BEŞER ZULMEDER, KADER ADALET EDER.
BEŞER ZULMEDER, KADER ADALET EDER.
Gündemde yerli mallarını boykot etmek için hastalıklı bir zümre tarafından Boykot yapma çağrısı ile iki şey yapılmaktadır;
1. Türkiye’yi ekonomik yönüyle çökertmeye çalışmak.
2. İstanbul Belediyesinde olan büyük yolsuzluk ve terör olaylarını örtbas etmek.
Bu olumsuzluktan olumlu sonuçlar çıkarılabilir.
Şöyle ki; 15 Temmuzda devlet bu işgale ortak olanları tesbit edip, önemli çapta bağırsaklarını temizledi.
Şimdi ise yapılacak boykot ile de geriye kalan kalıntılarından da temizlenebilir.
Konuyu detaylandıracak olursak;
Son günlerde bazı hastalıklı zümreler tarafından başlatılan yerli malı boykot çağrısı, ülkemiz açısından derin anlamlar taşımaktadır. Bu tür eylemler, yalnızca bireysel tepkilerden ibaret değildir; aksine, daha büyük bir planın ve oyunun parçası olma ihtimali yüksektir. Bu boykot çağrılarının iki temel amacı göze çarpmaktadır:
1. Türkiye’yi Ekonomik Olarak Çökertme Çabası
Ülkemizin ekonomik bağımsızlığı, milli üretime ve yerli firmalara verilen destekle mümkün olabilmektedir. Yerli üretimin ve milli sermayenin baltalanması, doğrudan ülke ekonomisine zarar vermeyi hedefleyen bir stratejidir. Özellikle küresel güçlerin baskısı altında, Türkiye’nin ekonomik bağımsızlık mücadelesi vermesi bazı çevreleri rahatsız etmektedir. Bu rahatsızlık, yerli üreticilere karşı boykot kampanyaları ile kendini göstermektedir.
2. Büyük Yolsuzluk ve Terör Olaylarını Örtbas Etme Girişimi
Son zamanlarda, özellikle İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde yaşanan yolsuzluk ve terörle bağlantılı iddialar, kamuoyunun gündemindedir. Ancak, bu skandalların üzerinin örtülmesi ve dikkatlerin başka yöne çekilmesi amacıyla sistematik bir algı operasyonu yürütülmektedir. Yerli malları boykot çağrıları da bu algı oyunlarının bir parçası olmaktadır. Halkın, ekonomik savaşla meşgul edilerek gerçek problemlerden uzaklaştırılması hedeflenmektedir.
Tarihten Bir Ders: 15 Temmuz ve Bugünkü Durum
15 Temmuz hain darbe girişiminde de benzer bir süreç yaşanmıştı. Devlet, bu hain kalkışmaya destek veren unsurları tespit ederek, büyük bir temizlik hareketi başlattı. Ancak, hala bazı kalıntılar ve gizli yapılanmalar varlığını sürdürüyor olabilir. Bugün yaşanan boykot girişimi de, bu kalıntıların kendini açığa çıkarma fırsatıdır. Bu süreç, aynı zamanda ülke menfaatlerine aykırı hareket edenleri tespit etmek için bir turnusol kağıdı niteliğinde olabilir.
Sonuç: Milli Birlik ve Şuurla Hareket Etmeliyiz
Her kriz, aynı zamanda bir fırsattır. Türkiye’ye zarar vermeye çalışanların oyunlarını bozmanın en etkili yolu, milli birlik ve beraberlik içinde hareket etmektir. Yerli ve milli ürünleri desteklemek, ekonomik bağımsızlığımıza sahip çıkmak anlamına gelir. Gündemdeki şaibeli olayların unutulmaması, adaletin yerini bulması için toplumun bilinçli olması gerekmektedir.
Tarih boyunca milletimizin karşısına pek çok engel çıkarılmıştır. Ancak her seferinde kaderin adalet terazisi işlemiş ve milletimizin feraseti galip gelmiştir. Bugün de aynı bilinç ve şuuru kuşanarak, ülkemize yönelen her türlü tehdide karşı akılcı, sabırlı ve dirayetli bir duruş sergilemeliyiz.