GÖRÜNENİN ÖTESİNDEKİ HİKMET: HZ. MUSA VE HZ. HIZIR KISSASINDAN ÇIKAN DERİN MANALAR.

GÖRÜNENİN ÖTESİNDEKİ HİKMET: HZ. MUSA VE HZ. HIZIR KISSASINDAN ÇIKAN DERİN MANALAR.

Kur’an-ı Kerim’de anlatılan en çarpıcı ve düşündürücü kıssalardan biri, Kehf Sûresi’nin 60-82. ayetlerinde geçen Hz. Musa ile Hızır (aleyhisselam) arasında geçen yolculuktur. Bu kıssa, zahirîde akla ters gibi görünen üç olayla, ilahi hikmetin insan aklının ötesinde olduğunu derin bir şekilde gözler önüne serer. Her bir olay, kaderin arka planında işleyen rahmetin izlerini taşır ve sabrın, teslimiyetin ve Allah’a güvenin ne denli büyük bir erdem olduğunu öğretir.

1. Geminin Delinmesi – Zarar Gibi Görünen Bir Lütuf

Hızır’ın, binip de ücret ödemeden geçtikleri fakir gemicilerin teknesini delmesi, Hz. Musa’ya göre zulüm gibi görünür. Zira bu insanlar onlara iyilik etmişlerdir. Ama Hızır, ileride bu gemiye el koymak isteyen zalim bir kralın olduğunu bildirir ve o küçük zarar, büyük bir zararı engellemiş olur.

Hikmet: Bazen hayatımızda karşılaştığımız küçük musibetler, daha büyük felaketlerin önüne set olur. Zahirde şer gibi görünen hadiseler, batında büyük hayırlara kapı aralar. Kader, bizim görmediğimiz bir yerden bizi görür ve korur.

İbret: Her musibet bir kayıp değildir. Görünüşte zararlı olan bazı olaylar, aslında bir lütuftur. Bu nedenle insan, her olayın perde arkasındaki hikmeti göremese bile Allah’a güvenmelidir.

2. Çocuğun Öldürülmesi – Merhametli Bir Zâhirî Şiddet

İkinci olayda Hızır, henüz reşit olmamış bir çocuğu öldürür. Bu durum, Hz. Musa’yı daha da şaşırtır; zira bu apaçık bir cana kıymadır. Ancak Hızır, bu çocuğun ilerde anne babasını azgınlığa ve isyana sürükleyeceğini ve onların imanını tehlikeye atacağını bildirir. Bu ölüm, ilahi bir merhametin sonucudur.

Hikmet: Bazen ölüm, hayat kadar bir rahmettir. İlahi ilim, zamanın ötesini görür. Gelecekte olacakların bilgisiyle verilen kararlar, beşerin aklıyla değil, Rabbani bir hikmetle değerlendirilir.

İbret: Allah’ın takdiri bazen çok ağır ve anlaşılmaz görünebilir. Ancak mü’min, iman eder ki Rabbimiz asla zulmetmez. Her hükmü adalet, her fiili hikmettir.

3. Duvarın Tamiri – Karşılıksız Yapılan İyilik

Son olayda Hızır, bir köyde kendilerine yemek dahi vermeyen insanların bulunduğu yerde, yıkılmak üzere olan bir duvarı hiçbir ücret almadan tamir eder. Bu, Hz. Musa’ya göre gereksiz bir iyiliktir. Ancak Hızır, o duvarın altında yetim çocuklara ait bir hazine olduğunu ve bu çocuklar büyüyene kadar o hazinenin korunması için Allah’ın emriyle hareket ettiğini açıklar.

Hikmet: Her iyilik, karşılık için yapılmaz. Bazı ameller, sadece Allah rızası için ve ilahi emir doğrultusunda yapılır. Görünüşte karşılıksız gibi dursa da, ahiretteki mükafatı büyüktür.

İbret: Dünya menfaatiyle ölçülen iyilikler sığdır. Gerçek iyilik, Allah için yapılan ve karşılık beklenmeyendir. İnsanlar nankör olabilir ama Allah asla zayi etmez.

SONUÇ: SABIR, TESLİMİYET VE HİKMETİN YOLCULUĞU

Hz. Musa’nın bu üç olayda sabredememesi, insan aklının sınırlılığını gösterirken; Hızır’ın açıklamaları ise kaderin, rahmetin ve hikmetin ne kadar derin ve incelikli işlediğini gösterir. Allah’ın bilgisi, bizim bilgimizle ölçülmez. Mümin, bazen anlayamasa da “O ne güzel hüküm verendir” diyerek teslim olur.

Bu kıssa bizlere şunu öğretir:
“Her şey göründüğü gibi değildir. Allah, bazen perdeyi aralamaz ama merhametini gizli bir şekilde tecelli ettirir. Sabreden, teslim olan, hikmetin meyvesini elbet bir gün tadar.”

 

 

Loading

No ResponsesNisan 16th, 2025