Esed Hanedanı: Babadan Oğula Zulmün Tarihi
Esed Hanedanı: Babadan Oğula Zulmün Tarihi
1. Bir Aile İktidarı: Hafız Esed’in Yükselişi (1970)
Suriye’de Baas Partisi’nin 1963’te darbeyle iktidarı ele geçirmesinin ardından, Hafız Esed 1970 yılında bir iç darbeyle ülke yönetimini tamamen kontrol altına aldı.
Asker kökenli olan Hafız Esed, iktidarını sıkı bir polis devleti ve korku rejimi üzerine kurdu.
Özellikle ülke içindeki farklı etnik ve mezhepsel gruplar (Sünniler, Kürtler) üzerinde ağır baskılar uyguladı.
1973 Anayasası ile kendisini “devletin ebedî lideri” gibi konumlandırdı.
Muhalif her hareket, özellikle İslamcı akımlar, acımasızca bastırıldı.
Suriye istihbaratı (Mukhabarat) her yere sızarak halkı sindirdi.
2. Hama Katliamı (1982): İlk Büyük Zulüm
Hafız Esed döneminin en karanlık olayı şüphesiz Hama Katliamıdır.
1982 yılında Müslüman Kardeşler öncülüğünde başlayan bir isyana cevap olarak,
Hama şehri, Hafız Esed’in kardeşi Rıfat Esed komutasındaki birliklerce kuşatıldı.
Tanklar, toplar ve ağır silahlarla şehir yerle bir edildi.
Resmî olmayan rakamlara göre 30.000’den fazla sivil hayatını kaybetti.
Kadınlara ve çocuklara yönelik tecavüz ve işkence vakaları belgelendi.
Bu olay, Hafız Esed’in dünyaya “halkına karşı her türlü zulmü yapabilecek bir diktatör” olduğunu açıkça göstermiştir.
3. Oğul Esed: Babasının Gölgesinde Bir Devam (2000)
Hafız Esed 2000 yılında öldüğünde, yerine küçük yaştan itibaren veliaht olarak yetiştirilen oğlu Beşşar Esed geçti.
Tıp doktoru olan Beşşar Esed’in ilk başta reform yanlısı olduğu umut edilse de, kısa sürede babasının yöntemlerini benimsediği ortaya çıktı:
Muhalefeti bastırdı.
Medya özgürlüğünü yok etti.
Siyasi partileri etkisizleştirdi.
Beşşar Esed, Suriye’yi bir istihbarat ve işkence devleti olarak babasından devraldı ve daha da acımasızlaştırdı.
4. 2011: Suriye İç Savaşı ve Katliamlar
Arap Baharı rüzgarı 2011’de Suriye’ye ulaştığında, halk özgürlük talebiyle sokaklara çıktı.
İlk gösteriler barışçıl bir şekilde başladı. Ancak Beşşar Esed yönetimi:
Göstericilere gerçek mermilerle müdahale etti.
Rastgele bombardımanlar başlattı.
İşkencehanelerde binlerce kişiyi öldürdü.
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi’nin 2012 tarihli raporlarına göre:
Rejim güçleri keyfi infazlar, işkence, tecavüz ve çocuklara yönelik zulümler gerçekleştirdi.
Yüz binlerce insan gözaltında kayboldu.
Rejim tarafından varil bombaları, kimyasal silahlar kullanıldı. (Özellikle Guta saldırısı, 21 Ağustos 2013)
Guta Katliamı:
2013 yılında Şam’ın Guta bölgesine yönelik kimyasal saldırıda 1400’den fazla sivil öldü.
Ölenlerin çoğu kadın ve çocuklardan oluşuyordu.
BM ve OPCW (Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü) raporları, saldırının Esed rejimi tarafından düzenlendiğini belirtti.
5. Bir Ulusun Yıkımı
2011’den itibaren Suriye’de yaşananlar:
500.000’den fazla insan hayatını kaybetti.
13 milyondan fazla Suriyeli mülteci durumuna düştü.
Şehirler yerle bir oldu: Halep, Humus, Hama gibi kadim şehirler harabeye döndü.
Eğitim, sağlık, ekonomi tamamen çöktü.
Esed rejimi, iktidarını korumak uğruna:
Ülkesinin dörtte üçünü harabeye çevirdi,
Demografik yapıyı değiştirdi,
Kendi halkını İran ve Rusya gibi dış güçlerin etkisine teslim etti.
6. İbretlik Dersler
Zalim iktidar sahipleri, kendi halkına karşı düşmanlık yaptığında, sadece o nesli değil, geleceği de karartırlar.
