GAZAB-I İLÂHÎ İSRAİL’İN ÜZERİNDE: HER CİHETTEN KUŞATMA
GAZAB-I İLÂHÎ İSRAİL’İN ÜZERİNDE: HER CİHETTEN KUŞATMA
Yangın Yetmedi, Şimdi de Kum Fırtınası… Allah’ın Orduları Devrede
İsrail… Bugün alevlerle kıvranıyor, tozla boğuluyor. Bir yandan ormanlar cayır cayır yanıyor, diğer yandan semadan gelen toz bulutlarıyla karanlığa gömülüyor. Tel Aviv’den Kudüs’e kadar her cihet yangınla, fırtınayla kuşatılmış durumda. Bu öyle sıradan bir doğa olayı değil; bu, zulümle semaya yükselen feryatlara verilen semavî bir cevaptır.
Zulüm ile abad olunmaz. Gözyaşının üzerinde yükselen bir sistem, bir gün o gözyaşıyla boğulur. Bugün İsrail’de yaşanan budur. Sadece ağaçlar değil, zulümle kurulan düzenler de yanıyor. Ve şimdi, Allah’ın görünmeyen orduları devrede.
Allah’ın Orduları Çoktur
Kur’ân buyurur:
> “Rabbinin ordularını ancak O bilir.” (Müddessir, 31)
Bu ordu bazen bir fırtına olur, bazen bir karınca, bazen bir kuş sürüsü, bazen de bir toz bulutu. Musa’ya yardım için Kızıldeniz yarılmıştı. Ebrehe’nin filleri, Ebabil kuşlarının attığı taşlarla yere serilmişti. Bugünse kibirle semaya baş kaldıran bir millet, rüzgârla ve alevle yere seriliyor.
Yangınla kuşatıldılar. Kumla kör edildiler. Ama asıl karanlık, kalplerine çöken inkâr ve zulüm karanlığıdır.
İlâhî Kuşatma: Dıştan Felaket, İçten Çöküş
İsrail’in bugün yaşadığı şey sadece bir çevre felaketi değil; bir medeniyetin çöküşüdür. Çocuklara gözyaşı, annelere mezar, yaşlılara demir parmaklık sunan bir sistem, şimdi doğanın her cephesinden saldırıya uğruyor. Allah, zulme göz yummaz. Bekler, mühlet verir. Ama zamanı gelince harekete geçer. Bugün o vakit yakındır.
> “Zulümle yapılan saraylar, bir rüzgârla yerle bir olur.”
Yangın bir cihetten, fırtına diğer cihetten, ahlar semadan, gazap her yönden…
Ey İnsanlık!
Bu sadece İsrail’in ibret sahnesi değildir. Bu, insanlık için bir uyarıdır. “Ben mazluma değil, zalime yakınım” diyen her sistem, bu sona ortaktır. Doğa konuşmaya başladıysa, sema harekete geçtiyse, bil ki zulüm defteri açılmıştır.
Bugün İsrail yalnız değil, çünkü yalnızlık masumlara mahsustur. O, her cihetten kuşatılmıştır; ama bu kuşatma silahla değil, ilâhî adaletle çevrilmiştir.
Son Söz:
> “Mazlumun âhı indirir şahı. Top atsan yıkılmaz dediğin saraylar, bir ah ile kül olur.”
İsrail’i saran bu ateş ve kum fırtınası, sadece bir haber değil; bir hakikatin yüksek sesle ifadesidir:
Allah, zulmü ebedî kılmaz. Ve zulmedenler, hangi kaleye saklanırsa saklansın, semanın gazabından kurtulamaz.