DÜNYADA EN HAYRET EDİLECEK BİR ŞEY VARSA O DA: SOYGUNCULARI VE TERÖRÜ SAVUNANLARDIR
DÜNYADA EN HAYRET EDİLECEK BİR ŞEY VARSA O DA: SOYGUNCULARI VE TERÖRÜ SAVUNANLARDIR
İnsanlık tarihi, iyilikle kötülüğün, adaletle zulmün, hak ile batılın çatışmasıyla yoğrulmuştur. Her çağda, hakka sahip çıkanlarla birlikte, maalesef zulme alkış tutanlar da olmuştur. Ne gariptir ki, kimi zaman hakikatin en net olduğu yerde bile insanlar, göz göre göre bâtılı savunmuş; adeta şeytanın avukatlığını üstlenmişlerdir.
Bugün de öyle… Yeryüzünün birçok köşesinde kan akıyor, masumların ahı göğe yükseliyor. Terör örgütleri, sinsi planlar, kirli ellerle bir milleti bölmeye, parçalamaya, korku salmaya çalışıyor. Bu yetmezmiş gibi, bazı “aydınlar”, sözde “hak savunucuları” veya “entelektüeller” çıkıyor, soyguncuları ve karanlık yapıların yaptıklarını meşrulaştırmaya çalışıyor. Terörü ve yolsuzluğu doğrudan desteklemeseler bile, onları masum görüp ve de gösterip savunarak ona zemin hazırlayan ifadelerle, onu besleyen tavırlarla adeta bir “manevi taşeronluk” görevini üstleniyorlar.
Asıl hayret burada başlıyor:
Bir insan nasıl olur da masumları öldüren, çocukları yetim bırakan, şehirleri harabeye çeviren bir zihniyeti savunabilir? Nasıl olur da bir soyguncuya, “hakkı var” diyebilir? Hangi vicdan, hangi akıl, hangi insaf bunu kabullenebilir?
Oysa insan, yaratılışı itibariyle fıtraten hakkı sever, adaleti ister. Lakin kalp kör olmuşsa, göz hakikati göremez. Nefis firavunlaşmışsa, zalimi mazlumdan ayıramaz.
Kur’an ne diyor?
“Zulmedenlere meyletmeyin, yoksa size ateş dokunur…” (Hud Suresi, 113)
Bu ayet, sadece zalimi değil; zulme en küçük bir meyli, bir sempatiyi dahi reddediyor. Zalimden yana olmak, sadece zulmü artırmaz; insanın ruhunu da kirletir. Mazluma karşı bir vebal yükler.
**
Tarihte Firavunlar, Nemrutlar, Ebu Cehiller vardı… Onlara karşı duran Hz. Musa’lar, Hz. İbrahim’ler, Hz.Muhammed’ler (sav) vardı. Bugün de aynı tablo farklı şekillerde önümüzde duruyor. Bir yanda karanlık güçler, bir yanda onları destekleyenler… Diğer yanda ise hakkı, adaleti, selameti savunanlar…
**
Sonuç olarak:
Dünyada en hayret edilecek şey gerçekten de, soyguncuyu, zalimi, teröristi savunmak değil midir? Bu, sadece akıl tutulması değil; aynı zamanda bir ruh çöküşüdür. Bu tip tavır sahipleri, yalnızca dünyada değil, ahirette de en büyük pişmanlığı yaşayanlar olacaklardır.
Zulme karşı sessiz kalmak dahi büyük bir vebalken; ona alkış tutanların halini düşünmek bile insanın içini ürpertir.
Allah, bizleri hakikati gören, zalime değil mazluma taraf olan, adalet terazisini kaybetmeyen kullarından eylesin.