ÖNCE KİMLİK, SONRA KİŞİLİK, SONRA AİDİYET

ÖNCE KİMLİK, SONRA KİŞİLİK, SONRA AİDİYET

Bir Milletin Sessiz Erozyonu ve İnsanın Yavaş Yavaş Yitirdiği Hakikati

Kimlik…
İnsanı insan yapan ilk halka.
Kime ait olduğunu, neye inandığını, ne uğruna yaşadığını söyleyen iç mühür.

Kimlik silikleşirse,
Kişilik savrulur.
Aidiyet yok olursa,
İnsan, rüzgârın önündeki yaprak olur…
Kökü olmayan her fidan, fırtınada devrilmeye mahkûmdur.

KİMLİK: BİR MİLLETİN YÜZÜ, BİR BİREYİN MANASI

Kimlik; sadece nüfus kâğıdındaki bilgiler değildir.
O; bir değerler bütünüdür.

İnandığın din,

Sahip çıktığın tarih,

Mensubu olduğun medeniyet,

Konuştuğun dil,

Taşıdığın ahlak…

Bir milletin kimliği;
onun geçmişiyle bağını, gelecekle istikametini kurar.
Kimliğini kaybeden bir millet,
yalnız geçmişini değil, istikbalini de yitirir.

KİŞİLİK: KİMLİĞİN RUHTA TEZAHÜRÜ

Kimlik; içteki cevherdir.
Kişilik; onun dışa yansıyan şeklidir.
Kimlik sağlam değilse, kişilik ya sahte olur, ya silik.

Bugün kimlik bunalımı yaşayan bir gençlik,
başkalarının yaşam tarzlarını benimseyip kendi benliğini inkâr eder hale geldi.

Giyinişi Batı’ya,

Düşünüşü medya’ya,

Hayali paraya bağlı…

Bu da kişilikte bir çürüme doğurdu.
Vicdanı bastıran menfaat,
Hayayı ezen ekran,
Hakikati örten ideoloji…

AİDİYET: SAHİP OLMAK DEĞİL, AİT OLABİLMEK

Aidiyet, insanın yuvaya dönüşüdür.
Nereye ait olduğunu bilen kişi;
ne yalnız kalır, ne savrulur.

Aidiyetin olmadığı yerde sürü psikolojisi başlar.
Çünkü insan ya hakka dayanır ya kalabalığa…
Ve bugün kalabalıklara sığınan ama kendine bile yabancılaşan bir toplum haline geldik.

Dinini bilmeyen ama başka felsefeleri savunan,

Kendi tarihini küçümseyen ama başka milletlere özenen,

Kendi kültürünü tanımadan “modernliği” putlaştıran nesiller…

Aidiyet boşluğu, kimlik boşluğunu büyütür,
Kimlik boşluğu, kişilik buhranına yol açar.

KISSADAN HİSSE: İNSAN KENDİNE AİT OLMAZSA, HİÇBİR YERE AİT OLAMAZ

Bugün en büyük kaybımız; teknoloji değil, ekonomi değil…
Kendimiziz.
Kendimize dair her şey:

Vicdan,

Değer,

Ahlak,

İnanç,

Ve onurlu bir kimlik…

Bir zamanlar her çocuğa, daha doğmadan önce kimlik verilirdi:
“Sen bu ümmetin evladısın, senin kalbinde Allah’ın nuru var…”
Şimdi çocuk, kim olduğunu öğrenmeden önce hangi marka ayakkabıyı giyeceğini öğreniyor.

SON SÖZ: KENDİNE DÖNME VAKTİ

Yeniden kimliğimizi kuşanmalı,
Kişiliğimizi imanla yoğurmalı,
Aidiyetimizi Kur’an’la sağlamlaştırmalıyız.

Kimliğini kaybetmiş bir milletin,
ekonomisi olsa ne olur, teknolojisi artsa neye yarar?
Ruhsuz beden gibi, kalpsiz medeniyet gibi olur.

O yüzden:
Önce kimlik, sonra kişilik, sonra aidiyet…
Ve sonunda, yitirilmiş insanın yeniden dirilişi…

 

 

Loading

No ResponsesNisan 21st, 2025