Henüz hiçbir sorumluluğu olmayan masum bir bebek, bu iki çağrıyla bir yolculuğun başlangıcına adım atar.

Ezan ve kamet, sadece namazın değil, hayatın da bir özeti gibidir: Allah’a yönelmek, O’na kulluk etmek için çağrıdır.

Kur’an, hayatın bu ilahi çağrıyla başladığını şöyle hatırlatır:

> “Allah, sizi annelerinizin karnından bir şey bilmez halde çıkardı ve size kulaklar, gözler ve gönüller verdi ki şükredesiniz.”
(Nahl Suresi, 16:78)

2. Hayatın Ortası: İmtihan ve Tercihler

İşte asıl mesele buradadır: Hayatın ortası.

Burası bir oyun ve eğlence sahası değil, bir imtihan meydanıdır.

Kur’an-ı Kerim buyurur:

> “Sizi sadece boş bir amaç için yarattığımızı ve gerçekten bize döndürülmeyeceğinizi mi sandınız?”
(Mü’minun Suresi, 23:115)

Hayatın ortasında iki büyük tehlike vardır:

Dünya sevgisine esir olmak.

Ahireti unutmak.

Peygamber Efendimiz (sav) şöyle ikaz eder:

> “Dünya tatlı ve çekicidir. Allah sizi orada imtihan edecektir. Sakının! Dünya fitnesinden sakının!”
(Müslim, Zikir, 99)

Hayatın ortası doğru yaşanmazsa, son pişmanlık fayda vermez:

> “Rabbim! Beni geri döndür ki terk ettiğim salih amelleri yapayım!”
(Müminun Suresi, 23:99-100)

3. Son: Sela ve Cenaze Namazı

Her hayat bir sona varır. Son durak: Sela ve cenaze namazı.

Selâ, ölümün ilanıdır.

Cenaze namazı, insanın arkasından yapılan son dua ve vedadır.

Kur’an ölüm gerçeğini şöyle bildirir:

> “Her nefis ölümü tadacaktır. Sonunda bize döndürüleceksiniz.”
(Ankebut Suresi, 29:57)

Hayatı nasıl yaşadıysak, ölümümüz de ona göre olacaktır.

Peygamberimiz (sav) şöyle buyurur:

> “Kişi, yaşadığı hal üzere ölür; öldüğü hal üzere diriltilir.”
(Müsned, 4/135)

4. Namazsız Bir Hayat: En Büyük Hüsran

Bazı insanlar doğar, yaşar ve ölür; fakat bir kere bile secdeye varmaz. Bu, en büyük aldanıştır.

Allah şöyle buyurur:

> “Namazı terk eden ve hevalarına uyan kimseler, ileride büyük azapla karşılaşacaklardır.”
(Meryem Suresi, 19:59)

Namaz, kulun Allah’a sadakatinin göstergesidir. Namazsız bir hayat, Allah ile bağı kopmuş bir hayattır.

Gerçek kurtuluş, namazla, imanla, salih amellerle hayatı donatmakla mümkündür.

5. Son Söz: Değer mi?

Şu kısacık dünya hayatı için, ebedi saadet feda edilir mi?
Geçici hevesler için sonsuz mutluluk terk edilir mi?

Kur’an buyuruyor ki:

> “Oysa ahiret daha hayırlı ve daha kalıcıdır.”
(A’lâ Suresi, 87:17)

Öyleyse, hayatın ortasını imanla ve güzel amellerle doldurmak, asıl akıllılıktır.

Öğüt:

Ey insan!
Başlangıçta masum bir bebek olarak geldin, sonunda bir kefene sarılarak gideceksin.
Ortada kalan şu kısa ömrü boşa harcama!
Nefsin arzularına aldanma, dünyanın süsüne kapılma.
Sana verilen bu ömür sermayesini, ebedi hayatın saadeti için kullan!

Unutma:

> “Bu dünya bir oyun ve eğlenceden ibarettir. Ahiret yurdu ise işte gerçek hayat odur. Keşke bilselerdi!”
(Ankebut Suresi, 29:64)

Dua:

“Allah’ım!
Bizi dünyaya aldanmaktan koru.
Ömrümüzü iman ve salih amellerle süsle.
Son nefesimizi imanla verdir.
Başımızı ezanla, ortasını namazla, sonumuzu selâ ve rahmetle tamamla.
Bizi dünya hırsına köle değil, ahiret saadetine layık kullarından eyle.
Âmin.”

 

 

Loading

No ResponsesMayıs 2nd, 2025