ALLAH HER AN BİR İŞTEDİR
ALLAH HER AN BİR İŞTEDİR
“Göklerde ve yerde bulunan her canlı tüm ihtiyaçlarını O’ndan ister. O ise, sayısız isim ve sıfatlarıyla her an sınırsız tecellî ve yaratma hâlindedir.” Rahmân Sûresi(55) 29. Ayet.
Her An Bir İş Üzeredir: Rahmân Sûresi 29. Ayeti Üzerine Bir Tefekkür
“Göklerde ve yerde bulunan herkes O’ndan ister. O ise, her an bir iştedir.”
(Rahmân, 55/29)
Kur’ân-ı Kerim’in en derin mânâlarından biri, Allah’ın mutlak hâkimiyetini ve kesintisiz faâliyetini insan idrakine sunmaktır. Rahmân Sûresi’nin 29. âyeti bu hakikati öyle bir veciz şekilde dile getirir ki, sadece ilâhî kudretin büyüklüğünü değil, aynı zamanda kulluk bilincinin temelini de ortaya koyar.
İlâhî Kudretin Sonsuz Tecellîsi
“Küllü men fîs semâvâti vel ardı yes’elûnehû…”
“Göklerde ve yerde olan herkes O’ndan ister.”
Bu cümleyle başlayan ayet, tüm varlıkların Allah’a yönelişini tasvir eder. İnsan, hayvan, melek, cin… Bilinçli veya bilinçsiz; farkında olarak ya da fıtrî bir yönelişle her mahlûk ihtiyaç sahibidir ve bu ihtiyacını yalnız Allah’tan ister. Çünkü ihtiyaçlara cevap verecek yegâne güç O’nundur.
İşte bu yöneliş, Allah’ın Rahmân isminin tecellîsidir. O, bütün varlıkları kuşatıcı rahmetiyle donatmış, ihtiyaçları yaratmış, sonra da onlara cevap verecek rızkı, hikmeti ve şifayı halk etmiştir.
Her An Yeni Bir Tasarruf
“Kulle yevmin hüve fî şe’n.”
“O ise, her an bir iştedir.”
İlâhî fiil ve yaratma bir defaya mahsus değildir. Allah, sadece ilk yaratılışta değil, her an yeni bir yaratma, irade, idare ve tasarruf içindedir. Kâinatın düzeni; yıldızların hareketi, mevsimlerin dönüşü, bir yaprağın düşüşü, kalpteki atım, hücredeki yenilenme… Bunların her biri, her an süren bir ilâhî müdahalenin, bir ilim, hikmet ve irade tecellîsinin sonucudur.
Bu durum, Allah’ın Hayy ve Kayyûm isimlerinin tecellîsidir. O, canlıların hayat kaynağıdır (Hayy), ve bütün varlıkları ayakta tutan, devam ettiren (Kayyûm) yalnızca O’dur. Hiçbir varlık kendi başına varlığını sürdüremez; varlığını O’nun dâimî fiiline borçludur.
Tecellîlerin Çeşitliliği: İsim ve Sıfat Boyutu
Her an iş başında olmak, Allah’ın sonsuz isim ve sıfatlarının sürekli ve çeşitli tecellîsini gerektirir. Bir yerde Rezzâk ismiyle rızık verirken, başka bir yerde Şâfi ismiyle şifa bahşeder. Bir kalpte Hâdi ismiyle hidayet doğururken, başka bir kalpte Müzekkî ismiyle tezkiye eder. Alîm, Hakîm, Latîf, Vedûd, Cebbâr, Müntekim… Sayılamayacak kadar çok ismiyle her an varlık sahnesinde yeni bir tecellî yaratır.
Bu da gösteriyor ki Allah’ın tasarrufu tek yönlü değildir. Her ismin bir mazharı vardır ve her mazhar, o ismin hakikatini taşır. İşte kâinat, Allah’ın isimlerinin sergilendiği bir vitrin gibidir; her şeyde bir ilâhî isim yazılıdır.
Kulluğun Şuuruyla Yaşamak
Bu ayetin insana en büyük dersi ise şudur: Sen her an Allah’ın gözetimindesin. O, seni unutmaz; sen de O’nu unutma. O her an iş başındaysa, senin de her an O’na yönelmen gerekir. Her şey O’ndan isteniyor ve her şey O’nunla oluyor. Öyleyse, ihtiyacını başkasında değil, doğrudan O’nda ara. Dertlerinle O’na yönel, nimetler karşısında O’na şükret. Çünkü O, her an yeni bir yaratış, yeni bir cevap, yeni bir rahmet ile seni kuşatmaktadır.
Sonuç: Ayetle Yaşamak
Rahmân Sûresi 29. Ayeti bir “ayet-i kübrâ”dır, yani büyük bir delildir. Allah’ın mutlak rubûbiyetine, sürekli tecellî eden rahmetine, her an diri olan kudretine işaret eder. Bu ayetle yaşayan bir kalp, daima diri olur; gafletten uyanır ve kulluk şuuruyla derinleşir.
Unutma: Sen her an O’ndan istiyorsun ve O da her an sana cevap veriyor.