Hain İçerden Olunca Kapı Kilit Tutmaz Oğul

Hain İçerden Olunca Kapı Kilit Tutmaz Oğul

Mahmud Abbas Bunu da Yaptı: Yangınla Cedelleşen İsrail’e ‘Filistin’ İtfaiyesi

Tarih boyunca nice kale dıştan kuşatılmış, ama hep içerden düşürülmüştür. Zira dışarıdan gelen düşmana karşı kale savunma yapar, ama içeriden gelen hain surları açar. Bugün o ihanetin bir örneğini Filistin topraklarında bir kez daha görmekteyiz.

İsrail alev alev yanıyor. Rüzgâr değil, mazlumların ahı tutuşturuyor ortalığı. Ve tam da bu sırada, yıllardır İsrail’in zulmü altında ezilen, evleri yıkılan, çocukları katledilen Filistin halkının temsilcisi olduğunu iddia eden Mahmud Abbas, bir karar alıyor: İsrail’e itfaiye yardımı!

Bu Yardım Değil, Yaraya Tuzdur

Bu, yardım değil, yaraya tuz basmaktır. Bu, dostluk değil, düşmana el uzatmaktır. Bir halk yanarken, diğer halkın eliyle su taşıması anlamlıdır. Ama bu yangın, gökten düşen yıldırımla değil; göğe yükselen ahlarla yanıyorsa, o zaman su dökmek değil, dua etmek gerekir.

Bugün Abbas’ın gönderdiği itfaiye araçları, sadece ateşi değil; mazlumun yüreğini de söndürmektedir. Çünkü bu bir teknik destek değil, tarihî bir ihanettir. İsrail’in zulmüne karşı değil, onunla birlikte saf tutmaktır.

Dede Korkut Ne Der?

> “Halkın içinde bozgunculuk yapan haindir oğul…”
“Hain içerden olunca kapı kilit tutmaz oğul…”

Bu hikmetli sözler, sadece bir masal değil; milletlerin kaderini belirleyen hakikatlerdir. Mahmud Abbas’ın yıllardır yürüttüğü iş birlikçi siyaset, Filistin’in bedenini değil, ruhunu yaralamıştır. Kudüs’ün minarelerinden yükselen ezanlar, bu suskunluğu değil, direnişi beklemektedir.

Zulümle Payidar Olunmaz

Tarihte Musa’nın karşısında yer alan Firavun da kendi halkından destekçileriyle ayakta kalmıştı. Ama deniz yarıldığında onun yanında ne ordu kaldı, ne de içerdeki hainler. Bugün de zulme destek olanlar, tarihin kara sayfalarına adlarını yazdırmaktan öteye geçemeyeceklerdir.

Ey Halkım! Uyan!

İçimizdeki ihaneti fark etmeden dıştaki düşmanı alt edemeyiz. Filistin davası, sadece toprak değil; onur, haysiyet ve direniş davasıdır. Ve bu dava, mazlumun gözyaşını zalimin ateşine su taşıyanlarla değil; yüreğiyle taş atanlarla yürür.

Son Söz:

Ateş düştüğü yeri yakar derler. Ama bu defa, ateş düştüğü yerden değil, oraya su taşıyanlardan da hesap soracaktır. Ve bilin ki:

> İhanet, yangından daha hızlı yayılır. Yangını itfaiye söndürür; ama ihaneti yalnızca hakikat durdurur.

 

 

Loading

No ResponsesMayıs 1st, 2025