MODERNİZM VE İLAHSIZ TANRILAŞTIRMALAR
MODERNİZM VE İLAHSIZ TANRILAŞTIRMALAR
İnsanı, Devleti, Bilimi ve Tabiatı Putlaştırmak
> “Göklerde ve yerde olan herkes Rahmân’a kul olarak gelecektir.” (Meryem, 93)
Ama modern insan, kul olmak istemedi.
Kul olmayı terk etti, tanrılaşmak istedi.
ALLAH HAYATTAN ÇIKARILDI, BOŞLUĞU PUTLAR DOLDURDU
Modernizm, Allah’ı hayattan, yönetimden, toplumdan, bilimden ve eğitimden dışladı. Ancak bu boşluk uzun süre boş kalmadı. Çünkü insan ruhu bir “ilah” olmadan yaşayamaz.
Bir şey ya Allah olur…
Yahut Allah olmayana ilah muamelesi yapılır.
Modern çağ, bu sapmanın ve unutmanın adıdır. Neticesinde:
İnsan tanrılaştırıldı: “İrade benim, ben ne istersem oyum.”
Devlet tanrılaştırıldı: “Devlet kutsaldır, eleştirilemez, sınırsız yetkilidir.”
Bilim tanrılaştırıldı: “Bilimsel olan doğrudur, geri kalanı hurafedir.”
Tabiat tanrılaştırıldı: “Doğa kendi kendini yaratır ve yönetir.”
Her biri, Allah’ı dışlayarak ilah olma iddiasına girdi. Hepsi bâtıl tanrılar olarak sahneye çıktı.
İNSANI TANRILAŞTIRMAK: BEN’İ PUTLAŞTIRMAK
Modern felsefe, “insanı merkeze alalım” dedi. İnsanı Allah’ın kulu değil, kendi ilahı gibi sundu.
Sonuçta:
Hakkı değil, nefsi yücelten bir ahlâk doğdu.
“Kendin ol, ne istersen yap” sözü yeni bir din oldu.
Günah, suç değil “özgür tercih” oldu.
Kulluk değil, egoyu kutsama hakim oldu.
Narsisizmin, bencilliğin ve içi boş özgürlüklerin kaynağı buradadır. Allah’a kul olmayı reddeden insan, kendi egosunun kölesi haline geldi.
DEVLETİ TANRILAŞTIRMAK: HÜKMÜ YALNIZ ALLAH’A AİT OLMADAN YÖNETMEK
Tarihte firavunlar, nemrutlar kendilerini “ilah” ilan etmişlerdi. Modern çağda bu daha sinsi oldu:
Devlet, halkın üstüne çıkarıldı.
Hukuk, insan yapımı “pozitif” kanunlara indirildi.
Allah’ın “haram” dediğine “serbest”, “farz” dediğine “yasak” dendi.
Devletin kutsallaştırılmasıyla, diktatörlükler, zulümler ve soykırımlar meşrulaştırıldı. Stalin’in, Hitler’in, Mao’nun yaptığı budur: Tanrılaşmış devletin gazabı.
BİLİMİ TANRILAŞTIRMAK: HER ŞEYİ MADDEYE İNDİREN AKILCILIK
Bilim, elbette kıymetlidir. Ama mutlaklaştırıldığında, Allah’tan bağımsız kılındığında:
Ahlâksız bilim doğar.
Vicdansız teknolojiler, robotik ordular, nükleer bombalar üretilir.
İnsan, yaratılmış bir kul değil, “biyolojik bir makine” olarak görülür.
Modern bilimin bir kısmı, ilmi Allah’tan soyutlayarak, hakikati değil sadece faydacılığı hedeflemiştir.
> “Evet, bu mümkün. Ama mübah mı, doğru mu, helal mi?”
Bu sorular hiç sorulmaz hale geldi.
TABİATI TANRILAŞTIRMAK: YARATANI DEĞİL, YARATILANI TAPAR HALE GELMEK
“Doğa Ana” kavramı modern paganizmin yansımasıdır. Tabiatı korumak güzel olsa da, tabiata kudret atfetmek, onu Allah yerine koymak şirkin modern şeklidir.
Kur’an’da açıkça bu yanlışlık reddedilir:
> “Bu, sizin Rabbiniz olan Allah’tır. O’ndan başka ilah yoktur. Her şeyi yaratan O’dur. Öyleyse yalnızca O’na kulluk edin.” (En’am, 102)
Bugün doğaya tapan ama Allah’ı anmayan insanlar, yağmurda duayı değil, istatistiği; rahmeti değil, hava basıncını görür.
SONUÇ: YENİDEN ALLAH’A DÖNMEK ZORUNDAYIZ
Modern çağ, Allah’tan kopmanın acı meyvelerini veriyor:
Aile çöktü.
Ruhsal bunalımlar arttı.
Zenginlik, mutluluk getirmedi.
Bilgi çoğaldı, hikmet azaldı.
Her şey hızlandı, ama insan yönünü kaybetti.
> Çünkü insan Allah’tan uzaklaşınca, her şey ona yabancılaşır.
“Allah’ı unutanlar, kendilerini de unuttular.” (Haşr, 19)
DUA İLE:
Ey Rabbimiz! Bize hakiki kulluğu tattır.
Bizi insanı, devleti, bilimi ve tabiatı tanrılaştıran tuğyandan muhafaza eyle.
Bizi sana kul, Resûlüne ümmet, hakikate dost eyle. Amin.