Adaletin olmadığı yerde devlet ayakta duramaz; sadece enkaz kalır.
Siyasi çıkar için yapılan zulüm, hem dünyada hem de ahirette ağır bir hesap gününe gebedir.
Kur’an-ı Kerim, böyle zalimlerin sonunu şöyle bildirir:
> “Zulmedenlerin sonu perişanlıktır.”
(En’âm, 6/45)
Sonuç: Tarih Şahit, Vicdan Şahit
Suriye’de bir hanedan, kendi iktidarını sürdürmek için ülkesini yıktı, halkını katletti ve insanlığın yüzünü utandıracak zulümlere imza attı.
Bu yaşananlar, sadece Suriye için değil, tüm insanlık için bir ibret levhasıdır.
Tarih unutmaz.
Vicdanlar susmaz.
Ve adalet, er geç tecelli eder.
@@@@@@
Kaynaklar ve Belgeler
1. Birleşmiş Milletler Bağımsız Uluslararası Suriye Araştırma Komisyonu Raporları
2011’den itibaren Suriye’de işlenen savaş suçları ve insan hakları ihlalleri detaylı olarak belgelenmiştir.
[Kaynak: United Nations Independent International Commission of Inquiry on Syria]
2. İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch) Raporları
Hama Katliamı, 2011 sonrası keyfi tutuklamalar, işkenceler ve kimyasal saldırılar üzerine detaylı belgeler sunulmuştur.
Özellikle 2013 Guta kimyasal saldırısı hakkında özel raporlar yayınlanmıştır.
3. Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü (OPCW) Raporları
2013 Şam/Guta kimyasal saldırısının Esed rejimi tarafından yapıldığı yönünde güçlü bulgular açıklanmıştır.
[OPCW Fact-Finding Mission Reports on Syria]
4. Amnesty International (Af Örgütü) Belgeleri
Suriye hapishanelerinde sistematik işkence ve idamlar konusunda “Human Slaughterhouse” (İnsan Mezbahası) adlı kapsamlı rapor yayımlanmıştır.
[Amnesty Report: “Syria: Human Slaughterhouse – Mass Hangings and Extermination at Saydnaya Prison”, 2017]
5. Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR)
2011’den bu yana sivillere yönelik saldırılar, zorla kayıplar ve işkenceler hakkında detaylı istatistikler sunmaktadır.
Bu kaynaklar uluslararası hukuka da dayandığı için, Esed rejiminin işlediği zulümlerin yalnızca siyasi değil, aynı zamanda insanlığa karşı suçlar (crimes against humanity) kapsamında değerlendirildiğini gösteriyor.
@@@@@@
Çarpıcı Belge Alıntıları
1. Birleşmiş Milletler, 2013 Suriye Raporu:
> “Suriye hükümeti güçleri, sivillere karşı sistematik ve yaygın saldırılar düzenlemiş, savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar işlemiştir. İşkence, cinsel şiddet, zorla kaybetmeler ve kasıtlı aç bırakmalar belgelenmiştir.”
(Kaynak: UN Human Rights Council, “Report of the Independent International Commission of Inquiry on the Syrian Arab Republic”, 2013)
2. İnsan Hakları İzleme Örgütü, Guta Kimyasal Saldırısı Raporu:
> “Toplu halde hayatını kaybeden sivillerin birçoğu uykudayken zehirlenmişti. Kullanılan kimyasal maddeler kurbanların boğularak ölmesine yol açtı. Saldırının askeri bir amacı olmadığı, tamamen sivilleri cezalandırmaya yönelik olduğu tespit edilmiştir.”
(Kaynak: Human Rights Watch, “Attacks on Ghouta: Analysis of Alleged Use of Chemical Weapons in Syria”, 2013)
3. Amnesty International, “İnsan Mezbahası” Raporu:
> “Saydnaya Hapishanesi’nde her hafta 20 ila 50 mahkum, gizli duruşmalar sonrası topluca asılmaktadır. Mahkumlar, her türlü insani haktan yoksun bırakılmakta ve sistematik işkenceye maruz kalmaktadır.”
(Kaynak: Amnesty International, “Human Slaughterhouse: Mass Hangings and Extermination at Saydnaya Prison”, 2017)
4. Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü (OPCW), Guta İncelemesi:
> “Elde edilen numuneler, Şam’ın Guta bölgesinde sivil yerleşimlere karşı sarin gazı kullanımını doğrulamaktadır.”
(Kaynak: OPCW Fact-Finding Mission on the Alleged Use of Chemical Weapons in the Ghouta Area, August 2013)