DÜN MUSA’YI ÖLDÜRME UĞRUNA BİNLERCE ÇOCUĞU ÖLDÜREN FİRAVUN’UN ÇOCUĞU NETANYAHU VE PESPAYELERİ, MUSA’NIN ÇOCUKLARINI ÖLDÜRÜYOR.

DÜN MUSA’YI ÖLDÜRME UĞRUNA BİNLERCE ÇOCUĞU ÖLDÜREN FİRAVUN’UN ÇOCUĞU NETANYAHU VE PESPAYELERİ, MUSA’NIN ÇOCUKLARINI ÖLDÜRÜYOR.

Zalimlerin Değişmeyen Aklı: Firavun’dan Netanyahu’ya Zulmün Süregelen Hikayesi

Tarih, mazlumların çığlıkları ve zalimlerin zulmü ile doludur. Hak ve batıl mücadelesi, insanlık var olduğundan beri devam etmektedir. Dün Firavun, saltanatını korumak için binlerce masum çocuğu katletti. Bugün, onun akıl hocası olan şeytanın izinden gidenler, aynı zihniyetle hareket ediyorlar. Netanyahu ve yandaşları, Firavun’un mirasını devralmışçasına zulmü sürdürüyor, masumları katlediyor, adaleti ayaklar altına alıyor.

Firavun’un Korkusu ve Zulmü

Firavun, rüyasında bir çocuğun saltanatını yok edeceğini görmüştü. Kehanet, İsrailoğullarından bir çocuğun çıkacağını söylüyordu. Gücünü ve iktidarını kaybetme korkusuyla, binlerce masum bebeği öldürttü. Ancak Allah’ın kudreti karşısında Firavun’un tuzakları boşa çıktı. Musa (a.s.), tam da onun sarayında büyüdü ve sonunda zalim düzenini yerle bir etti.

Bu kıssa, tarih boyunca mazlumlara bir umut, zalimlere ise ilahî bir tehdit olmuştur. Ne var ki zalimler ibret almaz; aksine, atalarının yolunu takip ederek zulümlerini daha da artırırlar.

Bugünün Firavunları: Netanyahu ve İşbirlikçileri

Bugün, Netanyahu ve benzeri zalimler, Firavun’un mirasını devralmışçasına Filistin topraklarında aynı zulmü işlemektedir. Dün Musa’nın kavmi olan İsrailoğulları zulme uğruyordu, bugün onların adını kullananlar, Musa’nın gerçek mirasçıları olan mazlumları katlediyor.

Firavun, kendisini ilah ilan etmişti. Bugünün firavunları da benzer bir kibirle, hukuk tanımadan, insan haklarını hiçe sayarak, uluslararası kuralları yok sayarak zulmetmeye devam ediyor. Gazze’de bebekler, çocuklar, kadınlar katlediliyor. Şehirler bombalanıyor, masumlar evsiz bırakılıyor.

Mazlumun Ahı, Zalimleri Yıkar

Tarih bize gösteriyor ki hiçbir zalim ebedî kalmamıştır. Firavun’un akıbeti nasıl oldu? Kızıldeniz’de ordusuyla birlikte helak oldu. Nemrut nasıl oldu? Küçücük bir sinek tarafından yere serildi. Ebrehe’nin ordusu nasıl oldu? Ebabil kuşlarının attığı taşlarla perişan oldu.

Bugünün zalimleri de aynı akıbete uğrayacaktır. Çünkü mazlumların duası, zalimlerin ordularından daha güçlüdür. Çünkü ilahî adalet, er ya da geç tecelli eder. Firavun’un sarayında büyüyen Musa (a.s.), onu nasıl devirdiyse, Netanyahu ve diğer zalimler de belki hiç ummadıkları bir yerden gelen bir tokatla devrileceklerdir.

Zulme Karşı Durmak: Her Müminin Sorumluluğu

Bu süreçte bizlere düşen, zalimin karşısında susmamak, mazlumun yanında durmaktır.

“Zulme rıza göstermek, bizzat zulüm yapmaktır.”

O hâlde, Filistin’deki kardeşlerimizin yanında durmalı, en azından dualarımızla, elimizden gelen yardımlarla ve hakkı haykırarak destek olmalıyız. Zalimlerin karşısında sessiz kalanlar, tarih önünde sorumluluk taşıyacaklardır.

Sonuç: Firavunlar Hep Kaybetti, Yine Kaybedecekler

Zulüm ile abad olunmaz. Firavunlar hep kaybetti ve bugün de kaybetmeye mahkûmlar. Çünkü Allah mazlumun yanındadır, zalime mühlet verir ama ihmal etmez. Dün Musa’yı öldürmek için binlerce çocuğu katleden Firavun nasıl helak olduysa, bugün de Netanyahu ve benzeri zalimler, bir gün tarihin çöplüğüne atılacaktır.

Ancak önemli olan, bizlerin hangi tarafta olduğudur. Adaletin mi, yoksa zulmün mü yanında olacağız? Firavun’un sarayında mı, yoksa Musa’nın safında mı duracağız? Mazlumun duasına mı talibiz, yoksa zalimlerin gazabına mı?

Unutmayalım: Zalimler hep kaybeder, mazlumlar ise sonunda kazanır. Çünkü hak her zaman galip gelir.

 

 

Loading

No ResponsesMart 31st, 2025