Haksız Kazanç, Yolsuzluk ve Hırsızlık: Bir Kişilik Bozukluğudur

Haksız Kazanç, Yolsuzluk ve Hırsızlık: Bir Kişilik Bozukluğudur

Bazı hastalıklar vardır ki sadece bedeni değil, ruhu çürütür, ahlâkı bozar, vicdanı felç eder. İşte haksız kazanç, yolsuzluk ve hırsızlık bu manevi hastalıkların en başında gelir. Bunlar yalnızca ekonomik ya da hukuki suçlar değil; aynı zamanda kişiliğin bozulduğu, insaf ve iz’anın iflas ettiği, iman ve vicdanın susturulduğu alanlardır.

Haram Lokma: Karakterin İflasıdır

Bir lokma haram, bir kişiliği değiştirir.
Haramla beslenen beden; ne ibadette huzur bulur, ne de kalpte nur barınır.
Çünkü haram kazanç, insanın sadece elini değil, niyetini, hedefini ve kalbini de kirletir.

Bediüzzaman Hazretleri, “Helâl dairesi geniştir, keyfe kâfidir.” derken bir hakikati haykırır:
İnsan, harama el uzatmadan da yaşar. Ama hırs ve tamah, kişilik bozulunca frenlenemez hale gelir.

Yolsuzluk: Vicdanın Susmasıdır

Bir kamu emanetini zimmetine geçirmek…
Bir yetimin hakkını çalmak…
Bir toplumun sırtından servet edinmek…
Bunların hepsi, kişiliğin çürüdüğünü, insafın terk edildiğini, adaletin susturulduğunu gösterir.

Yolsuzluk sadece malı götürmek değil;
hakkı çiğnemek, milleti kandırmak ve güveni yok etmektir.

Hırsızlık: İnsanın Kendine Yabancılaşmasıdır

Bir kişi, başkasının hakkına el uzatıyorsa, aslında kendi değerini yitirmiştir.
Hak duygusu zayıflayan, kendi nefsine de düşman olur.
Hırsızlık, kişiliğin çatladığı yerdir. Çünkü hak duygusu yerle bir olmuş, utanma kalkmış, pişmanlık silinmiştir.

Kur’an-ı Kerim’de hırsızlıkla ilgili ayet, sadece ceza değil, bir uyarı niteliğindedir:

> “Allah, yaptıklarına karşı güçlüdür ve hikmet sahibidir.” (Maide, 38)

Kişilik Bozulunca Helâl Haram Ayırt Edilmez

Bir insanın karakteri sağlam değilse;

Helâl ile haramı ayırt edemez,

Kul hakkından çekinmez,

Kendi kazancını meşrulaştırmak için dini bile araç yapabilir.

Böyle bir durum, sadece hırsızlık değil, kişilik bozulmasıdır.
Çünkü kişi, içindeki vicdan terazisini kırmıştır.
Bu yüzden bu tür suçlar sadece “cezai” değil, aynı zamanda ruhi ve ahlaki bir çöküştür.

Hak, Hikmet ve Helal Üçgeni: Sağlam Karakterin Temelidir

Bir karakteri ayakta tutan üç esas vardır:
Hak duygusu – kul hakkına saygı
Hikmet – işin iç yüzünü görme, aklı kullanma
Helâl – Allah’ın sınırına riayet etme

Bu üçü yerindeyse, bir insanın kalbi sağlamdır. Ama biri sarsıldığında; kişilikte çürümeler başlar.

Son Söz: En Büyük Kayıp, Karakterin Kaybıdır

Haksız kazançla zengin olunabilir ama şerefli olunmaz.
Yolsuzlukla makam elde edilebilir ama emanet taşınmaz.
Hırsızlıkla mal birikir ama huzur gider.

Asıl zenginlik; helâl kazanç, temiz vicdan ve bozulmamış bir şahsiyettir.

Unutma:

> “Kişilik bozuldu mu, kazandığın her şey seni tüketir.”

Loading

No ResponsesNisan 25th, 2025