ONLAR SIRF ‘ALLAH’ DEDİKLERİ İÇİN YURTLARINDAN ÇIKARILDILAR

ONLAR SIRF ‘ALLAH’ DEDİKLERİ İÇİN YURTLARINDAN ÇIKARILDILAR

İnsanlık tarihi boyunca hakikati haykıranlar, zulmü reddedenler ve yalnızca Allah’a iman edenler hep baskıya, sürgüne ve zulme maruz kalmışlardır. Kur’an-ı Kerim’de geçen, “Onlar, haksız yere, sırf, ‘Rabbimiz Allah’tır’ demelerinden dolayı yurtlarından çıkarılmış kimselerdir.” (Hac Suresi, 40) ayeti, bu gerçeği tarihin her döneminde gözler önüne sermektedir.

Bugün, özellikle Gazze’de yaşanan zulüm, bu ayetin günümüzdeki tecellilerinden biri olarak karşımızda durmaktadır. Filistin halkı, sırf kendi topraklarında, kendi inançlarıyla yaşamak istedikleri için, haksız yere sürgün edilmekte, bombalanmakta ve dünya bu vahşeti sessizce izlemektedir.

Tarihin Tekerrürü: Zulmün Süregelen Yüzü

Tarihte peygamberler ve onlara inananlar da aynı şekilde yurtlarından çıkarılmış, işkenceye ve baskıya maruz kalmışlardır. Hz. İbrahim Nemrut’un zulmüne uğramış, Hz. Musa ve kavmi Firavun’un zulmünden kaçmak zorunda kalmış, Hz. Muhammed (s.a.v) ve sahabeleri de Mekke müşriklerinin baskısıyla Medine’ye hicret etmek zorunda bırakılmışlardır.

Tarihin akışı içinde defalarca tekrarlanan bu zulüm, bugün de Filistin topraklarında devam etmektedir. Masum çocuklar, kadınlar ve yaşlılar, bombalar altında can verirken, dünya menfaatleri uğruna bu zulme sessiz kalmaktadır. Ancak, Allah’ın vaadi kesindir: “Şüphesiz ki Allah, kendi dinine yardım edene mutlaka yardım eder.” (Hac Suresi, 40)

Gazze ve Modern Zulmün İbret Levhası

Bugün Gazze’de yaşananlar, sadece siyasi bir mesele değildir; bu, aynı zamanda hakkın ve batılın mücadelesidir. Oradaki mazlum halk, sırf “Rabbimiz Allah’tır” dediği ve bağımsız bir şekilde yaşamak istediği için dünya güçleri tarafından cezalandırılmaktadır. Ancak bu zulüm, tarih boyunca olduğu gibi mazlumların zaferiyle sonuçlanacaktır.

Gazze’de camiler, hastaneler, okullar yerle bir edilirken, tıpkı ayette bahsedildiği gibi, “Allah’ın adı çok anılan mescitler” hedef alınmaktadır. Ancak unutmamak gerekir ki, zulmün orduları ne kadar güçlü olursa olsun, Allah, dinine yardım edene yardım edeceğini vaat etmiştir.

Sonuç: Zulme Karşı Tavrımız Ne Olmalı?

Bu tarihi ve ilahi hakikatler karşısında, her Müslüman’ın üzerine düşen sorumluluk büyüktür. Susmak, zulme ortak olmak demektir. Bugün Gazze için dua etmek, maddi-manevi destek sağlamak, hakkı haykırmak ve zalimlere karşı tavır almak bir iman meselesidir.

Unutmamalıyız ki, her zulmün bir sonu vardır. Allah’ın yardımı yakındır ve zalimler tarihin çöplüğüne mahkûm olmaya devam edecektir. Müminler ise sabır ve direnişle Allah’ın yardımıyla galip gelecektir.

“Şüphesiz ki Allah, çok kuvvetlidir, mutlak güç sahibidir.” (Hac Suresi, 40)

Loading

No ResponsesNisan 3rd, 2025