ÜÇ İNTİKAM KANCASI: FİKRÎ, HIRSÎ VE HİSSÎ İNTİKAMIN GÖLGESİNDE BİR YÜZYIL

ÜÇ İNTİKAM KANCASI: FİKRÎ, HIRSÎ VE HİSSÎ İNTİKAMIN GÖLGESİNDE BİR YÜZYIL

Son yüz yıl, İslam dünyası için sadece toprak kayıpları, darbeler ve savaşlar dönemi değil; aynı zamanda bir ruhun kuşatma altına alınışıdır. Modernleşme ve Batılılaşma süsüyle örtülmeye çalışılan bu büyük operasyonun arka planında, çoğu zaman adalet değil intikam duygusu yön verici olmuştur.

Ama bu intikam, sıradan bir öç alma duygusu değil; düşünceye, iktidara ve toplumsal yapıya karşı sistematik saldırılar şeklinde tezahür etmiştir. Üç başlıkta toplayabiliriz:
Fikrî intikam, hırsî intikam, hissî intikam…

1. FİKRÎ İNTİKAM: HAKİKATİN SUSTURULMASI

“Düşünce, kendi yurdunda sürgün edildi.”

Osmanlı’nın yıkılışıyla beraber, İslam dünyasında özellikle Türkiye’de fikrî bir tasfiye başladı. Bu, sadece siyasî bir rejim değişikliği değil, aynı zamanda bir medeniyetin fikir damarlarının kurutulması idi. Medrese kapatıldı, Arap harfleri yasaklandı, Risale-i Nur gibi eserler takibata uğradı. Âlimler ya idam edildi, ya susturuldu.

Burada amaç, sadece eskiyi yıkmak değil; düşünce üzerinden intikam almaktı. Hilafet kurumunun kaldırılması, ezanın Türkçeleştirilmesi, dinî vakıfların mal varlıklarının gasp edilmesi; sadece reform değil, bir zihniyetin derin öfkesinin yansımasıydı.

Bu dönemde İslam, sadece muhalif değil, “tehlikeli” ilan edildi. Modern akılcı düşünce adına yapılan bu müdahaleler, aslında bir medeniyetin ilme, irfana ve imana karşı bir intikam hareketiydi.

> “İlim Çin’de bile olsa alın” diyen bir dinin çocukları, kendi medreselerinden kaçmak zorunda kaldı.

2. HIRSÎ İNTİKAM: MAKAM, MAL VE MENFAATİN İLAH EDİLMESİ

“Hak batıl için değil, hırs için çiğnendi.”

Müslüman dünyada yüzyıl boyunca birçok lider, halka değil; hırslarına hizmet etti. İslam coğrafyasını yöneten despotlar, halkın inancını bastırarak, kendi zenginliğini ve iktidarını korumaya çalıştı.

Saddam Hüseyin, Hafız Esed, Kaddafi gibi diktatörler; İslam adına değil, kendi tahtları adına binlerce insanın canını aldı. Türkiye’de de benzer şekilde siyasî elitlerin bir kısmı, dine mesafeli oldukları halde, dini kontrol altında tutarak menfaatlerine kalkan yaptı.

Bu süreçte ahlak, liyakat, sadakat gibi kavramlar yok sayıldı. Adalet yerine “adamcılık”, hak yerine “rant” öne çıktı.

> Hırsın iktidara döndüğü yerde, adalet zulüm kılığına girer.

Hırsî intikam, sadece bireysel değil, kurumsal bir yapıya büründü. Halkın değerlerine düşman olanlar, bu değerleri kullanarak halkı sömürmeye başladı. Yani intikamın en çirkin şekli, kutsallar üzerinden yapılanıydı.

3. HİSSÎ İNTİKAM: NEFRET ÜZERİNE KURULU YENİ BİR DÜNYA

“Sevgi yerine öfke, tebliğ yerine linç öne çıktı.”

İslam’ın rahmet yüklü mesajı yerine, yüzyıl boyunca İslam dünyasında birbirini suçlayan, tekfir eden, ötekileştiren gruplar çoğaldı. Mezhepçilik, etnikçilik, ideolojik kutuplaşmalar; kardeşlik ahlakını zedeledi. Bunun ardında ise duygu yüklü, ama akıldan uzak bir intikam kültürü vardı.

Özellikle cemaatler ve tarikatlar arasındaki çatışmalar, bir rekabet değil, bir his savaşına dönüştü. “Benimki doğru, seninki bâtıl” anlayışı, ümmeti parçaladı. Halbuki Kur’an şöyle diyordu:

> “Ey iman edenler! Kendi aranızda Allah için adil olun.”
(Maide, 8)

Ama bu ayet, öfke duvarlarının ardında kayboldu. Sosyal medya çağında hissî intikam, artık dijital linç, algı operasyonu ve karalama kampanyalarıyla devam ediyor.

> Bugünün en büyük hastalığı: Düşünmeden hüküm vermek, araştırmadan mahkum etmek.

SONUÇ: İNTİKAM DEĞİL, ISLAH VAKTİDİR

Yüz yıllık bu intikam zinciri, artık kırılmalı. Fikren ilimle, hırsen kanaatle, hissî olarak merhametle donanmak zorundayız. Aksi takdirde:

> “İntikamla hareket eden, zalim olur. Islahla hareket eden, rahmet olur.”

İslam dünyasının yeniden ayağa kalkışı; fikrî öçlerden arınmış, hırsını adalete kurban etmiş, duygularını rahmetle yoğurmuş nesillerle olacaktır.

Dua ile:

Allah’ım, bize intikam duygusuyla değil, adalet şuuru ve hikmet nazarıyla bakan bir basiret ver.
Kalplerimizi intikam değil, ıslah duygusuyla doldur.
Fikrimizi doğru, hırsımızı dizginli, hislerimizi dengeli eyle. Amin.

Loading

No ResponsesNisan 27th, 2025