MARİFETULLAHIN ŞAHİTLERİ
MARİFETULLAHIN ŞAHİTLERİ
“Marifetullahın şahitleri, bürhanları üç çeşittir:
Bir kısmı su gibidir. Görünür, hissedilir, lâkin parmaklarla tutulmaz. Bu kısımda hayalâttan tecerrüd etmek, külliyetle ona dalmak gerektir. Tenkit parmaklarıyla tecessüs edilmez; edilse akar, kaçar. O âb-ı hayat, parmağı mekân ittihaz etmez.
İkinci kısım, hava gibidir. Hissedilir, fakat ne görünür, ne de tutulur. Ona karşı sen, yüzün, ağzın, ruhunla o rahmet nesîmine karşı teveccüh et, kendini mukabil tut. Tenkit elini uzatma, tutamazsın. Ruhunla teneffüs et. Tereddüt eliyle baksan, tenkitle el atsan, o yürür, gider. Senin elini mesken ittihaz etmez, ona razı olmaz.
Üçüncü kısım ise, nur gibidir. Görünür, fakat ne hissedilir, ne de tutulur. Öyleyse, sen kalbinin gözüyle, ruhunun nazarıyla kendini ona mukabil tut ve gözünü ona tevcih et, bekle. Belki kendi kendine gelir. Çünkü nur, elle tutulmaz, parmaklarla avlanmaz. Belki o nur ancak basiret nuruyla avlanır. Eğer haris ve maddî elini uzatsan ve maddî mizanlarla tartsan, sönmese de gizlenir. Çünkü öyle nur, maddîde hapse razı olmadığı gibi, kayda giremez, kesîfi kendine mâlik ve seyyid kabul etmez.”
Bu konuyu hikmetli bir surette nasıl anlamalı ve ne şekilde anlatmalıyız ?
Marifetullahın yani Allah’ı tanımanın ve bilmenin derecelerini ve bu derecelerin anlaşılma yollarını derin bir hikmetle ortaya koyuyor. Üç farklı temsil üzerinden hakikatin farklı idrak seviyeleri tarif ediliyor. Bu ifadeyi hikmetle anlamak ve anlatmak için şu yolu izleyebiliriz:
1. Genel Anlayış: “Marifetullahın Şahitleri” Nedir?
Marifetullah; Allah’ı tanımak, bilmek, O’na ait delil ve işaretleri kalp ve ruhla kavramaktır. Bu metinde, marifetullahın şahitleri ve bürhanları yani Allah’a işaret eden deliller üç temsil ile anlatılıyor: su, hava ve nur. Her biri, marifetullahın farklı bir idrak katmanını temsil eder.
2. Su Gibi Olan: Hissî ve Akışkan Deliller
Temsili Açıklama:
Su, görünür ve hissedilir, fakat elle tutulmaz.
Bu deliller insanın duyularıyla hissettiği, kalbin hissettiği hakikatlerdir.
Ancak bunlara ulaşmak için hayalî şeylerden arınmak ve kalben yoğunlaşmak gerekir.
İnceleme ve sorgulama niyetiyle “parmak uzatırsan”, yani soğuk akılla yaklaşılırsa, bu delil kaçar.
Hikmetli Yorum: Bu, Allah’ın sanatını, kudretini tabiatta görmek gibidir. Örneğin, bir çiçeğin güzelliğinden Allah’ın cemâlini anlamak. Fakat bunu bilimsel tenkit için değil, hayranlık ve ibret nazarıyla yaptığında marifet doğar.
3. Hava Gibi Olan: Lâtif ve Manevî Deliller
Temsili Açıklama:
Hava görünmez ama hissedilir. Onu tatmak için yüzünü ona dönmek gerekir.
Maddî el ile değil, ruhunla teneffüs edersin.
Sorgulayıcı ve şüpheci bir şekilde yaklaşırsan, kaybolur.
Hikmetli Yorum: Bu, daha çok Allah’ın rahmetini, muhabbetini, huzur veren manevi tecellîlerini ifade eder. Bazen bir dua anında kalbe gelen huzur, bir istiğfarla gelen ferahlık gibi. Bu lâtif hisleri ancak ruh hissedebilir; akıl tek başına tutamaz.
4. Nur Gibi Olan: İlhamî ve Basiretle Kavranan Deliller
Temsili Açıklama:
Nur görünür ama tutulmaz, hissedilmez.
Ona ulaşmak için basiret gözü gerekir. Kalbin gözüyle görmek gerekir.
Maddî aletlerle yaklaşırsan, nur gizlenir.
Hikmetli Yorum: Bu en derin seviyedir. Bu, hakikatin ledünnî yönüdür. Allah’ın sıfatlarına dair daha yüksek bir idraki temsil eder. Bazen bir anda kalbe doğan “kesin bir iman”, ilhama yakın bir anlayış, ya da bir tefekkür anında yakalanan vecd hali gibi. Bu hal, sadece içten ve samimi bir yönelişle gelir.
5. Nasıl Anlatmalıyız?
Temsiller Üzerinden: Bu üç temsili (su-hava-nur) günlük hayattan örneklerle açıklayarak anlatmak çok etkilidir.
Kalbe Hitap: Anlatırken akla değil, kalbe ve ruha hitap etmek gerekir. Çünkü konu kalbin idrak sahasına dairdir.
Tenkit Değil Teveccüh: Öğüt verir gibi değil, davet eder gibi anlatmak gerekir. “Bak, hisset, yönel” diyerek.
Tefekkürle Birleştirme: Anlatımda kainattan, insan ruhundan, hayatın ince yönlerinden örneklerle bağlantı kurmak; bir çiçekten Allah’a ulaşma yolunu göstermek.