KURAN-I KERİM’DE CEHENNEMDEKİLERİN PİŞMANLIKLARI NASIL ANLATILMAKTADIR?
KURAN-I KERİM’DE CEHENNEMDEKİLERİN PİŞMANLIKLARI NASIL ANLATILMAKTADIR?
Kur’ân-ı Kerîm, cehennemliklerin pişmanlıklarını, ahiretteki çaresizliklerini ve dünyadaki gafletlerinden kaynaklanan vicdan azabını çok etkileyici ve düşündürücü bir şekilde tasvir eder. Bu ayetlerde, insanların dünyada iken uyarılara kulak tıkadıkları, ölüm gelip çattığında gerçeği anladıkları, ancak artık geri dönüş imkânı olmadığı açıkça vurgulanır.
Aşağıda Kur’an-ı Kerîm’de cehennemliklerin pişmanlıklarını anlatan ayetleri ve bunların hikmetli yönlerini özetliyoruz:
1. “Keşke!” Nidası: Geri Dönme İsteği
“Rabbim! Beni (dünyaya) geri gönder! Ta ki geride bıraktığım şeylerde salih amel işleyeyim!”
(Mü’minûn, 99-100)
Hikmet:
Ölen kişi, gerçeği görünce hemen dünyaya dönmek ister.
Ancak bu istek nafiledir; çünkü ölümle imtihan kapısı kapanmıştır.
“Keşke” kelimesi pişmanlığın en acı ifadesidir.
2. Cehennemdeki Konuşmalar ve Sitemler
“Ey Rabbimiz! Bizi buradan çıkar, yaptıklarımızdan başka şeyler yapalım! (Bize bir şans daha ver!)”
(Cevap gelir:) ‘Biz size düşünmesi gereken kadar bir ömür vermedik mi? Size uyarıcı da geldi. Artık tadın azabı!’”
(Fâtır, 37)
Hikmet:
Cehennem ehli, ikinci bir fırsat ister ama reddedilir.
Onlara, dünya hayatında süre ve uyarıcılar verildiği hatırlatılır.
Bu diyaloglar, dünya hayatının ne kadar büyük bir nimet olduğunu gösterir.
3. Şeytana Aldanmanın Pişmanlığı
“Şeytanın bizi saptırmasından başka suçumuz yoktu.”
(İbrahim, 22)
“(Şeytan der ki:) Sizi ben zorlamadım, sadece davet ettim. Siz kabul ettiniz. O halde beni değil, kendinizi suçlayın!”
(İbrahim, 22)
Hikmet:
Cehennem ehli suçu başkalarına atar, ama bu onları kurtarmaz.
Şeytan, sorumluluğu reddeder ve haklı olarak insanın kendi iradesini kullanmadığını söyler.
Bu ayet, öz sorumluluğun önemini vurgular.
4. Dünyada Alay Ettikleri Gerçeklerle Yüzleşme
“Dünyada iken, ‘Biz bu uyarılara kulak verseydik ya da aklımızı kullansaydık, şimdi bu cehennemlikler arasında olmazdık’ derler.”
(Mülk, 10)
Hikmet:
Kulak verip aklını kullanmayanlar, cehennemde en derin pişmanlığı yaşarlar.
Bu ifade, Kur’an’ın insanlara sürekli öğüt vermesinin hikmetini gösterir.
5. Azaptan Kurtulmak İçin Her Şeyi Vermeye Hazır Olurlar
“Azabı görünce, onun hafifletilmesi için dünyadaki bütün mal ve servetlerini fidye olarak vermek isterler.”
(Zümer, 47)
Hikmet:
Ahirette hiçbir malın faydası yoktur.
Dünya nimetleriyle azabı hafifletmek mümkün değildir.
6. Liderlerine ve Öncülerine Duyulan Nefret
“Rabbimiz! Bizi saptıran bu liderlere azabını iki kat ver!”
(A’râf, 38)
Hikmet:
Dünyada körü körüne takip ettikleri kişilere öfke duyarlar.
Bu, sürü psikolojisinin ne kadar tehlikeli olduğunu anlatır.
7. Düşünme Fırsatının Boşa Harcanması
“Andolsun ki onların her birine düşünebilecekleri kadar bir ömür verdik.”
(Fâtır, 37)
Hikmet:
Herkesin düşünmeye, uyarılara kulak vermeye zamanı olmuştur.
Ancak bu süreyi değerlendirmeyenler, pişmanlıkla karşılaşırlar.
Sonuç:
Kur’an’a göre cehennem ehlinin pişmanlığı:
Geç kalmış bir farkındalık ve
Geri dönüşü olmayan bir haykırış ile tanımlanır.
Onlar dünyada akıl, vicdan ve vahiy nimetini değerlendirmedikleri için, sonsuz azapla karşı karşıya kalırlar.
Bu pişmanlıklar, bugünün insanına güçlü bir uyarı niteliğindedir:
“Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız?” (Yâsîn, 62)